wikishia:Haftanın seçkin maddesi/2019/49

wikishia sitesinden

Üçüncü Şehadet, şehadeteynin (tevhit ve nübüvvetin ikrarının) ardından Hz. Ali’nin (a.s) velayetine tanıklık etmek anlamında olan “Eşhedü Enne Aliyyen Veliyullah” cümlesini söylemektir. Üçüncü şehadet, Şia fıkıh ve hadis kitaplarında ezanın bir cüzü olarak ele alınmamıştır ve Şia fakihlerinin çoğuna göre bu ifade ezan ve ikametin bir cüzü değildir, ama Allah rızası için ve ezan ve ikametin bir cüzü olmadığı şeklinde söylenmesinde bir sakınca yoktur veya müstahaptır.
Üçüncü şehadet, Şehadeteynin (Allah’ın tekliğine ve Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) nübüvvetine tanıklıktan) sonra Hz. Ali’nin (a.s) velayetine tanıklık etmek anlamındadır.

Her ne kadar üçüncü şehadetin “Safeviler” döneminde ezanlarda resmi olarak kullanılmaya başlandığı söylense de elde olan verilere göre bu ifadenin bazı bölgelerde dağınık bir şekilde söylendiği bilinmektedir. “İbn Batuta” (Orta Çağın en büyük seyyahı) sekizinci yüzyılda “Eşhedü enne Aliyyen Veliyullah” cümlesinin Katif’de Şiiler tarafında ezanda söylendiğini belirtmiştir. Şeyh Saduk’un üçüncü şehadetin caiz olduğuna dair açıklamalarda bulunan ahbarilere karşı tutumu, o dönemde bu ifadenin ezanlarda söylendiğine delalet etmektedir.

Abdulmuhsin Saravi, “Eşhedu enne Aliyyen Veliyullah” ifadesinin tarihçesini Emevilere kadar ulaştırmakta ve bunun nedenini cami minberleri ve minarelerinde Hz. Ali’ye (a.s) lanet okutulmasına bir tepki olarak söylendiğini ileri sürmektedir. Söylendiğine göre Abdullah Meraği Mısri de “es-Selafet fi Emri’l-Hilafet” kitabında naklettiği rivayetlerde Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) zamanında Salman ve Ebuzer’in ezanda üçüncü şehadeti söylediklerini ileri sürmüştür. Elbette bazılarınca bu kitabın varlığı hakkında bazı şüpheler söz konusudur. (Devamı...)