İçeriğe atla

Şia İmamları: Revizyonlar arasındaki fark

düzenleme özeti yok
imported>Moghaddami
imported>Moghaddami
Değişiklik özeti yok
12. satır: 12. satır:
  | seçkin madde =  
  | seçkin madde =  
}}</onlyinclude>
}}</onlyinclude>
'''Şia İmamları''' ([[Arapça]]: '''امامان شیعه'''), [[Allah Teala]] tarafından [[Hz. Resulullah]]’ın ailesinden belirlediği on iki kişi, [[Şia]] öğretilerine göre Hz. Resulullah’tan sonraki İslam toplumunun liderleri ve yöneticileridir. İlk imam, Hz. İmam Ali, diğer imamlar ise [[Hz. Ali]] ve [[Hz. Fatıma]]’nın çocukları olan [[Hz. İmam Hasan]] ve [[Hz. İmam Hüseyin]]'dir. Daha sonraki İmamlar Hz. İmam Hüseyin'in soyundan gelen 9 imamdır.<br />
'''Şia İmamları''' (Arapça: '''امامان شیعه'''), [[Allah Teala]] tarafından [[Hz. Resulullah]]’ın ailesinden belirlediği on iki kişi, [[Şia]] öğretilerine göre Hz. Resulullah’tan sonraki İslam toplumunun liderleri ve yöneticileridir. İlk imam, Hz. İmam Ali, diğer imamlar ise [[Hz. Ali]] ve [[Hz. Fatıma]]’nın çocukları olan [[Hz. İmam Hasan]] ve [[Hz. İmam Hüseyin]]'dir. Daha sonraki İmamlar Hz. İmam Hüseyin'in soyundan gelen 9 imamdır.<br />


Şia öğretilerine göre, İmamlar (a.s) [[Allah]] tarafından imamete mensup olunmuş ve ilahî ilim, ismet makamı ve [[şefaat]] hakkına sahiptirler. Onlara [[Tevessül Duası|tevessül]] ederek Allah’a yakınlaşılabilir. İmamlar, dini otorite olmalarının yanı sıra, toplumun siyasi önderleridirler de. [[Kur’an]] ayetleri onların isimlerini sarih bir şekilde zikretmeden [[imamet]] konusunu ele almıştır. Örneğin: [[Ulu’l-Emr ayeti]], [[Tathir ayeti]], [[İkmal ayeti]], [[Tebliğ ayeti]], [[Sadıkın ayeti]]… <br />
Şia öğretilerine göre, İmamlar (a.s) [[Allah]] tarafından imamete mensup olunmuş ve ilahî ilim, ismet makamı ve [[şefaat]] hakkına sahiptirler. Onlara [[Tevessül Duası|tevessül]] ederek Allah’a yakınlaşılabilir. İmamlar, dini otorite olmalarının yanı sıra, toplumun siyasi önderleridirler de. [[Kur’an]] ayetleri onların isimlerini sarih bir şekilde zikretmeden [[imamet]] konusunu ele almıştır. Örneğin: [[Ulu’l-Emr ayeti]], [[Tathir ayeti]], [[İkmal ayeti]], [[Tebliğ ayeti]], [[Sadıkın ayeti]]… <br />


Hz. Resulü Kibriya Efendimizden (s.a.a) nakledilen rivayetlerde, İmamların isimleri, sayısı ve özellikleri belirtilmiştir. Bu hadislerin en meşhurları şunlardan ibarettir: [[Sakaleyn hadisi]], [[Menzilet hadisi]], [[Sefine hadisi]], [[Yevmu’d Dar hadisi]], [[Medinetu’l ilm hadisi]], [[Kisa hadisi]], [[Tayr meşva hadisi]], [[Bayrak hadisi]], [[Cabir hadisi]] ve [[On iki Halife Hadisi|On iki halife hadisi]]. <br />
Hz. Resulü Kibriya Efendimizden (s.a.a) nakledilen rivayetlerde, İmamların isimleri, sayısı ve özellikleri belirtilmiştir. Bu hadislerin en meşhurları şunlardan ibarettir: [[Sakaleyn hadisi]], [[Menzilet hadisi]], [[Sefine hadisi]], [[Yevmu’d Dar hadisi]], [[Medinetu’l ilm hadisi]], [[Kisa hadisi]], Tayr meşva hadisi, [[Bayrak hadisi]], [[Cabir hadisi]] ve [[On iki Halife Hadisi|On iki halife hadisi]]. <br />


Yine hadislerin belirttiğine göre İmamların tamamı Kureyş’ten, Hz. Peygamberin [[Ehlibeyt]]inden ve beklenen son imam, [[Hz. Mehdi]]’dir.
Yine hadislerin belirttiğine göre İmamların tamamı Kureyş’ten, Hz. Peygamberin [[Ehlibeyt]]inden ve beklenen son imam, [[Hz. Mehdi]]’dir.
26. satır: 26. satır:
On iki İmam [[Şia]] inancına göre, On iki imamın imamet dönemi Hz. Resulullah’ın (s.a.a) hicretin 11’inde rıhletinden sonra Hz. İmam Ali’nin (a.s) imameti ile başlamış ve hiçbir kesinti ve kopuş olmadan günümüze kadar süregelmiştir. Hicretin 260’ıncı yılında [[İmam Hasan Askeri (a.s)|Hz. İmam Hasan Askeri]]’nin (a.s) şehadetinden sonra imamet, oğlu İmam Mehdi’ye (a.s) geçmiş ve o günden sonra imamet zuhur hâletinden gaybet hâletine dönmüştür. İmam Mehdi’nin (a.s) imameti tam olarak [[Gaybet-i Kubra|gaybet]] döneminde geçmektedir.<br />
On iki İmam [[Şia]] inancına göre, On iki imamın imamet dönemi Hz. Resulullah’ın (s.a.a) hicretin 11’inde rıhletinden sonra Hz. İmam Ali’nin (a.s) imameti ile başlamış ve hiçbir kesinti ve kopuş olmadan günümüze kadar süregelmiştir. Hicretin 260’ıncı yılında [[İmam Hasan Askeri (a.s)|Hz. İmam Hasan Askeri]]’nin (a.s) şehadetinden sonra imamet, oğlu İmam Mehdi’ye (a.s) geçmiş ve o günden sonra imamet zuhur hâletinden gaybet hâletine dönmüştür. İmam Mehdi’nin (a.s) imameti tam olarak [[Gaybet-i Kubra|gaybet]] döneminde geçmektedir.<br />


Şialar, İmamları masum ve “[[ilm-i ledunni]]” (ledün ilmi)’ne sahip olarak bilmektedirler<ref>Tercüme el-Mizan, c. 13, s. 474.</ref> ve İmamlara tevessül ederek Allah Teala’ya yakınlaşılabileceğini ileri sürmektedirler. Yine Şialar İmamların şefaat sahibi olduklarını belirtmektedirler. Ehlibeyt İmamlarının türbelerini [[ziyaret]] etmek Şia inançlarındandır.<ref>Et-Tibyan, Şeyh Tusi, c. 1, s. 214.</ref>
Şialar, İmamları masum ve “ilm-i ledunni” (ledün ilmi)’ne sahip olarak bilmektedirler<ref>Tercüme el-Mizan, c. 13, s. 474.</ref> ve İmamlara tevessül ederek Allah Teala’ya yakınlaşılabileceğini ileri sürmektedirler. Yine Şialar İmamların şefaat sahibi olduklarını belirtmektedirler. Ehlibeyt İmamlarının türbelerini [[ziyaret]] etmek Şia inançlarındandır.<ref>Et-Tibyan, Şeyh Tusi, c. 1, s. 214.</ref>


== İmametin İspat Delilleri ==
== İmametin İspat Delilleri ==
59. satır: 59. satır:
Hz. İmam Ali (a.s), Hz. Resulullah Efendimiz (s.a.a) vefat ettiğinde 33 yaşında idi ve ashap arasında tüm dini fazilet ve üstünlüklerine ve [[Gadir Hum|Gadir Hum günü]] gibi bir çok yerde Efendimiz kendisinden sonra onu kendi yerine atamasına rağmen genç olması ve Peygamber Efendimiz ve İslam yolunda savaşlarda müşriklerden çoğunun canını aldığı gerekçesi ile hilafetten uzak tutulmuş ve bu şekilde Hz. Ali Efendimiz dini işlerden el çektirilmiştir! Hz. Peygamberin (s.a.a) nassına aykırı olarak peygamber dünyadan göçer göçmez, [[Sakife]]’de bir grup [[Ebu Bekir]]’e halife unvanı ile biat etmiş, Hz. Ali (a.s) ise 25 yıl sessiz kalmıştır. [[Osman]]’ın öldürülmesi ve Müslümanların ısrar ve hücumu ile hükümetin sorumluluğunu üstlenmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 201.</ref><br />
Hz. İmam Ali (a.s), Hz. Resulullah Efendimiz (s.a.a) vefat ettiğinde 33 yaşında idi ve ashap arasında tüm dini fazilet ve üstünlüklerine ve [[Gadir Hum|Gadir Hum günü]] gibi bir çok yerde Efendimiz kendisinden sonra onu kendi yerine atamasına rağmen genç olması ve Peygamber Efendimiz ve İslam yolunda savaşlarda müşriklerden çoğunun canını aldığı gerekçesi ile hilafetten uzak tutulmuş ve bu şekilde Hz. Ali Efendimiz dini işlerden el çektirilmiştir! Hz. Peygamberin (s.a.a) nassına aykırı olarak peygamber dünyadan göçer göçmez, [[Sakife]]’de bir grup [[Ebu Bekir]]’e halife unvanı ile biat etmiş, Hz. Ali (a.s) ise 25 yıl sessiz kalmıştır. [[Osman]]’ın öldürülmesi ve Müslümanların ısrar ve hücumu ile hükümetin sorumluluğunu üstlenmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 201.</ref><br />


Kısa hükümeti döneminde üç ağır iç savaşla karşı karşıya kalmış ve sonunda Küfe mescidinin mihrabında namaz kıldığı sırada Haricîlerden biri tarafından öldürülmüş ve gizlice [[Necef]]’te toprağa verilmiştir. Başlarında [[Ümmü’l Müminin]] [[Ayşe]], [[Talha]] ve [[Zübeyr]] olan bir grup ashap, üçüncü halifenin ölümünü bahane ederek Hz. Ali’ye karşı [[Cemel savaşı]]nı başlatmışlardır. Daha sonra Muaviye tarafından [[Sıffin Savaşı|Sıffin savaşı]] Irak-Şam sınırında başlatılmıştır. Bu savaş yaklaşık olarak bir buçuk yıl sürmüştür. Son fitne ise Haricilerin [[Nehrevan Savaşı|Nehrevan]]’da başlattıkları fitnedir. Bu şekilde Hz. Ali’nin kısacık hükümeti savaşlarla ve iç karışıklıklarla geçmiştir. Sonunda hicrî 40. Yılında Ramazan ayının 19’unda sabaha doğru Abdurrahman [[İbn Mülcem Muradi]] tarafından ([[namaz]] kıldığı sırada) saldırıya uğrayarak yaralandı ve [[Ramazan]] ayının 21’inde şehit oldu.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 201, 202.</ref>
Kısa hükümeti döneminde üç ağır iç savaşla karşı karşıya kalmış ve sonunda Küfe mescidinin mihrabında namaz kıldığı sırada Haricîlerden biri tarafından öldürülmüş ve gizlice [[Necef]]’te toprağa verilmiştir. Başlarında Ümmü’l Müminin [[Ayşe]], [[Talha]] ve [[Zübeyr]] olan bir grup ashap, üçüncü halifenin ölümünü bahane ederek Hz. Ali’ye karşı [[Cemel savaşı]]nı başlatmışlardır. Daha sonra Muaviye tarafından [[Sıffin Savaşı|Sıffin savaşı]] Irak-Şam sınırında başlatılmıştır. Bu savaş yaklaşık olarak bir buçuk yıl sürmüştür. Son fitne ise Haricilerin [[Nehrevan Savaşı|Nehrevan]]’da başlattıkları fitnedir. Bu şekilde Hz. Ali’nin kısacık hükümeti savaşlarla ve iç karışıklıklarla geçmiştir. Sonunda hicrî 40. Yılında Ramazan ayının 19’unda sabaha doğru Abdurrahman İbn Mülcem Muradi tarafından ([[namaz]] kıldığı sırada) saldırıya uğrayarak yaralandı ve [[Ramazan]] ayının 21’inde şehit oldu.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 201, 202.</ref>


Hz. Ali (a.s) üç halife döneminde, onlara danışmanlık yapmayı onlardan esirgememiştir. Uzun yıllar boyunca Emeviler döneminde [[Muaviye]]’nin emri ile ona tüm minberlerde lanet okumuşlardır ve onu övenleri tehdit etmekle kalmamışlar hapislere atmış ve öldürmüşlerdir ve hatta Ali adını çocuklara koymayı bile yasaklamışlardır.
Hz. Ali (a.s) üç halife döneminde, onlara danışmanlık yapmayı onlardan esirgememiştir. Uzun yıllar boyunca Emeviler döneminde [[Muaviye]]’nin emri ile ona tüm minberlerde lanet okumuşlardır ve onu övenleri tehdit etmekle kalmamışlar hapislere atmış ve öldürmüşlerdir ve hatta Ali adını çocuklara koymayı bile yasaklamışlardır.
70. satır: 70. satır:
Hz. İmam Ali (a.s), cesaret ve şecaatte dillere destan, takva ve ibadette bir tane, elinin altındakilere, ezilenlere şefkatte numune, fakir ve öksüzlere cömertlik ve ikramda emsalsizdi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 204, 205.</ref> <br />
Hz. İmam Ali (a.s), cesaret ve şecaatte dillere destan, takva ve ibadette bir tane, elinin altındakilere, ezilenlere şefkatte numune, fakir ve öksüzlere cömertlik ve ikramda emsalsizdi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 204, 205.</ref> <br />


[[Arap Edebiyatı]], kelam, fıkıh, tefsir gibi İslam ilimlerinin bir çoğunun dizi başlangıcı ona ulaşmakta ve çeşitli fırkalar kendi senet silsilelerini ona ulaştırmaktadırlar.
Arap Edebiyatı, kelam, fıkıh, tefsir gibi İslam ilimlerinin bir çoğunun dizi başlangıcı ona ulaşmakta ve çeşitli fırkalar kendi senet silsilelerini ona ulaştırmaktadırlar.
[[Dosya:Cennetü'l Baki (Ehlibeyt türbesi).jpg|300px|sağ|küçük|[[Baki Mezarlığı|Cennetü'l Baki]] ([[Ehlibeyt]] türbesi)]]
[[Dosya:Cennetü'l Baki (Ehlibeyt türbesi).jpg|300px|sağ|küçük|[[Baki Mezarlığı|Cennetü'l Baki]] ([[Ehlibeyt]] türbesi)]]


76. satır: 76. satır:
Hz. Hasan b. Ali (a.s) Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın oğlu, Şiaların ikinci imamı ve dördüncü masumdur. Kendisi 37 yaşında iken imamet ve hilafet makamına ulaşmıştır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) defalarca şöyle buyurmuştur: “Hasan ve Hüseyin benim çocuklarımdır.” Efendimizin bu sözünden dolayı Hz. Ali (a.s) öteki çocuklarına şöyle buyururdu: “Sizler benim çocuklarım, Hasan ve Hüseyin Resulullah’ın çocuklarıdır.”<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205.</ref><br />
Hz. Hasan b. Ali (a.s) Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın oğlu, Şiaların ikinci imamı ve dördüncü masumdur. Kendisi 37 yaşında iken imamet ve hilafet makamına ulaşmıştır. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) defalarca şöyle buyurmuştur: “Hasan ve Hüseyin benim çocuklarımdır.” Efendimizin bu sözünden dolayı Hz. Ali (a.s) öteki çocuklarına şöyle buyururdu: “Sizler benim çocuklarım, Hasan ve Hüseyin Resulullah’ın çocuklarıdır.”<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205.</ref><br />


[[İmam Hasan (a.s)]] Hicretin üçüncü yılında Ramazan ayının ortasında gece yahut gündüz Medine’de dünyaya gelmiştir. 7 yaşında iken dedesi Hz. Resulullah’ı ve ardından da annesi [[Hz. Fatıma]]’yı kaybetmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205.</ref> Babası İmam Ali’nin (a.s) şehadetinden sonra Allah’ın emri ve Hz. Ali’nin vasiyeti ile [[İmamet]]e ulaşmıştır ve 6 ay kadar Müslümanların halifeliğini yapmıştır. Bu süre zarfında Hz. Ali ve ailesine düşmanlık güden ve hilafet arzusuyla her türlü desise ve komplolara imza atan Muaviye ile savaşlar yapmak zorunda kalmıştır. Savaşlar boyunca Muaviye, her türlü hile ve tuzaklarla savaşı lehine çevirmiş ve hatta İmam Hasan’ın bazı ordu komutanlarını bile para ve vaatlerle kendi yanına çekmiştir. Halkın savaşlardan yorulup, bıkması, Şialarının canını korumak istemesi, halkın İmam’ı desteklememesi, kan dökülmesini önlemek, dinin korunması, [[Havaric]] tehlikesi ve ordunun düzensizliği gibi nedenler İmam Hasan’ın sulh yapmasını zorunlu kılmıştır.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205, 206.</ref> Sonunda Hicretin 41. Yılında Muaviye ile sulh yapmıştır. Barış antlaşmasından sonra, Medine’ye gitmiş ve orada on yıllık ikametin ardından Muaviye’nin vaatlerine kanan eşi tarafından [[şehit]] edilmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 206, 207.</ref>
[[İmam Hasan (a.s)]] Hicretin üçüncü yılında Ramazan ayının ortasında gece yahut gündüz Medine’de dünyaya gelmiştir. 7 yaşında iken dedesi Hz. Resulullah’ı ve ardından da annesi [[Hz. Fatıma]]’yı kaybetmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205.</ref> Babası İmam Ali’nin (a.s) şehadetinden sonra Allah’ın emri ve Hz. Ali’nin vasiyeti ile [[İmamet]]e ulaşmıştır ve 6 ay kadar Müslümanların halifeliğini yapmıştır. Bu süre zarfında Hz. Ali ve ailesine düşmanlık güden ve hilafet arzusuyla her türlü desise ve komplolara imza atan Muaviye ile savaşlar yapmak zorunda kalmıştır. Savaşlar boyunca Muaviye, her türlü hile ve tuzaklarla savaşı lehine çevirmiş ve hatta İmam Hasan’ın bazı ordu komutanlarını bile para ve vaatlerle kendi yanına çekmiştir. Halkın savaşlardan yorulup, bıkması, Şialarının canını korumak istemesi, halkın İmam’ı desteklememesi, kan dökülmesini önlemek, dinin korunması, Havaric tehlikesi ve ordunun düzensizliği gibi nedenler İmam Hasan’ın sulh yapmasını zorunlu kılmıştır.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 205, 206.</ref> Sonunda Hicretin 41. Yılında Muaviye ile sulh yapmıştır. Barış antlaşmasından sonra, Medine’ye gitmiş ve orada on yıllık ikametin ardından Muaviye’nin vaatlerine kanan eşi tarafından [[şehit]] edilmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 206, 207.</ref>


=== 3- İmam Hüseyin (a.s) ===
=== 3- İmam Hüseyin (a.s) ===
144. satır: 144. satır:
Hz. Ebu’l Hasan Ali b. Musa er-Rıza, İsnaaşer (On İki İmam) Şia’sının sekizinci imamıdır. Dünyaya geliş yılının hicretin 148. Veya 153. Yılı Zilhicce ayının veya Zilkade ayının veya Rebiülevvel ayının 11’i Perşembe veya [[Cuma Günü|Cuma günü]] olduğu nakledilmiştir. En meşhur lakabı “Rıza” ve “[[İmam Rıza]]’dır. Künyesi Ebu’l Hasan’dır. Babası Şiaların yedinci İmamı, İmam Kazım’dır. Annesinin adı konusunda fikir ayrılıkları vardır: Örneğin Ümmü’l Benin, Tüktem, Necime… denilmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 222.</ref> <br />
Hz. Ebu’l Hasan Ali b. Musa er-Rıza, İsnaaşer (On İki İmam) Şia’sının sekizinci imamıdır. Dünyaya geliş yılının hicretin 148. Veya 153. Yılı Zilhicce ayının veya Zilkade ayının veya Rebiülevvel ayının 11’i Perşembe veya [[Cuma Günü|Cuma günü]] olduğu nakledilmiştir. En meşhur lakabı “Rıza” ve “[[İmam Rıza]]’dır. Künyesi Ebu’l Hasan’dır. Babası Şiaların yedinci İmamı, İmam Kazım’dır. Annesinin adı konusunda fikir ayrılıkları vardır: Örneğin Ümmü’l Benin, Tüktem, Necime… denilmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 222.</ref> <br />


Medine’de dünyaya gelmesine rağmen Abbasi halifesi Me’mun onu zorla Horasan’a getirtmiş ve zorla veliahtlık görevini vermiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 222, 223.</ref> İmam Rıza (a.s) [[Medine]] [[Horasan]] yolunda ünlü “[[Silsiletu’z Zeheb Hadisi|Silsiletu’z Zeheb]]” hadisini Nişabur şehrinde açıklamıştır. Me’mun’un İmam Rıza (a.s) ile öteki din ve mezhep büyükleri arasında teşkil ettiği münazara toplantıları meşhurdur. İmamet süresi 20 yıldır. Tus şehrinde vefat etmiştir. Me’mun vefatında sorumlu bilinmiştir. Kabri şerifleri Meşhed şehrindedir ve her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden milyonlarca Müslüman ziyaretine gelmektedir.<ref> Tabatabai, Şia der İslam, s. 223.</ref><br />
Medine’de dünyaya gelmesine rağmen Abbasi halifesi Me’mun onu zorla Horasan’a getirtmiş ve zorla veliahtlık görevini vermiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 222, 223.</ref> İmam Rıza (a.s) [[Medine]] Horasan yolunda ünlü “[[Silsiletu’z Zeheb Hadisi|Silsiletu’z Zeheb]]” hadisini Nişabur şehrinde açıklamıştır. Me’mun’un İmam Rıza (a.s) ile öteki din ve mezhep büyükleri arasında teşkil ettiği münazara toplantıları meşhurdur. İmamet süresi 20 yıldır. Tus şehrinde vefat etmiştir. Me’mun vefatında sorumlu bilinmiştir. Kabri şerifleri Meşhed şehrindedir ve her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden milyonlarca Müslüman ziyaretine gelmektedir.<ref> Tabatabai, Şia der İslam, s. 223.</ref><br />


Veliahtlık konusu, İmam Rıza’nın (a.s) siyasi yaşamındaki önemli konulardan biridir. İmamın veliahtlık sürecini incelemek için İslam tarihi, halifeler tarihi ve Emeviler tarihi ile Abbasilerin hilafeti ele geçirmelerinin kalitesi konularını yakından analiz etmek gerekir. İslam hilafet topraklarının genel durumu hicretin 203. Yılına (İmam Rıza’nın vefat yılına) kadar özet olarak şu şekildedir: Emevi halifeleri genel olarak zalim ve hilafetten hükümranlık dışında bir şey bilmeyen insanlardı. İçlerinden yalnızca Ömer b. Abdulaziz onlardan biraz farklılık göstermiş, ancak onun hükümeti de uzun olmamıştır. Halifelerin zülüm ve sitemlerinin sonucu olarak her yerden hükümete karşı ayaklanma ve isyanlar baş göstermiştir. Bu isyanlar daha çok dini renk ve öğretilerle iç içe olmuştur. Müslümanlar İslam dininin ihya edilmesi ve İslam topraklarında yaşayan öteki semavi din taraftarları adalet ve eşitliğin sağlanması için kendilerine Ehlibeyt denilen Hz. Ali (a.s) ailesine ümit bağlamışlardı. Abbasiler insanların bu ümidi sayesinde kendi çıkarlarına hizmet etmişlerdir. Daha işin başında onlar, insanların Emevilerin zulümlerinden kurtarılması için geldiklerini söylemekteydiler.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 223, 224.</ref><br />
Veliahtlık konusu, İmam Rıza’nın (a.s) siyasi yaşamındaki önemli konulardan biridir. İmamın veliahtlık sürecini incelemek için İslam tarihi, halifeler tarihi ve Emeviler tarihi ile Abbasilerin hilafeti ele geçirmelerinin kalitesi konularını yakından analiz etmek gerekir. İslam hilafet topraklarının genel durumu hicretin 203. Yılına (İmam Rıza’nın vefat yılına) kadar özet olarak şu şekildedir: Emevi halifeleri genel olarak zalim ve hilafetten hükümranlık dışında bir şey bilmeyen insanlardı. İçlerinden yalnızca Ömer b. Abdulaziz onlardan biraz farklılık göstermiş, ancak onun hükümeti de uzun olmamıştır. Halifelerin zülüm ve sitemlerinin sonucu olarak her yerden hükümete karşı ayaklanma ve isyanlar baş göstermiştir. Bu isyanlar daha çok dini renk ve öğretilerle iç içe olmuştur. Müslümanlar İslam dininin ihya edilmesi ve İslam topraklarında yaşayan öteki semavi din taraftarları adalet ve eşitliğin sağlanması için kendilerine Ehlibeyt denilen Hz. Ali (a.s) ailesine ümit bağlamışlardı. Abbasiler insanların bu ümidi sayesinde kendi çıkarlarına hizmet etmişlerdir. Daha işin başında onlar, insanların Emevilerin zulümlerinden kurtarılması için geldiklerini söylemekteydiler.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 223, 224.</ref><br />
153. satır: 153. satır:
[[İmam Cevad]] diye meşhur olan Muhammed b. Ali b. Musa, Şiaların dokuzuncu imamıdır. Hicretin 195. Yılında Recep ayında Medine’de dünyaya geldi. İmam Cevad (a.s) 25 yaşındayken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından şehit ettirildi ve dedesi İmam Musa b. Cafer’in (a.s) Kazımeyn’deki türbesinde toprağa verildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 225, 226.</ref><br />
[[İmam Cevad]] diye meşhur olan Muhammed b. Ali b. Musa, Şiaların dokuzuncu imamıdır. Hicretin 195. Yılında Recep ayında Medine’de dünyaya geldi. İmam Cevad (a.s) 25 yaşındayken Abbasi halifesi Mu’tasım tarafından şehit ettirildi ve dedesi İmam Musa b. Cafer’in (a.s) Kazımeyn’deki türbesinde toprağa verildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 225, 226.</ref><br />


İmam Rıza (a.s) hicretin 203’üncü yılında şehit oldu. O sırada sekiz yaşında olan oğlu Hz. Cevad (a.s) imamet makamına erdi. Bu mesele Şialar arasında anlaşmazlıkların yaşanmasına neden olmuş ve bazıları İmam Rıza’nın (a.s) kardeşi Abdullah b. Musa b. Cafer’in peşine takılmıştır, ancak delilsiz kimsenin imametini kabul etmediklerinden onlardan bazıları Abdullah’a bazı sorular yöneltmiş, ancak Abdullah sorulara cevap vermekten aciz kalınca onun yanından dağılmışlardır. Elbette Şiaların çoğunluğu İmam Cevad’ın (a.s) imametine daha küçük yaşındayken inanmıştı, gerçi bazıları İmamın küçük yaşını dile getirmiş, ancak İmam, [[Hz. Süleyman]]’ın [[Hz. Davud]]’un halefi olması konusunu dile getirmiştir. <br />
İmam Rıza (a.s) hicretin 203’üncü yılında şehit oldu. O sırada sekiz yaşında olan oğlu Hz. Cevad (a.s) imamet makamına erdi. Bu mesele Şialar arasında anlaşmazlıkların yaşanmasına neden olmuş ve bazıları İmam Rıza’nın (a.s) kardeşi Abdullah b. Musa b. Cafer’in peşine takılmıştır, ancak delilsiz kimsenin imametini kabul etmediklerinden onlardan bazıları Abdullah’a bazı sorular yöneltmiş, ancak Abdullah sorulara cevap vermekten aciz kalınca onun yanından dağılmışlardır. Elbette Şiaların çoğunluğu İmam Cevad’ın (a.s) imametine daha küçük yaşındayken inanmıştı, gerçi bazıları İmamın küçük yaşını dile getirmiş, ancak İmam, Hz. Süleyman’ın Hz. Davud’un halefi olması konusunu dile getirmiştir. <br />


İmam Cevad’ın (a.s) imameti iki Abbasi halifesi ile aynı döneme rastlamıştır. Birincisi 193 yılından 218 yılına kadar halifelik yapan Ma’mun’dur. İmam Cevad, ömrünün 23 yılını bu Abbasi halifesi zamanında geçirmiştir. İkincisi, 218 yılından 227 yılına kadar halifelik yapan Mu’tasım’dır. İmam Cevad’ın imametinin iki yılı bu halife döneminde geçmiştir. İmamın sükûnet ettiği şehir Medine idi, ancak mezkûr iki Abbasi halifesinin isteği üzerine İmam, Bağdat’a yolculuk yapmış ve Mu’tasım zamanında orada şehit olmuştur.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226.</ref>
İmam Cevad’ın (a.s) imameti iki Abbasi halifesi ile aynı döneme rastlamıştır. Birincisi 193 yılından 218 yılına kadar halifelik yapan Ma’mun’dur. İmam Cevad, ömrünün 23 yılını bu Abbasi halifesi zamanında geçirmiştir. İkincisi, 218 yılından 227 yılına kadar halifelik yapan Mu’tasım’dır. İmam Cevad’ın imametinin iki yılı bu halife döneminde geçmiştir. İmamın sükûnet ettiği şehir Medine idi, ancak mezkûr iki Abbasi halifesinin isteği üzerine İmam, Bağdat’a yolculuk yapmış ve Mu’tasım zamanında orada şehit olmuştur.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226.</ref>
159. satır: 159. satır:
Ebu’l Hasan Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa, İmam Cevad'ın (a.s) oğlu ve Şiaların onuncu imamıdır. Kendisinden [[İmam Ali Naki]] veya İmam Hadi olarak bahsedilmektedir. 220 yılından 254 yılına kadar 34 yıl boyunca Şiaların imamet görevini üstlenmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226.</ref><br />
Ebu’l Hasan Ali b. Muhammed b. Ali b. Musa, İmam Cevad'ın (a.s) oğlu ve Şiaların onuncu imamıdır. Kendisinden [[İmam Ali Naki]] veya İmam Hadi olarak bahsedilmektedir. 220 yılından 254 yılına kadar 34 yıl boyunca Şiaların imamet görevini üstlenmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226.</ref><br />


İmametinin çoğunluğunu [[Samarra]]’da, egemen hükümetin doğrudan kontrolü altında geçirdi. Abbasi halifelerinden 7’isi ile aynı dönemde yaşamıştır. Onlardan en önemlileri [[Mütevekkil]]’dir. Kabri şerifleri Irak’ın Samarra şehrindedir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226, 227.</ref><br />
İmametinin çoğunluğunu [[Samarra]]’da, egemen hükümetin doğrudan kontrolü altında geçirdi. Abbasi halifelerinden 7’isi ile aynı dönemde yaşamıştır. Onlardan en önemlileri Mütevekkil’dir. Kabri şerifleri Irak’ın Samarra şehrindedir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 226, 227.</ref><br />


İmam Hadi ve oğlu İmam Hasan Askeri, askeriyeyn diye ünlüdürler. Çünkü Abbasi halifeleri onları 233 yılında Samarra’ya götürmüş ve ömürlerinin sonuna kadar orada kontrolleri altında tutmuşlardır. İmam Hadi (a.s) hicretin 220. Yılında imamet makamına erdi. Şiaların İmam Cevad’ın (a.s) küçük yaşta imam olması konusundaki sorunu -az bir grup dışında- aşmasından dolayı İmam Hadi’nin (a.s) küçük yaşta imam olması konusunda önemli bir tereddüt yaşanmamıştır. <br />
İmam Hadi ve oğlu İmam Hasan Askeri, askeriyeyn diye ünlüdürler. Çünkü Abbasi halifeleri onları 233 yılında Samarra’ya götürmüş ve ömürlerinin sonuna kadar orada kontrolleri altında tutmuşlardır. İmam Hadi (a.s) hicretin 220. Yılında imamet makamına erdi. Şiaların İmam Cevad’ın (a.s) küçük yaşta imam olması konusundaki sorunu -az bir grup dışında- aşmasından dolayı İmam Hadi’nin (a.s) küçük yaşta imam olması konusunda önemli bir tereddüt yaşanmamıştır. <br />
171. satır: 171. satır:
İmam Hadi (a.s) Samarra’da zorla tutulduğu dönem boyunca, görünüşte sakin bir hayat yaşamaktaydı. Mütevekkil, İmamı tam olarak kontrol ve takip altında tutmak ve halkın gözünde onun azamet ve saygınlığını kırmak için planlar yapmaktaydı.<br />
İmam Hadi (a.s) Samarra’da zorla tutulduğu dönem boyunca, görünüşte sakin bir hayat yaşamaktaydı. Mütevekkil, İmamı tam olarak kontrol ve takip altında tutmak ve halkın gözünde onun azamet ve saygınlığını kırmak için planlar yapmaktaydı.<br />


Mütevekkil’den sonra oğlu [[Muntasır]] yönetime geldi. Muntasır’ın hükümeti ile İmam Hadi ve Alevi ailesine olan baskılar bir nebze de olsa azalmaya başladı. Gerçi farklı şehirlerde devlet adamlarının Şialara karşı baskıları aynen devam etmekteydi.<br />
Mütevekkil’den sonra oğlu Muntasır yönetime geldi. Muntasır’ın hükümeti ile İmam Hadi ve Alevi ailesine olan baskılar bir nebze de olsa azalmaya başladı. Gerçi farklı şehirlerde devlet adamlarının Şialara karşı baskıları aynen devam etmekteydi.<br />


Nitekim [[Şeyh Mufid]] ve başkalarının rivayet ettiğine göre İmam Hadi (a.s) Hicretin 254. Yılında Recep ayında Samarra’da 20 yıl, 9 ay ikamet ettikten sonra şehit olmuştur. Bazıları şehadetinin Recep ayının üçünde gerçekleştiğini belirtmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 228.</ref>
Nitekim [[Şeyh Mufid]] ve başkalarının rivayet ettiğine göre İmam Hadi (a.s) Hicretin 254. Yılında Recep ayında Samarra’da 20 yıl, 9 ay ikamet ettikten sonra şehit olmuştur. Bazıları şehadetinin Recep ayının üçünde gerçekleştiğini belirtmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 228.</ref>
185. satır: 185. satır:
İmam Hasan Askeri (a.s) vefatından hemen önce hicretin 259. Yılında annesini hacca göndermiş, hicretin 260. Yılında başına gelecek hadiseleri ona anlatmış, oğlu İmam Mehdi’ye (a.f) gerekli vasiyetlerini anlatmış ve İsm-i Azam, imamet mirası ve silahı ona teslim etmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 229, 230.</ref> İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. Yılının Rebiülevvel ayının başlarında hastalandı ve aynı ayın sekizinde 28 yaşında iken Samarra’da vefat etti ve babasının defnedildiği eve defnedildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 230.</ref><br />
İmam Hasan Askeri (a.s) vefatından hemen önce hicretin 259. Yılında annesini hacca göndermiş, hicretin 260. Yılında başına gelecek hadiseleri ona anlatmış, oğlu İmam Mehdi’ye (a.f) gerekli vasiyetlerini anlatmış ve İsm-i Azam, imamet mirası ve silahı ona teslim etmiştir.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 229, 230.</ref> İmam Hasan Askeri (a.s) hicretin 260. Yılının Rebiülevvel ayının başlarında hastalandı ve aynı ayın sekizinde 28 yaşında iken Samarra’da vefat etti ve babasının defnedildiği eve defnedildi.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 230.</ref><br />


[[Tabersi]] (ö. 548) şöyle yazmaktadır: Ashabımızın (yani Şia ulemalarının) çoğu, İmam Hasan Askeri’nin zehirletilerek öldürüldüğüne inanmaktadır. Yazısının devamında imamın babasının, dedesinin ve tüm Şia imamlarının şehit olduklarını belirtmiştir. Bu konudaki Şia ulemalarının delili ise İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğudur: Allah’a ant olsun ki hepimiz öldürülerek şehadete ermekteyiz.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 231.</ref>
Tabersi (ö. 548) şöyle yazmaktadır: Ashabımızın (yani Şia ulemalarının) çoğu, İmam Hasan Askeri’nin zehirletilerek öldürüldüğüne inanmaktadır. Yazısının devamında imamın babasının, dedesinin ve tüm Şia imamlarının şehit olduklarını belirtmiştir. Bu konudaki Şia ulemalarının delili ise İmam Cafer Sadık’ın (a.s) şu buyruğudur: Allah’a ant olsun ki hepimiz öldürülerek şehadete ermekteyiz.<ref>Tabatabai, Şia der İslam, s. 231.</ref>


=== 12- İmam Mehdi (a.s) ===
=== 12- İmam Mehdi (a.s) ===
203. satır: 203. satır:


Ehli sünnet dünyasında Ehlibeyt İmamlarının faziletleri hakkında yazılan kitaplardan bir kaçına numune olarak değiniyoruz:
Ehli sünnet dünyasında Ehlibeyt İmamlarının faziletleri hakkında yazılan kitaplardan bir kaçına numune olarak değiniyoruz:
# [[Metalibu’s Suul fi Menakibu Al-i Resul]], telif: Kemalettin İbn Talha Şafii (k. 562);
# Metalibu’s Suul fi Menakibu Al-i Resul, telif: Kemalettin İbn Talha Şafii (k. 562);
# [[Tezkiretu Havasu’l Ummet fi Hasaisu’l Eimme]], telif: Hanefi Yusuf bin Kazoğlu Sabt İbn Cevzi (k. 654);
# Tezkiretu Havasu’l Ummet fi Hasaisu’l Eimme, telif: Hanefi Yusuf bin Kazoğlu Sabt İbn Cevzi (k. 654);
# [[el-Fusulu’l Muhimmet fi Marifeti’l Eimme]], telif: İbn Sabbah Maliki (k. 855), Bu kitap defalarca basılmıştır. Kitabın yüksek tirajlı ve farklı çeşitlerde baskıları, kitabın ne kadar çok ilgi gördüğünün bir delilidir.<ref>Tabatabai, Şem, 17, s. 109, 113.</ref> Kitabın yazarı bu kitabında Şia’nın önde gelen âlimlerinden Şeyh Müfid’in “el-İrşat” adlı kitabından da çokça nakillerde bulunmuştur. (sayfa: 192, 213)
# el-Fusulu’l Muhimmet fi Marifeti’l Eimme, telif: İbn Sabbah Maliki (k. 855), Bu kitap defalarca basılmıştır. Kitabın yüksek tirajlı ve farklı çeşitlerde baskıları, kitabın ne kadar çok ilgi gördüğünün bir delilidir.<ref>Tabatabai, Şem, 17, s. 109, 113.</ref> Kitabın yazarı bu kitabında Şia’nın önde gelen âlimlerinden Şeyh Müfid’in “el-İrşat” adlı kitabından da çokça nakillerde bulunmuştur. (sayfa: 192, 213)
# [[eş-Şuzuratu’z Zehebiye]] veya el-Eimmetu’l İsna Aşer, telif: Suriyeli Hanefi âlimi Şemsettin İbn Tulun (m. 1958);
# eş-Şuzuratu’z Zehebiye veya el-Eimmetu’l İsna Aşer, telif: Suriyeli Hanefi âlimi Şemsettin İbn Tulun (m. 1958);
# [[el-İthaf bi-Hubbi’l İşraf]], telif: Mısırlı şafii alimi Abdullah bin Amir Şebrevi (k. 1172);
# el-İthaf bi-Hubbi’l İşraf, telif: Mısırlı şafii alimi Abdullah bin Amir Şebrevi (k. 1172);
# [[Nuru’l Ebsar fi Menakibu Al-i Beyti’n Nebi el-Muhtar]], telif: Seyyid Mümin Şeblençi (k. 1290);
# Nuru’l Ebsar fi Menakibu Al-i Beyti’n Nebi el-Muhtar, telif: Seyyid Mümin Şeblençi (k. 1290);
# [[Yenabiu’l Meveddet]], Hanefi alimi [[Süleyman bin İbrahim Kunduzi]] (k. 1294).<ref>Diğer eserler için Bkz. Tabatabai, şem, 2, s. 52, 100, 101.</ref>
# Yenabiu’l Meveddet, Hanefi alimi Süleyman bin İbrahim Kunduzi (k. 1294).<ref>Diğer eserler için Bkz. Tabatabai, şem, 2, s. 52, 100, 101.</ref>
== Ayrıca Bakınız ==
== Ayrıca Bakınız ==
* [[Ehlibeyt]]
* [[Ehlibeyt]]
Anonim kullanıcı