Şia İmamları: Revizyonlar arasındaki fark
→11- İmam Hasan Askeri (a.s)
179. satır: | 179. satır: | ||
=== 11- İmam Hasan Askeri (a.s) === | === 11- İmam Hasan Askeri (a.s) === | ||
[[Dosya:حرم عسکریین.jpg|küçükresim|Askeriyeyn Haremi]] | [[Dosya:حرم عسکریین.jpg|küçükresim|Askeriyeyn Haremi]] | ||
Ebu Muhammed Hasan b. Ali İsna Aşeri (On İki İmam) Şialarının 11. | Ebu Muhammed Hasan b. Ali İsna Aşeri (On İki İmam) [[İmam Hasan Askeri (a.s)|Şialarının 11. İmamı]]<nowiki/>dır. Babası (İmam Hadi) ve kendisinin Asker’de (Samarra) zorla alıkonulmasından dolayı bu iki imam Askeri diye ünlü olmuşlardır. İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. Yılında Rebiülevvel ayının sekizinde şehit olmuştur.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 229.</ref><br /> | ||
Hz. Hasan b. Ali (İmam Askeri) babası İmam Hadi’nin (a.s) vefatının ardından İmam Hasan Askeri’nin (a.s) imametle ilintili gerekli ve tüm fazilet ve erdemlere sahip olmasının yanı sıra İmam Hadi’nin (a.s) onun hakkında 11. imam olduğuna dair açıklaması buna delalet etmektedir. İmam Hasan Askeri (a.s) babası ile birlikte yaklaşık olarak 3 yaşında iken h. 233/ m. 847 yılında Samarra’ya getirildi ve yaşamının geri kalanını orada sürdürdü.<br /> | Hz. Hasan b. Ali (İmam Askeri) babası İmam Hadi’nin (a.s) vefatının ardından İmam Hasan Askeri’nin (a.s) imametle ilintili gerekli ve tüm fazilet ve erdemlere sahip olmasının yanı sıra İmam Hadi’nin (a.s) onun hakkında 11. imam olduğuna dair açıklaması buna delalet etmektedir. İmam Hasan Askeri (a.s) babası ile birlikte yaklaşık olarak 3 yaşında iken h. 233/ m. 847 yılında [[Samarra|Samarra’ya]] getirildi ve yaşamının geri kalanını orada sürdürdü.<br /> | ||
[[İmam Hasan Askeri (a.s)]] birkaç kere hapse atılmasının yanı sıra öteki insanlar gibi sıradan bir hayat yaşamaktaydı. Doğal olarak hareketleri hükümet güçleri tarafından kontrol altında tutulmaktaydı. Açıktır ki İmam Hasan Askeri (aleyhi selam) öteki İmamlar gibi (birkaçı istisna) özgür ve seçme hakkı olsaydı Samarra’da değil, Medine’de yaşamayı seçerdi. Gerçekte İmamın (a.s) Samarra’daki uzun süreli ikameti, Abbasi halifesi tarafından göz hapsinde tutulması dışında açıklanamaz. Bu konu ve özellikle uzun süre önce Şialara göre kurulan düzenli ağ, halife tarafından üzerinde titizlikle durulan bir konuydu. Bu da halifenin endişelenmesine ve korkmasına neden olmaktaydı. Dolayısıyla İmamı her daim kontrol altında tutmaktaydı.<br /> | [[İmam Hasan Askeri (a.s)]] birkaç kere hapse atılmasının yanı sıra öteki insanlar gibi sıradan bir hayat yaşamaktaydı. Doğal olarak hareketleri hükümet güçleri tarafından kontrol altında tutulmaktaydı. Açıktır ki İmam Hasan Askeri (aleyhi selam) öteki İmamlar gibi (birkaçı istisna) özgür ve seçme hakkı olsaydı Samarra’da değil, Medine’de yaşamayı seçerdi. Gerçekte İmamın (a.s) Samarra’daki uzun süreli ikameti, Abbasi halifesi tarafından göz hapsinde tutulması dışında açıklanamaz. Bu konu ve özellikle uzun süre önce Şialara göre kurulan düzenli ağ, halife tarafından üzerinde titizlikle durulan bir konuydu. Bu da halifenin endişelenmesine ve korkmasına neden olmaktaydı. Dolayısıyla İmamı her daim kontrol altında tutmaktaydı.<br /> | ||
İmam Hasan Askeri (a.s) vefatından hemen önce hicretin 259. Yılında annesini hacca göndermiş, hicretin 260. Yılında başına gelecek hadiseleri ona anlatmış, oğlu İmam Mehdi’ye (a.f) gerekli vasiyetlerini anlatmış ve İsm-i Azam, imamet mirası ve silahı ona teslim etmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 229, 230.</ref> İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. Yılının Rebiülevvel ayının başlarında hastalandı ve aynı ayın sekizinde 28 yaşında iken Samarra’da vefat etti ve babasının defnedildiği eve defnedildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 230.</ref><br /> | İmam Hasan Askeri (a.s) vefatından hemen önce hicretin 259. Yılında annesini hacca göndermiş, hicretin 260. Yılında başına gelecek hadiseleri ona anlatmış, oğlu İmam Mehdi’ye (a.f) gerekli vasiyetlerini anlatmış ve [[İsm-i Azam]], imamet mirası ve silahı ona teslim etmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 229, 230.</ref> İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. Yılının [[Rebiyülevvel|Rebiülevvel]] ayının başlarında hastalandı ve aynı ayın sekizinde 28 yaşında iken Samarra’da vefat etti ve babasının defnedildiği eve defnedildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 230.</ref><br /> | ||
Tabersi (ö. 548) şöyle yazmaktadır: Ashabımızın (yani Şia ulemalarının) çoğu, İmam Hasan Askeri’nin zehirletilerek öldürüldüğüne inanmaktadır. Yazısının devamında imamın babasının, dedesinin ve tüm Şia imamlarının şehit olduklarını belirtmiştir. Bu konudaki Şia ulemalarının delili ise İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğudur: Allah’a ant olsun ki hepimiz öldürülerek şehadete ermekteyiz.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 231.</ref> | Tabersi (ö. 548) şöyle yazmaktadır: Ashabımızın (yani Şia ulemalarının) çoğu, İmam Hasan Askeri’nin zehirletilerek öldürüldüğüne inanmaktadır. Yazısının devamında imamın babasının, dedesinin ve tüm Şia imamlarının şehit olduklarını belirtmiştir. Bu konudaki Şia ulemalarının delili ise İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğudur: Allah’a ant olsun ki hepimiz öldürülerek şehadete ermekteyiz.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 231.</ref> |