İçeriğe atla

Âl-İ İmran Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

imported>Zuhdi
imported>Zuhdi
76. satır: 76. satır:


==Meşhur Ayetler==
==Meşhur Ayetler==
======Muhkem ve Müteşabih Ayetler======
===Muhkem ve Müteşabih Ayetler===
:Ana Madde: [[Muhkem ve Müteşabih]]


Ana Madde: Muhkem ve Müteşabih
'''"هُوَ الَّذِي أَنزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُّحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ وَأُخَرُ‌ مُتَشَابِهَاتٌ"'''


هُوَ الَّذِي أَنزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُّحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ وَأُخَرُ‌ مُتَشَابِهَاتٌ
'''"Öyle bir Tanrı'dır ki sana kitap indirdi. Onun bir kısmı, mânası-apaçık âyetlerdir ve bunlar, kitabın temelidir. Diğer kısmıysa çeşitli mânalara benzerlik gösterir âyetlerdir."'''<ref>Âl-i İmrân, 7.</ref><br />


Öyle bir Tanrı'dır ki sana kitap indirdi. Onun bir kısmı, mânası-apaçık âyetlerdir ve bunlar, kitabın temelidir. Diğer kısmıysa çeşitli mânalara benzerlik gösterir âyetlerdir. (Âl-i İmrân / 7)
Bu ayet-i kerime, Kur’an’ı Kerim’deki Müteşabih adlı ayetler hakkında bahsetmektedir, zira bu ayetlerin manası açık olmadığından, bazı münharif (yoldan çıkmış, çarpık) kişiler tarafından suistifade edilerek, kötüye kullanılmaktadır.
Bu ayet-i kerime, Kur’an’ı Kerim’de ki Müteşabih adlı ayetler hakkında bahsetmektedir zira bu ayetlerin manası açık olmadığından, bazı münharif şahıslar tarafından suistifade edilerek, kötüye kullanılmaktadır.


Ayetullah Nasır Mekarim Şirazi’ye göre; Kuran’ı Kerim’de ki bu tür ayetlerin varlık nedeni, işlenilen ve ele alınan konuların çok yüksek mana içermesinden dolayı kaynaklanmakta veya Allah’ın sıfatları, [[Mead|ölümden sonra tekrar diriliş]] ve gayb âlemi gibi beşerin ve insanlığın elinin ulaşamayacağı diğer âlemlerden bahsettiği içindir. <ref>Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, h.ş 1374, c 2, s 432 ve 433.</ref>
Ayetullah Nasır Mekarim Şirazi’ye göre; Kuran’ı Kerim’deki bu tür ayetlerin varlık nedeni, işlenilen ve ele alınan konuların çok yüksek mana içermesinden dolayı kaynaklanmakta veya Allah’ın sıfatları, [[Mead|ölümden sonra tekrar diriliş]] ve gayb âlemi gibi beşerin ve insanlığın elinin ulaşamayacağı diğer âlemlerden bahsettiği içindir. <ref>Mekarim Şirazi, Tefsir-i Numune, h.ş 1374, c 2, s 432 ve 433.</ref>


Eskiden beri, Kuran ilimlerinde ve tefsir konularında, bu ayet-i kerimede ki müteşabihler hakkında ve mısdakları noktasında, birçok söz söylenmiştir hatta bu konu hakkında birçok kitap ve tez müstakil olarak kaleme alınmıştır. <ref>Rüstemi Zade, Hazai, Müteşabih ve Muhkem ve Rasıhan der İlm ez Didgahi İmam Ali (a.s), h.ş 1390, s 74.</ref>
Eskiden beri, Kuran ilimlerinde ve tefsir konularında, bu ayet-i kerimedeki müteşabihler hakkında ve mısdakları noktasında, birçok söz söylenmiştir, hatta bu konu hakkında birçok kitap ve tez müstakil olarak kaleme alınmıştır. <ref>Rüstemi Zade, Hazai, Müteşabih ve Muhkem ve Rasıhan der İlm ez Didgahi İmam Ali (a.s), h.ş 1390, s 74.</ref>


===Hak Din Ayeti===
===Hak Din Ayeti===


إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللَّـهِ الْإِسْلَامُ
'''"إِنَّ الدِّينَ عِندَ اللَّـهِ الْإِسْلَامُ"'''


Allah katında din, ancak İslâm dinidir. (Âl-i İmrân / 19)
'''"Allah katında din, ancak İslâm dinidir."'''<ref>Âl-i İmrân, 19.</ref>


[[El-Mizan]] Tefsiri yazarı, Muhammed Hüseyin Tabatabai, Mübahele ayeti hakkında şu şekilde söylemiştir: Ayet-i kerime de geçen İslam kelimesinden maksat, kelimenin lügat anlamıdır ve buda tüm semavi dinlerin hakikatinin aynı şey olduğunun göstergesidir yani; Allah karşısında teslim olarak itaat etmek.
[[El-Mizan]] Tefsiri yazarı, Muhammed Hüseyin Tabatabai, Mübahele ayeti hakkında şu şekilde söylemiştir: Ayet-i kerime de geçen İslam kelimesinden maksat, kelimenin lügat anlamıdır ve buda tüm semavi dinlerin hakikatinin aynı şey olduğunun göstergesidir yani; Allah karşısında teslim olarak itaat etmek.
Anonim kullanıcı