İçeriğe atla

Kıyamet Suresi: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Rustem
(Yeni sayfa: "Kıyamet suresi (Arapça: سورة القيامة), Allah-u Teala’nın kıyamet gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. İki yeminle baş...")
 
imported>Rustem
Değişiklik özeti yok
1. satır: 1. satır:
Kıyamet suresi ([[Arapça]]: سورة القيامة), [[Allah]]-u Teala’nın [[kıyamet]] gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. İki yeminle başlayan [[Aksam sureleri]]nin on birincisi ve lafız ve hacim “[[Mufassal]]” surelerdendir.  
Kıyamet suresi ([[Arapça]]: سورة القيامة), [[Allah]]-u Teala’nın [[kıyamet]] gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır. İki yeminle başlayan [[Aksam sureleri]]nin on birincisi ve lafız ve hacim “[[Mufassal]]” surelerdendir.
== İsimleri ==
== İsimleri ==
Kıyamet suresi, Allah-u Teâla’nın [[kıyamet]] gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır; “Kıyamet gününe yemin ederim” ve bundan dolayı bu sureye “La Uksimu” suresi de denmiştir.  
Kıyamet suresi, Allah-u Teâla’nın [[kıyamet]] gününe yemin etmesiyle başlamasından dolayı bu adı almıştır; “Kıyamet gününe yemin ederim” ve bundan dolayı bu sureye “La Uksimu” suresi de denmiştir.
== Özellikleri ==
== Özellikleri ==
Kıyamet suresi iki yeminle (birinci ayette “Kıyamet gününe yemin ederim” ve ikinci ayette “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz”) [[Küfe]] karilerine göre ayet sayısı 40, diğer karilere göre ise 39’dur; ancak [[Küfe]] karilerinin görüşü meşhurdur. Kıyamet suresi 164 kelime ve 676 harften ibarettir. [[Mekke]]'de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 75., iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 31. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “[[Mufassal]]” surelerden olan Kıyamet suresi 29. cüzün son hizbinde yer almaktadır.  
Kıyamet suresi iki yeminle (birinci ayette “Kıyamet gününe yemin ederim” ve ikinci ayette “Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz”) [[Küfe]] karilerine göre ayet sayısı 40, diğer karilere göre ise 39’dur; ancak [[Küfe]] karilerinin görüşü meşhurdur. Kıyamet suresi 164 kelime ve 676 harften ibarettir. [[Mekke]]'de nazil olan bu sure Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 75., iniş tertibine göre ise Kur’an’ın 31. suresidir. Lafız ve hacim bakımından “[[Mufassal]]” surelerden olan Kıyamet suresi 29. cüzün son hizbinde yer almaktadır.
== Konuları ==
== Konuları ==
Kıyamet suresi, Mead’ın kesinlikle gerçekleşeceği ve kıyamet gününün durum ve hallerini beyan etmekle birlikte [[ahiret]]te insanları gruba ayırmaktadır; birinci grup parlak yüzlü ve nurani, ikinci grup ise üzüntülü ve ekşi yüzlüdür. Daha sonra insanların dünyayı peşin olarak aldıklarını ve ahireti ise unuttuklarını ve o gün pişman olacaklarına işaret etmektedir. Ayrıca insanın her ne kadar bahane üretse ve inkar etse de kendi yaptıklarını bildiğini ve kendi nefsine basireti olduğu noktasına değinmektedir. En sonunda ise inkarcılara "Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?" diye söylemektedir.<ref> Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257 - 1258.</ref>
Kıyamet suresi, Mead’ın kesinlikle gerçekleşeceği ve kıyamet gününün durum ve hallerini beyan etmekle birlikte [[ahiret]]te insanları gruba ayırmaktadır; birinci grup parlak yüzlü ve nurani, ikinci grup ise üzüntülü ve ekşi yüzlüdür. Daha sonra insanların dünyayı peşin olarak aldıklarını ve ahireti ise unuttuklarını ve o gün pişman olacaklarına işaret etmektedir. Ayrıca insanın her ne kadar bahane üretse ve inkar etse de kendi yaptıklarını bildiğini ve kendi nefsine basireti olduğu noktasına değinmektedir. En sonunda ise inkarcılara "Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?" diye söylemektedir.<ref> Danişnamei Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1259 - 1260.</ref>
== Surenin Metni ==
== Surenin Metni ==
{{Quote box
{{Quote box
32. satır: 32. satır:
  |class =
  |class =
  |title = '''Tercüme'''
  |title = '''Tercüme'''
  |quote = '''Rahman (ve) Rahim (olan) Allah'ın adıyla.<br />  
  |quote = '''Rahman (ve) Rahim (olan) Allah'ın adıyla.<br />
1. Kıyamet gününe yemin ederim. 2. Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz). 3. İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır? 4. Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. 5. Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister. 6. Kıyamet günü ne zamanmış? diye sorar. 7. İşte, göz kamaştığı, 8. Ay tutulduğu, 9. Güneşle ay biraraya getirildiği zaman! 10. O gün insan, "Kaçacak yer neresi!" diyecektir. 11. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur! 12. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur. 13. O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir. 14. Artık insan, kendi kendinin şahididir. 15. İsterse özürlerini sayıp döksün. 16. (Resûlüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. 17. Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir. 18. O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et. 19. Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir. 20. Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyorsunuz da, 21. Ahireti bırakıyorsunuz. 22 Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. 23. Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir). 24. Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır; 25. Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir. 26. Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır, 27. Tedavi edebilecek kimdir? denir. 28. (Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar. 29. Ve bacak bacağa dolaşır. 30. İşte o gün sevkedilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur. 31. İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı. 32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. 33. Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti. 34. Lâyıktır (o azap) sana, lâyık! 35. Evet, lâyıktır sana (o azap) lâyık! 36. İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır! 37. O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi? 38. Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti. 39. Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti. 40. Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?'''
1. Kıyamet gününe yemin ederim. 2. Kendini kınayan (pişmanlık duyan) nefse yemin ederim (diriltilip hesaba çekileceksiniz). 3. İnsan, kendisinin kemiklerini biraraya toplayamayacağımızı mı sanır? 4. Evet, bizim, onun parmak uçlarını bile aynen eski haline getirmeye gücümüz yeter. 5. Fakat insan önündekini (kıyameti) yalanlamak ister. 6. Kıyamet günü ne zamanmış? diye sorar. 7. İşte, göz kamaştığı, 8. Ay tutulduğu, 9. Güneşle ay biraraya getirildiği zaman! 10. O gün insan, "Kaçacak yer neresi!" diyecektir. 11. Hayır, hayır! (Kaçıp) sığınacak yer yoktur! 12. O gün varıp durulacak yer, sadece Rabbinin huzurudur. 13. O gün insana, ileri götürdüğü ve geri bıraktığı ne varsa bildirilir. 14. Artık insan, kendi kendinin şahididir. 15. İsterse özürlerini sayıp döksün. 16. (Resûlüm!) onu (vahyi) çarçabuk almak için dilini kımıldatma. 17. Şüphesiz onu, toplamak (senin kalbine yerleştirmek) ve onu okutmak bize aittir. 18. O halde, biz onu okuduğumuz zaman, sen onun okunuşunu takip et. 19. Sonra şüphen olmasınki, onu açıklamak da bize aittir. 20. Hayır! Doğrusu siz, çarçabuk geçeni (dünya hayatını ve nimetlerini) seviyorsunuz da, 21. Ahireti bırakıyorsunuz. 22 Yüzler vardır ki, o gün ışıl ışıl parıldayacaktır. 23. Rablerine bakacaklardır (O'nu göreceklerdir). 24. Yüzler de vardır ki, o gün buruşacaktır; 25. Kendilerinin, bel kemiklerini kıran bir felâkete uğratılacağını sezeceklerdir. 26. Artık gözünüzü açın! Ne zaman ki can köprücük kemiğine dayanır, 27. Tedavi edebilecek kimdir? denir. 28. (Can çekişen) bunun gerçek bir ayrılış olduğunu anlar. 29. Ve bacak bacağa dolaşır. 30. İşte o gün sevkedilecek yer, sadece Rabbinin huzurudur. 31. İşte o, (Peygamber'in getirdiğini) doğru kabul etmemiş, namaz da kılmamıştı. 32. Aksine yalan saymış ve yüz çevirmişti. 33. Sonra da çalım sata sata yürüyerek kendi ehline (taraftarlarına) gitmişti. 34. Lâyıktır (o azap) sana, lâyık! 35. Evet, lâyıktır sana (o azap) lâyık! 36. İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır! 37. O, (döl yatağına) akıtılan meninin içinden bir nutfe (sperm) değil miydi? 38. Sonra bu, alaka (aşılanmış yumurta) olmuş, derken Allah onu (insan biçiminde) yaratıp şekillendirmişti. 39. Ondan da iki eşi, yani erkek ve dişiyi var etmişti. 40. Peki (bunları yapan) Allah'ın, ölüleri tekrar diriltmeye gücü yetmez mi?'''
   |source =
   |source =
Anonim kullanıcı