Anonim kullanıcı
Aşura Ziyareti: Revizyonlar arasındaki fark
→Aşura Ziyaretinin Mucizeleri
imported>Moghaddami |
imported>Moghaddami |
||
180. satır: | 180. satır: | ||
== Aşura Ziyaretinin Mucizeleri == | == Aşura Ziyaretinin Mucizeleri == | ||
Ziyaretin etki ve sonuçları hakkında güvenilir kimselerden nakledilen bazı hikayelere değiniyoruz: | Ziyaretin etki ve sonuçları hakkında güvenilir kimselerden nakledilen bazı hikayelere değiniyoruz: | ||
* Ehlibeyt mektebinin en büyük müctehidlerinden olan merhum Ayetullah Şeyh Abdulkerim Hâirî şöyle rivayet etmektedir: | * [[Ehlibeyt]] mektebinin en büyük müctehidlerinden olan merhum Ayetullah Şeyh Abdulkerim Hâirî şöyle rivayet etmektedir: "Ben [[Irak]]'ın Samerra kentinde İslamî ilimlerin tahsiliyle meşgul iken, bir ara şehirde veba ve kolera hastalığı baş gösterdi; öyle ki bu bulaşıcı hastalığın etkisiyle her gün şehirde bir grup insan hayatını kaybediyordu. | ||
"Ben Irak'ın Samerra kentinde İslamî ilimlerin tahsiliyle meşgul iken, bir ara şehirde veba ve kolera hastalığı baş gösterdi; öyle ki bu bulaşıcı hastalığın etkisiyle her gün şehirde bir grup insan hayatını kaybediyordu. | |||
Bir gün üstadım Merhum Ayetullah Seyyid Muhammed Fişâreki'nin evinde diğer bir grup ulema ile birlikte bulunuyordum. Bu sırada büyük müctehid Merhum Ayetullah Mirzâ Muhammed Takî Şirâzî oraya geldi. Söz konusu hastalıktan ve doğurduğu ciddi tehlikeden söz edilince, Merhum Ayetullah Mirzâ Muhammed Takî Şirâzî, orada bulunanlara şöyle dedi: "Siz beni şartlara haiz bir müctehid olarak görüyor musunuz? Eğer bir hüküm verirsem yerine getirilir mi?" | Bir gün üstadım Merhum Ayetullah Seyyid Muhammed Fişâreki'nin evinde diğer bir grup ulema ile birlikte bulunuyordum. Bu sırada büyük müctehid Merhum Ayetullah Mirzâ Muhammed Takî Şirâzî oraya geldi. Söz konusu hastalıktan ve doğurduğu ciddi tehlikeden söz edilince, Merhum Ayetullah Mirzâ Muhammed Takî Şirâzî, orada bulunanlara şöyle dedi: "Siz beni şartlara haiz bir müctehid olarak görüyor musunuz? Eğer bir hüküm verirsem yerine getirilir mi?" | ||
Orada bulunanların hepsi tek bir ağızdan 'Evet' dediler. Bunun üzerine Merhum Şirâzî o halde ben hükmediyorum (emrediyorum) ki Sâmarrâ'daki Şiiler bugünden itibaren on gün boyunca Âşurâ ziyareti okusunlar ve bunun sevabını Hz. Mehdi'nin muhtereme | Orada bulunanların hepsi tek bir ağızdan 'Evet' dediler. Bunun üzerine Merhum Şirâzî o halde ben hükmediyorum (emrediyorum) ki Sâmarrâ'daki Şiiler bugünden itibaren on gün boyunca Âşurâ ziyareti okusunlar ve bunun sevabını [[Hz. Mehdi]]'nin muhtereme validesi "Nergis" hatunun mübârek ruhuna hediye etsinler. O da oğlu Hz. Mehdi'yi, Hz. Mehdi de ümmet için Allah indinde şefaatçi olsun. Ben bu ameli yerine getiren kimsenin "veba" hastalığına yakalanmayacağına kefilim." | ||
Bu hüküm verilir verilmez bütün Samerrâ Şiileri söylendiği şekilde Aşura Ziyaretini okumaya başladılar. Ziyaret okunmaya başlanır başlanmaz ölümler durdu. Ancak Ehlisünnet mensupları arasında ölümler sürüyordu. Bu olay o kadar acı ve görülür olmuştu ki Sünniler mahcup olduklarından ölülerini geceleyin defnediyorlardı. Şiiler içinde ölümlerin durduğunu gören Sünniler bunun nedenini sorduklarında, onlar da Aşura ziyaretini okumaya başladıklarını ve bu ziyaretnamenin bereketiyle aralarında ölümlerin durduğunu söylediler. Bunun üzerine Sünniler de Aşura ziyaretini okumaya başlayınca bela onlardan da bertaraf oldu." | Bu hüküm verilir verilmez bütün Samerrâ Şiileri söylendiği şekilde Aşura Ziyaretini okumaya başladılar. Ziyaret okunmaya başlanır başlanmaz ölümler durdu. Ancak Ehlisünnet mensupları arasında ölümler sürüyordu. Bu olay o kadar acı ve görülür olmuştu ki Sünniler mahcup olduklarından ölülerini geceleyin defnediyorlardı. Şiiler içinde ölümlerin durduğunu gören Sünniler bunun nedenini sorduklarında, onlar da Aşura ziyaretini okumaya başladıklarını ve bu ziyaretnamenin bereketiyle aralarında ölümlerin durduğunu söylediler. Bunun üzerine Sünniler de Aşura ziyaretini okumaya başlayınca bela onlardan da bertaraf oldu." | ||
* Büyük âlim ve zahid Merhum Şeyh Abdülcevad Hâirî şöyle nakletmektedir: | * Büyük âlim ve zahid Merhum Şeyh Abdülcevad Hâirî şöyle nakletmektedir: "Bir gün adamın birisi, Merhum Şeyh Zeynel Abidin Mâzenderani'nin yanına gelerek malî sıkıntısından dert yandı. Merhum Şeyh ona "[[İmam Hüseyin]]'in haremine git ve Âşurâ ziyaretini oku; rızkın sana ulaşacaktır. Aksi takdirde yanıma gel ben senin ihtiyacını karşılarım", dedi. Adam çıkıp gitti. Bir süre sonra kendisini gördüğümüzde başından geçenleri şöyle anlattı: "Ben Harem-i Şerif'te (İmam Hüseyin'in türbesinde) Aşurâ ziyaretini okumaya meşgul iken birisi gelip bana bir miktar nakit para verdi. O parayla rızkım çoğaldı ve rahatladım." | ||
* Değerli âlim Şeyh Abdülhâdî Hâirî Mazenderanî, muhterem babası Merhum Hacı Şeyh Ebu'l-Hasan'dan şöyle nakletmektedir: "Ben, Hacı Seyyid Ali Tabatâbâî'yi öldükten sonra rüyamda gördüm ve ona "Bir arzun var mı?" diye sordum. O da şöyle dedi: "Bir tek arzum var, o da şudur ki neden dünyada her gün Âşurâ ziyaretini okumadım!"<br /> | |||
Merhum Seyyid'in âdeti her zaman değil, [[Muharrem]] ayı günlerinde Âşura ziyaretini okumaktı. Bu yüzden de yıl boyu okumadığına üzülüyordu."<br /> | |||
* Değerli ve büyük âlim Merhum Seyyid Zeynel Abidin Eberkuhî'nin kayın biraderi bir ara şiddetli bir mide ağrısına müptela olur. Öyle ki artık boğazından kan gelmeye başlar. Doktorlar hastanın acilen Tahran'a kaldırılıp ameliyata alınmasını söyler. Hasta yakınları durumu merhum seyyide ulaştırıp dua ve tevessül ricasında bulunurlar.<br /> | |||
* Değerli ve büyük âlim Merhum Seyyid Zeynel Abidin | |||
Seyyid Zeynel Abidin, çocuklarından abdest alıp güneşin altında Âşurâ ziyaretini okumalarını ister ve kendisi de okumaya başlar. Aradan bir saat geçmeden Merhum Seyyid odasından dışarı çıkarak: 'Annenize müjde verin, Allah kardeşine şifa verdi' der. | Seyyid Zeynel Abidin, çocuklarından abdest alıp güneşin altında Âşurâ ziyaretini okumalarını ister ve kendisi de okumaya başlar. Aradan bir saat geçmeden Merhum Seyyid odasından dışarı çıkarak: 'Annenize müjde verin, Allah kardeşine şifa verdi' der. |