İçeriğe atla

Gadir Hutbesi: Revizyonlar arasındaki fark

imported>Moghaddami
imported>Moghaddami
787. satır: 787. satır:
* “Elestu evla bikum min enfusekum” (Peygamber Efendimizin ilk cümlesi) ve “men kuntu Mevla” cümlelerinin uyum ve simetrisi<br />
* “Elestu evla bikum min enfusekum” (Peygamber Efendimizin ilk cümlesi) ve “men kuntu Mevla” cümlelerinin uyum ve simetrisi<br />


Bu hadiste Hz. Resulü Kibriya Efendimiz (s.a.a) Müminlere kendisinin onların nefsinden daha evla olduğunu tasrih etmektedir. Bu söz “En-Nebiyyu evla bil mu'minine min enfusihim”; ('''Peygamber, müminler için kendi nefislerinden daha evladır''')<ref>Ahzab, 6.</ref> ayeti kerimesi esasına göre sarf edilmiştir. Bu ayeti kerimede ifade edilen evla olmak, Müminlerin yaşamı ile ilgili yöneticilikte evleviyet ve aynı şekilde onların kendileri ilgili konularda hüküm vermekte öncelikli ve evla olmak anlamındadır. Evleviyet olduğu zaman, kişinin hükmünü kabul etmek ve itaat etmek bizim için öncelikli ve evleviyeti olan bir durum olur ve kabul etmek kaçınılmaz olur.<ref>Tusi, et-Tibyan, c. 8, s. 317.</ref> Tıpkı bazı müfessirlerin görüşüne göre bu ayetteki evleviyet, dinin tüm alanında ve Müslümanların dünyevi konularını da kapsamaktadır.<ref>Beyzavi, c. 4, s. 225.</ref>-<ref>Zamahşeri, c. 3, s. 523.</ref> Çünkü Hz. Resulullah (s.a.a) Müminleri sadece onların din ve dünyasına menfaati ve yararı olan şeylere yönlendirir ve emirde bulunur.<ref>Zamahşeri, c. 3, s. 525.</ref>
Bu hadiste [[Hz. Resulü Kibriya]] Efendimiz (s.a.a) Müminlere kendisinin onların nefsinden daha evla olduğunu tasrih etmektedir. Bu söz “Peygamber, müminler için kendi nefislerinden daha evladır”(En-Nebiyyu evla bil mu'minine min enfusihim)<ref>Ahzab, 6.</ref> ayeti kerimesi esasına göre sarf edilmiştir. Bu ayeti kerimede ifade edilen evla olmak, Müminlerin yaşamı ile ilgili yöneticilikte evleviyet ve aynı şekilde onların kendileri ilgili konularda hüküm vermekte öncelikli ve evla olmak anlamındadır. Evleviyet olduğu zaman, kişinin hükmünü kabul etmek ve itaat etmek bizim için öncelikli ve evleviyeti olan bir durum olur ve kabul etmek kaçınılmaz olur.<ref>Tusi, et-Tibyan, c. 8, s. 317.</ref> Tıpkı bazı müfessirlerin görüşüne göre bu ayetteki evleviyet, dinin tüm alanında ve Müslümanların dünyevi konularını da kapsamaktadır.<ref>Beyzavi, c. 4, s. 225.</ref>-<ref>Zamahşeri, c. 3, s. 523.</ref> Çünkü Hz. Resulullah (s.a.a) Müminleri sadece onların din ve dünyasına menfaati ve yararı olan şeylere yönlendirir ve emirde bulunur.<ref>Zamahşeri, c. 3, s. 525.</ref>
Dolayısıyla, bu cümlenin uyum ve simetrisi –ki tasarruf hakkında evla ve öncelikli olmak anlamındadır- Hz. Ali’nin (a.s) “Men Kuntu Mevlahu…” (Ben kimin Mevla’sı isem…) cümlesinde velayetinin ilanı ile cümlenin ikinci bölümündeki Mevla kelimesinin de aynı anlamda (yani Peygamber Müminler için kendi nefislerinden daha evladır) olduğunu, yani Hz. Ali’nin de Peygamber gibi Müminler için kendi nefislerinden daha evla olduğunu ortaya koymaktadır.<ref>Fahri Razi, el-Erbain, c. 2, s. 283.</ref>
 
Dolayısıyla, bu cümlenin uyum ve simetrisi –ki tasarruf hakkında evla ve öncelikli olmak anlamındadır- [[Hz. Ali]]’nin (a.s) “Ben kimin Mevla’sı isem…” (Men Kuntu Mevlahu…) cümlesinde velayetinin ilanı ile cümlenin ikinci bölümündeki "Mevla" kelimesinin de aynı anlamda (yani Peygamber Müminler için kendi nefislerinden daha evladır) olduğunu, yani Hz. Ali’nin de [[Peygamber]] gibi Müminler için kendi nefislerinden daha evla olduğunu ortaya koymaktadır.<ref>Fahri Razi, el-Erbain, c. 2, s. 283.</ref>
 
* '''Hutbenin İlk Cümleleri'''
* '''Hutbenin İlk Cümleleri'''
Hz. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.a) hutbenin başında vefatının yakın olduğunu haber vermekte ve [[tevhit]]ten ve kendi risaletinden bahsetmekte ve görevini yapıp yapmadığını sormaktadır.<ref>İbn Esir, Usdu’l Gabe, c. 1, s. 439.</ref>-<ref>Yakubi, c. 2, s. 118.</ref>-<ref>İbn Kesir, c. 7, s. 348 ve 349.</ref>-<ref>Belazuri, c. 3, s. 108.</ref> Tüm bunlar Efendimizin kendisinden sonraki durumdan endişelendiği ve bunun için çözüm peşinde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu şekilde ümmeti başıboş kalmayacak ve yıllarca çektiği zahmetler boşa gitmeyecek ve heder olmayacaktır. Dolayısıyla kendisinden sonra işleri eline alacak layık ve âlim bir halife tayin etmek istemektedir<ref>Emini, c. 1, s. 657.</ref> ve [[Maide suresi]]nin 67. Ayeti de bu iddiaya delil ve karinedir.
Hz. Fahri Kâinat Efendimiz (s.a.a) hutbenin başında vefatının yakın olduğunu haber vermekte ve [[tevhit]]ten ve kendi risaletinden bahsetmekte ve görevini yapıp yapmadığını sormaktadır.<ref>İbn Esir, Usdu’l Gabe, c. 1, s. 439.</ref>-<ref>Yakubi, c. 2, s. 118.</ref>-<ref>İbn Kesir, c. 7, s. 348 ve 349.</ref>-<ref>Belazuri, c. 3, s. 108.</ref> Tüm bunlar Efendimizin kendisinden sonraki durumdan endişelendiği ve bunun için çözüm peşinde olduğunu ortaya koymaktadır. Bu şekilde ümmeti başıboş kalmayacak ve yıllarca çektiği zahmetler boşa gitmeyecek ve heder olmayacaktır. Dolayısıyla kendisinden sonra işleri eline alacak layık ve âlim bir halife tayin etmek istemektedir<ref>Emini, c. 1, s. 657.</ref> ve [[Maide suresi]]nin 67. Ayeti de bu iddiaya delil ve karinedir.
Anonim kullanıcı