Anonim kullanıcı
Kerbela Esirleri: Revizyonlar arasındaki fark
düzenleme özeti yok
imported>Zuhdi Değişiklik özeti yok |
imported>Motahari Değişiklik özeti yok |
||
1. satır: | 1. satır: | ||
{{Muharrem Yas Merasimleri}} | {{Muharrem Yas Merasimleri}} | ||
{{Şablon:Aşura Vakıası Takvimi}} | {{Şablon:Aşura Vakıası Takvimi}} | ||
'''Kerbela esirleri''', Kerbela hadisesi ve [[İmam Hüseyin]]’in (a.s) [[şehadet]]inden sonra düşman orduları tarafından Kufe ve [[Şam]]’a götürülen kişiler için kullanılan bir ifadedir. Esirlerin sayısı konusunda ihtilaf vardır, ancak esirler içinde [[İmam Zeynel Abidin]] ve [[Hz. Zeyneb]]’in (a.s) olduğunda ittifak vardır. Her ikisinin de esaret dönemlerinde yaptığı konuşmalar, [[yezid]]’in | '''''Kerbela esirleri''''', Kerbela hadisesi ve [[İmam Hüseyin]]’in (a.s) [[şehadet]]inden sonra düşman orduları tarafından Kufe ve [[Şam]]’a götürülen kişiler için kullanılan bir ifadedir. Esirlerin sayısı konusunda ihtilaf vardır, ancak esirler içinde [[İmam Zeynel Abidin]] ve [[Hz. Zeyneb]]’in (a.s) olduğunda ittifak vardır. Her ikisinin de esaret dönemlerinde yaptığı konuşmalar, [[yezid]]’in görünüşe göre kısa zamanda pişman olmasına neden olmuştur. | ||
== Esirlerin Sayısı == | == Esirlerin Sayısı == | ||
Tarihçiler [[Ehlibeyt]] ve İmam Hüseyin’in (a.s) ashabından geriye kalan esirler konusunda ortak bir görüşe sahip değillerdir ve her biri esirlerden bazılarına değinmişlerdir. Bazı kaynaklarda [[Mekke]]’den [[Kufe]]’ye doğru yola çıkan kadınlardan 61’inin esir alındığı geçmektedir. | Tarihçiler [[Ehlibeyt]] ve İmam Hüseyin’in (a.s) ashabından geriye kalan esirler konusunda ortak bir görüşe sahip değillerdir ve her biri esirlerden bazılarına değinmişlerdir. Bazı kaynaklarda [[Mekke]]’den [[Kufe]]’ye doğru yola çıkan kadınlardan 61’inin esir alındığı geçmektedir. | ||
Kerbela esirleri arasında adları zikredilen esirler şunlardan ibarettir: | Kerbela esirleri arasında adları zikredilen esirler şunlardan ibarettir: | ||
* '''Erkekler:''' | * '''Erkekler:''' | ||
[[İmam Seccad (a.s)]], Ömer | [[İmam Seccad (a.s)]], Ömer b. Hüseyin b. Ali (a.s), Muhammed b. Hüseyin b. Ali, Zeyd b. Hasan b. Ali (a.s), Muhammed b. Amr b. Hasan b. Ali (a.s), [[Cafer b. Ebu Talib]]’in iki oğlu, Abdullah b. Abbas b. Ali (a.s), Kasım b. Abdullah b. Cafer, Kasım b. Muhammed b. Cafer, Muhammed Asker b. Akil, [[Rubab]]’ın kölesi Ukbe b. Sem’an, Abdurrahman b. Abdurrabe Ensari’nin kölesi, Müslim b. Rubah, [[İmam Ali]]’nin (a.s) kölesi, Ali b. Osman Mağribi. | ||
* '''Kadınlar:''' | * '''Kadınlar:''' | ||
[[Hz. Ali]]’nin kızları, Hz. Zeynep, Hz. Fatıma, Hz. Ümmü Gülsüm (veya Nefise veya Zeyneb-i Suğra), Ümmü Hasan, Abdurrahman | [[Hz. Ali]]’nin kızları, Hz. Zeynep, Hz. Fatıma, Hz. Ümmü Gülsüm (veya Nefise veya Zeyneb-i Suğra), Ümmü Hasan, Abdurrahman b. Akil’in eşi Hatice, Abdullah Ekber b. Akil’in eşi Ümmü Hani<ref>Mevsuet Kerbela, Lebib Bayzun, c. 1, s. 528.</ref>, [[Sakine]], [[Rukayye]] ve Fatıma adlarından İmam Hüseyin’in (a.s) üç kızı, Zeynep binti Hüseyin<ref>İbni Şeddad, el-İ’laku’l-Hatire, s. 48, 50.</ref>, İmam Hüseyin’in eşi Rubab, İmam Hasan’ın kızı, İmam Seccad’ın eşi ve [[İmam Muhammed Bakır]]’ın annesi Ümmü Muhammed ve Karib b. Abdullah b. Erikat’ın annesi Fakihe.<ref>Zahiretu’d-Darin, eş-Şirazi, s. 327.</ref> | ||
== Kufe’ye Doğru Hareket == | == Kufe’ye Doğru Hareket == | ||
[[İmam Hüseyin]]’in aleyhi selam şehadetinin ardından Ehlibeyt | [[İmam Hüseyin]]’in aleyhi selam şehadetinin ardından, Ehlibeyt on birinci geceyi Kerbela’da geçirdi. On birinci gün öğleden sonra [[Ömer b. Saad]]’ın ordusu, kendi ölülerini defnettikten sonra, İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeytini, sahabe ve tabiinden şehit olan kimselerin de eş ve çocuklarını esir alarak Kufe’ye doğru yola çıktılar. | ||
== Şehitlerin Yanından Geçiş == | == Şehitlerin Yanından Geçiş == | ||
Ömer | Ömer b. Saad’ın ordusu Ehlibeyt kadınlarını (kasıtlı olarak) şehitlerin yanından geçirdiler. Kadınlar ağıtlar yakarak acıyla baş ve yüzlerine dövmeye başladılar. Karra b. Kays Temimi diyor ki her şeyi unutsam da [[Fatıma]]’nın (s.a) kızı Zeyneb’in (s.a) kardeşi Hüseyin’in (a.s) topraklara bulanmış naaşını görünce söylediği şu sözünü unutamuyorum:<br /> | ||
«يا محمداه، يا محمداه! صلى عليك ملائكة السماء، هذا الحسين بالعراء، مرمل بالدماء، مقطع الأعضاء، يا محمداه! و بناتك سبايا، و ذريتك مقتله، تسفى عليها الصبا | «يا محمداه، يا محمداه! صلى عليك ملائكة السماء، هذا الحسين بالعراء، مرمل بالدماء، مقطع الأعضاء، يا محمداه! و بناتك سبايا، و ذريتك مقتله، تسفى عليها الصبا | ||
قال: فابکت و الله کل عدو و صدیق».<ref>Şeyh Mufid, el-İrşad, c. 2, s. 114; Tarih Taberi, c. 5, s. 456.</ref> | قال: فابکت و الله کل عدو و صدیق».<ref>Şeyh Mufid, el-İrşad, c. 2, s. 114; Tarih-i Taberi, c. 5, s. 456.</ref><br /> | ||
'''Tercüme:''' “Ya [[Muhammed (s.a.a)|Muhammed]], ya Muhammed! Göklerdeki melekler sana salatu selam getiriyorlar. Hüseyin ise şu otsuz bozkır çölde topraklara, kanlara bulanmış, azaları kesilmiş yatıyor. Ey Muhammed! Senin kızların esir edilmiş, zürriyetin hep öldürülmüş. Seher yelleri onların üzerine toz toprak savuruyor.”<br /> | |||
Allah’a andolsun ki Zeyneb’in (s.a) bu sözleri dost ve düşman herkesi ağlattı. | Allah’a andolsun ki Zeyneb’in (s.a) bu sözleri dost ve düşman herkesi ağlattı. | ||
== Ömer bin Saad Ordusunun Davranışı == | == Ömer bin Saad Ordusunun Davranışı == | ||
Düşman orduları esirleri | Düşman orduları esirleri eğersiz merkeplere bindirdiler.<ref>İbni Ebi’l Hadid, Şerh-i Nehcü’l-Belağa, c. 15, s. 236.</ref> Kufe’ye girdiklerinde insanlar onları görmek için yollara dökülmüş ve Kufe kadınları onlara ağlıyorlardı. Hazlem b. Suteyr adlı birisi şöyle nakletmektedir: Bu esnada Ali b. Hüseyin’i (a.s) boynunda zincir ve ellerinin boynuna bağlı olduğu halde gördüm.<ref>Şeyh Müfid, Emali, s. 321.</ref> | ||
== Kufe’ye Giriş == | == Kufe’ye Giriş == | ||
Eski kaynaklarda esirlerin Kufe’ye tam olarak hangi zamanda girdiği konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Elbette Şeyh Müfid’in kitabında naklettiği bir ifadeden esirlerin | Eski kaynaklarda esirlerin Kufe’ye tam olarak hangi zamanda girdiği konusunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Elbette Şeyh Müfid’in kitabında naklettiği bir ifadeden esirlerin on ikinci gün Kufe’ye girdiklerini anlamaktayız.<ref>Şeyh Müfid, İrşad, c. 2, s. 114.</ref> | ||
== Esirlerin Hutbe ve Vaazları == | == Esirlerin Hutbe ve Vaazları == | ||
Esirler Kufe’ye vardıklarında içlerinden bazıları Kufe halkı için konuşmalar yapmışlardır. Konuşma yapanlar şunlardır: | Esirler Kufe’ye vardıklarında içlerinden bazıları Kufe halkı için konuşmalar yapmışlardır. Konuşma yapanlar şunlardır: | ||
* '''İmam Seccad (a.s):''' İmam Seccad’ın (a.s) Kufe’deki hutbesi [[ | * '''İmam Seccad (a.s):''' İmam Seccad’ın (a.s) Kufe’deki hutbesi [[İbni Nema Hilli]]’nin “Mesiru’l-Ahzan” kitabı başta olmak üzere bazı kaynaklarda nakledilmiştir.<ref>Mesiru’l-Ahzan, s. 89, 90.</ref> | ||
* '''Hz. Zeynep (s.a):''' Hz. Zeyneb’in (a.s) Kufe’de yaptığı konuşma | * '''Hz. Zeynep (s.a):''' Hz. Zeyneb’in (a.s) Kufe’de yaptığı konuşma İbni Tayfur Bağdadi’nin (ö. 280) “Belagatu’n-Nisa” kitabında nakledilmiştir.<ref>İbni Tayfur, Balagatu’n-Nisa, s. 23, 24.</ref> | ||
* '''Fatıma Suğra:''' [[Fatıma Suğra]]’dan maksat İmam Hüseyin’in (a.s) kızıdır. Tabersi “İhticac” adlı kitabında bu konuşmayı nakletmiştir.<ref>İhticac, c. 2, s. 108, 140.</ref> | * '''Fatıma Suğra:''' [[Fatıma Suğra]]’dan maksat İmam Hüseyin’in (a.s) kızıdır. Tabersi “İhticac” adlı kitabında bu konuşmayı nakletmiştir.<ref>İhticac, c. 2, s. 108, 140.</ref> | ||
* '''Ümmü Gülsüm:''' Hz. Ali’nin (a.s) bir diğer kızı [[Ümmü Gülsüm]]’ün Kufe’de yaptığı konuşma, [[Seyyid | * '''Ümmü Gülsüm:''' Hz. Ali’nin (a.s) bir diğer kızı [[Ümmü Gülsüm]]’ün Kufe’de yaptığı konuşma, [[Seyyid İbni Tavus]]’un kaleme aldığı Luhuf kitabında yer almaktadır.<ref>Luhuf, s. 199.</ref> | ||
== İbn Ziyad’ın Sarayında == | == İbn Ziyad’ın Sarayında == | ||
İmam Hüseyin’in (a.s) katilleri esirleri Kufe sokaklarında dolaştırdıktan sonra Ubeydullah [[ | İmam Hüseyin’in (a.s) katilleri, esirleri Kufe sokaklarında dolaştırdıktan sonra, Ubeydullah [[İbni Ziyad]]’ın sarayına götürdüler. Burada Hz. Zeynep ve Ubeydullah İbni Ziyad arasında sert tartışmaların yaşandığı nakledilmiştir.<ref>Müfid, İrşat, c. 2, s. 115, 116.</ref>-<ref>Taberi, c. 5, s. 457.</ref> Yine İbni Ziyad tarafından İmam Seccad’ın (a.s) öldürülme emri verilmesine Hz. Zeyneb’in şiddetle karşı çıkması ve İmam Seccad’ın (s.a) yaptığı ağır konuşmalar mani olmuştur.<ref>İbni A’sam Kufi, el-Futuh, c. 5, s. 123; Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 43.</ref> | ||
== Şam Yolu == | == Şam Yolu == | ||
=== Yolun Belirlenmesi === | === Yolun Belirlenmesi === | ||
[[Kerbela]] esirlerinin Kufe’den Şam’a hangi yoldan götürüldüğü belli değildir, ancak İmam Hüseyin’e (a.s) mensup olan bazı müteberrik yerlerden muhtemel yolu belirlemek mümkündür. Bu yerler şunlardan ibarettir: | [[Kerbela]] esirlerinin Kufe’den Şam’a hangi yoldan götürüldüğü belli değildir, ancak İmam Hüseyin’e (a.s) mensup olan bazı müteberrik yerlerden muhtemel yolu belirlemek mümkündür. Bu yerler şunlardan ibarettir: | ||
* '''Musul’da bulunan “Makam-u Re’su’l-Hüseyin”:''' Harevi’nin dediğine göre bu makam yedinci yüzyıla kadar bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan Gam, s. 29.</ref> | * '''Musul’da bulunan “Makam-u Re’su’l-Hüseyin”:''' Harevi’nin dediğine göre bu makam yedinci yüzyıla kadar bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 29.</ref> | ||
* '''Nusaybin’de bulunan İmam Zeynel Abidin Camisi ve Makam-ı Re’su’l-Hüseyin:''' [[Nusaybin]] şehri günümüzde [[Türkiye]] topraklarında yer almaktadır.<ref>Cafer Muhacir, Karivan Gam, s. 30.</ref> Denildiğine göre İmam Hüseyin’in (a.s) başından damlayan kanların izi bu mekânda kalmıştır.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> Harevi, bu ziyaret yerini Meşhed-i Nokta diye kaydetmiştir.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> | * '''Nusaybin’de bulunan İmam Zeynel Abidin Camisi ve Makam-ı Re’su’l-Hüseyin:''' [[Nusaybin]] şehri günümüzde [[Türkiye]] topraklarında yer almaktadır.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref> Denildiğine göre İmam Hüseyin’in (a.s) başından damlayan kanların izi bu mekânda kalmıştır.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> Harevi, bu ziyaret yerini Meşhed-i Nokta diye kaydetmiştir.<ref>El-İşarat ila Marifeti’z-Ziyarat, s. 66.</ref> | ||
* '''Turh Makamı:''' Turh, erken dünyaya gelen bebek anlamındadır. Muhtemelen esirler arasında gebe bir kadının olduğu ve burada vaktinden önce doğurduğundan bu ad verilmiştir.<ref>Cafer Muhacir, Karivan Gam, s. 30.</ref> | * '''Turh Makamı:''' Turh, erken dünyaya gelen bebek anlamındadır. Muhtemelen esirler arasında gebe bir kadının olduğu ve burada vaktinden önce doğurduğundan bu ad verilmiştir.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 30.</ref> | ||
* '''Hacer Makamı:''' Kafile hareket ettiğinde İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek kesik başı konulmuştur.<ref> | * '''Hacer Makamı:''' Kafile hareket ettiğinde, İmam Hüseyin’in (a.s) mübarek kesik başı konulmuştur.<ref>İbni Şedad, el-İ’laku’l-Hatire, s. 178.</ref> | ||
* '''Cevşen Dağı Makamı:''' Bu dağ [[Halep]]’te yer almaktadır. Güya bu isim İmam Hüseyin’in (a.s) katili [[Şimr b. Zi'l-Cevşen|Şimr | * '''Cevşen Dağı Makamı:''' Bu dağ [[Halep]]’te yer almaktadır. Güya bu isim, İmam Hüseyin’in (a.s) katili [[Şimr b. Zi'l-Cevşen|Şimr b. Zil Cevşen]]’in adından alınmıştır. Bazı görüşlere göre burada bir rahip yaşamakta ve İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir süreliğine Yezit ordularından emanet olarak almıştır.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref> Muhsin b. Hüseyin’in (a.s) kabrinin görüldüğü yer Meşhed-i Sakt diye de meşhurdur.<ref>Mu’cemu’l-Buldan, c. 2, s. 186.</ref> | ||
* '''Hama makamı:''' bu makam, Halep şehrinde bulunmaktadır. [[ | * '''Hama makamı:''' bu makam, Halep şehrinde bulunmaktadır. [[İbni Şehraşub]], bu makamı yad etmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref> | ||
* '''Hıms Makamı:''' | * '''Hıms Makamı:''' İbni Şehraşub bu makamdan da bahsetmiştir.<ref>Menakib-i Al-i Ebi Talib, c. 4, s. 82.</ref> | ||
* '''Baalbek Makamı:''' İçinde bir cami olan bu mekanda bazılarının dediğine göre önceden makam-ı re’su’l-Hüseyin bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan Gam, s. 36, 38.</ref> | * '''Baalbek Makamı:''' İçinde bir cami olan bu mekanda bazılarının dediğine göre önceden makam-ı re’su’l-Hüseyin bulunmaktaydı.<ref>Cafer Muhacir, Karivan-ı Gam, s. 36, 38.</ref> | ||
* '''Dımeşk’te Makam-ı Re’su’l-Hüseyin ve Zeynel Abidin:''' Bu iki makam [[Emevi]] camisinin yanında yer almaktadır. | * '''Dımeşk’te Makam-ı Re’su’l-Hüseyin ve Zeynel Abidin:''' Bu iki makam [[Emevi]] camisinin yanında yer almaktadır. İbni Asakir, bu makamı Re’sü’l-Hüseyin diye anmaktadır.<ref>İbni Asakir, Tarih-i Medine Dımeşk, c. 2, s. 304.</ref> Başka kaynaklarda ise Zeynel Abidin makamının da onun yakınlarında olduğu belirtilmiştir.<ref>Naimi, ed-Daris fi Tarih-i Medaris, fihrist.</ref> | ||
== Kafileye Eşlik Eden Görevliler == | == Kafileye Eşlik Eden Görevliler == | ||
İbni Ziyad, bir grubu esirlerle birlikte Şam’a göndermiştir. Onların başında Şimr b. Zil Cevşen ve Tarık b. Muhaffız b. Sa’lebe gibi ünlü isimlerde bulunamktaydı.<ref>Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref> Tıpkı bazı rivayetlere göre Zahr b. Kays’ta onlarla birlikteydi.<ref>Deyneveri, Ahbaru’t-Tavil, s. 384, 385.</ref> | |||
* '''Görevlilerin Davranışları:''' [[ | * '''Görevlilerin Davranışları:''' [[İbni A’sam]] ve [[Harezmi]]’nin naklettiğine göre, Ubeydullah b. Ziyad’ın memurları esirleri Kufe’den Şam’a kadar üstü açık ve perdesiz tahtırevanlarla bir şehirden bir şehre bir yerden başka bir yere götürmekteydiler. Öyle ki memurlar esirlere, Deylem ve Türk (kafir) esirlere davranıldığı gibi davranmaktaydılar.<ref>İbn A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 127.</ref>-<ref>Harezmi, Maktelu’l-Hüseyin, c. 2, s. 55, 56.</ref> | ||
* '''İmam Seccad’ın (a.s) nakli:''' İmam Seccad’dan (a.s) nakledilen bir rivayette hükümet görevlileri esirlere şöyle davranmışlardır: | * '''İmam Seccad’ın (a.s) nakli:''' İmam Seccad’dan (a.s) nakledilen bir rivayette hükümet görevlileri esirlere şöyle davranmışlardır: | ||
:“Bizi üstünde ahşaptan yapılmış ve altında bir şey olmayan mahvenin üzerine çelimsiz ve topal bir deveye bindirdiler. İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başı mızrağa geçirilmiş, ailemizin kadınları arkamız sıra gelmekte ve mızraklar çevremizi kuşatmışlardı. Eğer içimizden birisinin gözünden bir damla yaş akarsa, mızrakla başına vururlardı. Bu şekilde Şam’a vardık. Şam’a vardığımızda birisi ‘Ey Şam halkı! Bunlar lanete uğramışların esir aileleridir’ diye bağırmaya başladı.”<ref>Seyyid | :“Bizi üstünde ahşaptan yapılmış ve altında bir şey olmayan mahvenin üzerine çelimsiz ve topal bir deveye bindirdiler. İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başı mızrağa geçirilmiş, ailemizin kadınları arkamız sıra gelmekte ve mızraklar çevremizi kuşatmışlardı. Eğer içimizden birisinin gözünden bir damla yaş akarsa, mızrakla başına vururlardı. Bu şekilde Şam’a vardık. Şam’a vardığımızda birisi ‘Ey Şam halkı! Bunlar lanete uğramışların esir aileleridir’ diye bağırmaya başladı.”<ref>Seyyid İbni Tavsu, el-İkbal, c. 3, s. 89.</ref> | ||
=== Şam’da === | === Şam’da === | ||
* Şehrin Bezenip Süslenmesi: [[Yezit]], esirler şehre girdiklerinde şehrin süslü ve bezenmiş olması için emir vermişti. [[Sehl | * Şehrin Bezenip Süslenmesi: [[Yezit]], esirler şehre girdiklerinde şehrin süslü ve bezenmiş olması için emir vermişti. [[Sehl b. Saad Saidi]], esirler şehre girerken şehrin süslendiğini ve halkın şenlikler ve kutlamalar yaptığını nakledenlerden biridir.<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 230.</ref> | ||
* '''Şehre Giriş Günü:''' Tarihi kaynakların naklettiğine göre şehitlerin kesik başı Safer ayının birinci günü gerçekleşmiştir.<ref>Ebu Reyhan Biruni, Asaru’l-Bakiye, s. 331.</ref> Bugün esirleri Tuma veya Saat kapısından içeri almışlar ve şehrin en büyük camisinin girişindeki alanda sergilemişlerdir.<ref> | * '''Şehre Giriş Günü:''' Tarihi kaynakların naklettiğine göre şehitlerin kesik başı Safer ayının birinci günü gerçekleşmiştir.<ref>Ebu Reyhan Biruni, Asaru’l-Bakiye, s. 331.</ref> Bugün esirleri Tuma veya Saat kapısından içeri almışlar ve şehrin en büyük camisinin girişindeki alanda sergilemişlerdir.<ref>İbni A’sam, Kitabu’l-Futuh, c. 5, s. 129, 130.</ref> | ||
* '''Yezid’e Rapor Verilmesi:''' memurlar esirleri Şam sokaklarında gezdirdikten sonra, [[Yezid]]’in sarayına götürdüler.<ref> | * '''Yezid’e Rapor Verilmesi:''' memurlar esirleri Şam sokaklarında gezdirdikten sonra, [[Yezid]]’in sarayına götürdüler.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 460.</ref> Zahr b. Kays, diğer memurların sözcüsü unvanı ile [[Kerbela vakıası]]nı Yezid’e rapor etti.<ref>Tarih-i Taberi, c. 5, s. 461.</ref> Nakledilen rivayetlere göre esirleri birbirlerine bağlı bir şekilde Yezid’in sarayına götürmüşlerdir.<ref>Luhuf, s. 213.</ref> Bu sırada Fatıma binti Hüseyin (a.s) şöyle demiştir: “Ey Yezid! [[Resulullah]]’ın kızlarının esir edilmeleri yakışık alıyor mu? Bu esnada oradakiler ağlamaya başlamışlardır.<ref>İbni Nema, Mesiru’l-Ahzan, s. 99.</ref> | ||
* '''Yezid’in esirlerin yanında İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başına davranışı:''' Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını altından bir kaba koymuş<ref>Harezmî, c. 2, s. 64.</ref> ve bir ağaç parçası ile ona vurmuştur.<ref>Yakubi, c. 2, s. 64.</ref> İmam Hüseyin’in (a.s) kızları Sakine ve Fatıma bu durumu görünce öyle feryat etmişlerdir ki Yezid’in kadınları ve Muaviye’nin kızları bağırarak ortalığı inletmişlerdir.<ref> | * '''Yezid’in esirlerin yanında İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başına davranışı:''' Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını altından bir kaba koymuş<ref>Harezmî, c. 2, s. 64.</ref> ve bir ağaç parçası ile ona vurmuştur.<ref>Yakubi, c. 2, s. 64.</ref> İmam Hüseyin’in (a.s) kızları Sakine ve Fatıma bu durumu görünce öyle feryat etmişlerdir ki Yezid’in kadınları ve Muaviye’nin kızları bağırarak ortalığı inletmişlerdir.<ref>İbni Esir, Kamil, c. 2, s. 577.</ref> [[İmam Rıza]]’dan (a.s) nakledilen bir rivayette Yezid, İmam Hüseyin’in (a.s) kesik başını bir leğene koymuş ve üstüne yemek masası koyarak adamları ile birlikte yemek yemiştir. Sonra leğenin üstüne satranç masası koyarak üstünde satranç oynamıştır. Oynadıkları kişilere karşı galip geldiğinde arpa suyu (bira) ile dolu kadehi kaldırarak içmiş ve arda kalanı kesik başın olduğu leğenin yanına serpmiştir.<ref>Saduk, Uyun-u Ahbar er-Rıza, c. 1, s. 25, h. 50.</ref> | ||
* '''Oradakilerin İtirazları:''' orada bulunanlardan bazıları Yezid’in davranışlarına itiraz etmiştir. İtiraz edenlerden birisi de Mervan | * '''Oradakilerin İtirazları:''' orada bulunanlardan bazıları Yezid’in davranışlarına itiraz etmiştir. İtiraz edenlerden birisi de Mervan b. Hakem’in kardeşi Yahya b. Hakem’dir. Bu hareketinden dolayı Yezid, Yahya’nın göğsüne yumrukla vurmuştur.<ref>Tabari, c. 5, s. 465.</ref> Ebu Berze Eslemi de itiraz etmiş ve Yezid’in emri ile oradan dışarı atılmıştır.<ref>Ensabu’l-Eşraf, c. 3, s. 416.</ref> | ||
* '''Konuşmalar:''' Şam’da yaşananların ardından İmam Seccad (a.s) ve Hz. Zeynep (s.a) kamuoyunun düşüncesini değiştirmek için konuşmalar yapmışlardır. Bu konuşmalar, İmam Seccad ve [[Hz. Zeyneb'in (s.a) Şam'daki Hutbesi|Hz. Zeyneb’in hutbeleri]] diye meşhurdur. | * '''Konuşmalar:''' Şam’da yaşananların ardından İmam Seccad (a.s) ve Hz. Zeynep (s.a) kamuoyunun düşüncesini değiştirmek için konuşmalar yapmışlardır. Bu konuşmalar, İmam Seccad ve [[Hz. Zeyneb'in (s.a) Şam'daki Hutbesi|Hz. Zeyneb’in hutbeleri]] diye meşhurdur. | ||
* '''Kaldıkları yer:''' Tarihi ve rivayi kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeyti Şam’da esir kaldığı süre zarfında iki yerde ikamet etmişlerdir. İlk olarak Şam’ın harabeleri<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 231, h. 4.</ref> diye meşhur olan tavanı olmayan yıkık bir harabede<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 179.</ref> ki Hz. Rukayye’nin olayı burada yaşanmıştır. Esirler iki gün boyunca bu harabede kalmışlardır.<ref>Safar, Basairu’d-Derecat, s. 339.</ref> Ancak Hz. İmam Zeynel Abidin ve Hz. Zeyneb’in konuşmalarının ardından kamuoyunun düşüncesi onların lehine dönmüş ve bu sebeple Yezid’in sarayının yakınlarında bir eve taşınmalarına neden olmuştur.<ref>Şeyh Mufid, İrşad, c. 2, s. 122.</ref> | * '''Kaldıkları yer:''' Tarihi ve rivayi kaynaklardan anlaşıldığı kadarıyla İmam Hüseyin’in (a.s) Ehlibeyti Şam’da esir kaldığı süre zarfında iki yerde ikamet etmişlerdir. İlk olarak Şam’ın harabeleri<ref>Şeyh Saduk, Emali, meclis: 31, s. 231, h. 4.</ref> diye meşhur olan tavanı olmayan yıkık bir harabede<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 179.</ref> ki Hz. Rukayye’nin olayı burada yaşanmıştır. Esirler iki gün boyunca bu harabede kalmışlardır.<ref>Safar, Basairu’d-Derecat, s. 339.</ref> Ancak Hz. İmam Zeynel Abidin ve Hz. Zeyneb’in konuşmalarının ardından kamuoyunun düşüncesi onların lehine dönmüş ve bu sebeple Yezid’in sarayının yakınlarında bir eve taşınmalarına neden olmuştur.<ref>Şeyh Mufid, İrşad, c. 2, s. 122.</ref> | ||
* '''Kaldıkları Süre:''' Tarihçilerin çoğu esirlerin Şam’da kaldıkları süreyi üç gün olarak vermişlerdir<ref>Tabari, c. 5, s. 462; Harezmî, c. 2, s. 74.</ref> Ancak İmaduddin Taberi bu süreyi 7 gün<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 302.</ref> ve Seyyid | * '''Kaldıkları Süre:''' Tarihçilerin çoğu esirlerin Şam’da kaldıkları süreyi üç gün olarak vermişlerdir<ref>Tabari, c. 5, s. 462; Harezmî, c. 2, s. 74.</ref> Ancak İmaduddin Taberi bu süreyi 7 gün<ref>Kamil Bahai, c. 2, s. 302.</ref> ve Seyyid İbni Tavus 1 ay olarak belirtmiştir.<ref>El-İkbalu’l-A’malu’l-Hasanet, c. 3, s. 101.</ref> Elbette belirttiği görüşün zayıf olduğunu açıklamıştır. | ||
== Geri Dönüş Yolu == | == Geri Dönüş Yolu == | ||
Esirlerin Şam’dan hangi gün geri döndükleri net değildir. Aynı şekilde dönüşlerinde Kerbela’ya uğrayıp uğramadıkları konusunda da tarihçi ve araştırmacılar arasında ihtilaf vardır. Bazıları geri döndüklerinde [[Erbain]]’de Kerbela’ya gittiklerini söylemişlerdir. Seyyid Muhammed Ali Gazi Tabatabai “Tahkik | Esirlerin Şam’dan hangi gün geri döndükleri net değildir. Aynı şekilde dönüşlerinde Kerbela’ya uğrayıp uğramadıkları konusunda da tarihçi ve araştırmacılar arasında ihtilaf vardır. Bazıları geri döndüklerinde [[Erbain]]’de Kerbela’ya gittiklerini söylemişlerdir. Seyyid Muhammed Ali Gazi Tabatabai “Tahkik Der bare-i Evvelin [[Erbain]] Hz. Seyyidü'ş-Şüheda” kitabında bunu ispatlamaya çalışmıştır, ancak Muhaddis Nuri<ref>Nuri, s. 208, 209.</ref> ve Şeyh Abbas Kummi<ref>Kummi, s. 524, 525.</ref> bu konuyu kabul etmemektedirler. | ||
== Medine’ye Ulaşmaları == | == Medine’ye Ulaşmaları == | ||
Kerbela esirleri Medine’ye yaklaştıkları sırada İmam Zeynel Abidin (a.s) şehrin dışında çadır kurmalarını emretmiş ve Beşir | Kerbela esirleri Medine’ye yaklaştıkları sırada İmam Zeynel Abidin (a.s) şehrin dışında çadır kurmalarını emretmiş ve Beşir b. Hazlem’e şöyle buyurmuştur: “Şehre git ve babamın şehadet haberini halka duyur.” Beşir Mescid-i Nebi’ye gitmiş ve ağlayarak şu şiiri okumuştur:<br /> | ||
Ey Yesrip halkı! Artık sizin burada bir yeriniz yoktur<br /> | Ey Yesrip halkı! Artık sizin burada bir yeriniz yoktur<br /> | ||
75. satır: | 80. satır: | ||
Naaşı Kerbela’da kanlara bulanmıştır<br /> | Naaşı Kerbela’da kanlara bulanmıştır<br /> | ||
Başını mızraklarda gezdirmişlerdir<ref>Seyyid | Başını mızraklarda gezdirmişlerdir<ref>Seyyid İbni Tavus, Luhuf, s. 227.</ref><br /> | ||
Beşir, İmam Seccad’ın (a.s) şehrin dışında konakladığını halka haber verdi. Bunu duyunca [[Medine]] kadınları evlerinden dışarı dökülmüş ve ah u vah ederek, feryat etmişlerdir. Hiçbir gün o günkü gibi erkek ve kadınların ağladıkları görülmemiş ve Müslümanlar için Hz. Peygamberin (s.a.a) ölümünden sonraki en acı gün o gün olmuştur.<ref>Seyyid İbni Tavus, Luhuf, s. 227.</ref> | |||
== Kaynakça == | == Kaynakça == | ||
<div class="reflist4" style="height: 250px; overflow: auto; padding: 3px" > | <div class="reflist4" style="height: 250px; overflow: auto; padding: 3px" > | ||
85. satır: | 91. satır: | ||
<div class="reflist4" style="height: 250px; overflow: auto; padding: 3px" > | <div class="reflist4" style="height: 250px; overflow: auto; padding: 3px" > | ||
<div style="{{column-count|3}}"> | <div style="{{column-count|3}}"> | ||
* | * İbni Ebi’l Hadid, İzettin Abdulhamit, Şerh Nehcü’l-Belağa, tahkik: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, c. 2, Ayetullah Necefi Mer’aşi Kütüphanesi, Kum, k. 1404. | ||
* | * İbni Esir, Ali bin Muhammed, el-Kamil fi Tarih, daru turas el-arabi, Beyrut, k. 1405. | ||
* | * İbni A’sam Kûfi, Ahmed b. A’sam, el-Futuh, tahkik: Ali Şiri, Daru’l-Avda, Beyrut, k. 1411. | ||
* | * İbni Cevzi, Tezkiretu’l Havas, menşurat eş-şerif er-Razi, Kum, k. 1408. | ||
* | * İbni Şedad, Muhammed bin Ali, el-İ’laku’l-Haiter fi zikri umerai’l-cezire, Dımeşk. | ||
* | * İbni Şehraşub, Muhammed b. Ali Mazenderani, Menakib Al-i Ebi Talib aleyhimu’s-Selam, Allame, Kum, k. 1379. | ||
* | * İbni Tayfur, Ebu’l Fazl b. Ebi Tahir, Balagatu’n-Nisa, mektebet Basiret, Kum. | ||
* | * İbni Tavus, Ali bin Musa bin Cafer, el-İkbal bi’l-A’malu’l-Hasanet, tahkik: Cevad Kayyumi, Defteri Tebliğat İslami, Kum, k. 1415. | ||
* | * İbni Tavus, el-Melhuf fi marifeti ale Katli’t-Tufuf, araştırma: Fars Tebriziyan, daru’l-Usve, k. 1414. | ||
* | * İbni Asakir, Ali b. Hibetullah, Tarih Medine Dımeşk, araştırma: Ali Aşur, daru ihya turas el-arabi, Beyrut, k. 1421. | ||
* | * İbni Nema, Cafer b. Muhammed, Mesiru’l-Ahzan, üçüncü baskı, Medrese İmam Mehdi, Kum, k. 1406. | ||
* Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, tahkik: Suheyl Zekar ve Riyad Zerkuli, daru’l-Fikr, Beyrut, k. 1417. | * Belazuri, Ensabu’l-Eşraf, tahkik: Suheyl Zekar ve Riyad Zerkuli, daru’l-Fikr, Beyrut, k. 1417. | ||
* Biruni, Ebu Reyhan, el-Asaru’l-Bakiyat, daru sadır, Beyrut. | * Biruni, Ebu Reyhan, el-Asaru’l-Bakiyat, daru sadır, Beyrut. | ||
* Hemevi, Şahabattin Ebu Abdullah Yakut | * Hemevi, Şahabattin Ebu Abdullah Yakut b. Abdullah, Mu’cemu’l Buldan, Beyrut, daru sadır, ikinci baskı, 1995. | ||
* Harezmî, Muvaffak | * Harezmî, Muvaffak b. Ahmed Mekki, Maktelu’l-Hüseyin, tahkik: Muhammed Semavi, Zehra matbaası, Necef, k. 1367. | ||
* Deyneveri, Ebu Hanife Ahmed | * Deyneveri, Ebu Hanife Ahmed b. Davut, el-Ahbaru’t-Tavil, tahkik: İsam Muhammed el-Hac Ali, daru’l-kutub el-ilmiye, Beyrut, k. 1421. | ||
* Saduk, Muhammed | * Saduk, Muhammed b. Ali b. Hüseyin, el-Emali, müessese el-Biset, Kum, k. 1417. | ||
* Saduk, Uyun-u Ahbari er-Rıza, Tashih Hüseyin Âlemi, müessese el-Alemi lil-Matbuat, Beyrut, k. 1404. | * Saduk, Uyun-u Ahbari er-Rıza, Tashih Hüseyin Âlemi, müessese el-Alemi lil-Matbuat, Beyrut, k. 1404. | ||
* Saffar Kummi, Muhammed | * Saffar Kummi, Muhammed b. Hasan, Besairu’l-Deracat, tashih: Muhsin Kuçebaği, Ayetullah Necefi Meraşi kütüphanesi, Kum, k. 1404. | ||
* Tabersi, Ahmed | * Tabersi, Ahmed b. Ali, el-İhticac, araştırma: İbrahim Bahadıri ve Muhammed Hadibe, ikinci baskı, Usve, Kum, k. 1416. | ||
* Taberi, İmaduddin Hasan | * Taberi, İmaduddin Hasan b. Ali, Kamil Behai, müessese Tab ve neşr, Kum, 1334. | ||
* Taberi, Muhammed bin Cerir, Tarihu’l-Muluk ve’l-Umem, tahkik: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, revaiu turas el-arabi, Beyrut. | * Taberi, Muhammed bin Cerir, Tarihu’l-Muluk ve’l-Umem, tahkik: Muhammed Ebu’l Fazl İbrahim, revaiu turas el-arabi, Beyrut. | ||
* Kummi, Abbas, Munteha’l-A’mal, Hüseyni matbaası, Tahran, ş. 1372. | * Kummi, Abbas, Munteha’l-A’mal, Hüseyni matbaası, Tahran, ş. 1372. | ||
111. satır: | 117. satır: | ||
* Mufid, Emali, tahkik: Hüseyin Üstat Vweli ve Ali Ekber Gaffari, camiu müderrisin, Kum, k. 1403. | * Mufid, Emali, tahkik: Hüseyin Üstat Vweli ve Ali Ekber Gaffari, camiu müderrisin, Kum, k. 1403. | ||
* Muhacir, Cafer, Karivan Gam, Seyyid Hüseyin Meraşi, intişarat Musafir, Tahran, ş. 21390. | * Muhacir, Cafer, Karivan Gam, Seyyid Hüseyin Meraşi, intişarat Musafir, Tahran, ş. 21390. | ||
* Naimi, Abdulkadir | * Naimi, Abdulkadir b. Muhammed, ed-Daris fi tarihi’l Medaris, Dımeşk, k. 1367. | ||
* Harevi, Ali | * Harevi, Ali b. Ebu Bekir, el-İşarat ile marifeti’z-Ziyarat, Canin Surdili’nin katkılarıyla, Dımeşk, m. 1953. | ||
* Yakubi, Ahmed | * Yakubi, Ahmed b. Ebu Yakup, Tarih Yakubi, Daru Sadır, Beyrut. | ||
</div> | </div> | ||
</div><br /> | </div><br /> |