Tevbe Edenlerin Münacaatı

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
Hamse Aşere Münacatı Okunma Vakitleri
1 Tevbe Edenlerin Münacaatı Cuma Günü
2 Şikayet Edenlerin Münacatı Cumartesi Günü
3 Korkanların Münacatı Pazar Günü
4 Ümit Edenlerin Münacatı Pazartesi Günü
5 Yönelenlerin Münacatı Salı Günü
6 Şükredenerin Münacatı Çarşamba Günü
7 İtaat Edenlerin Münacatı Perşembe Günü
8 Müridlerin Münacatı Cuma Günü
9 Muhiblerin Münacaatı Cumartesi Günü
10 Tevessül Edenlerin Münacatı Pazar Günü
11 Muhtaçların Münacatı Pazartesi Günü
12 Ariflerin Münacatı Salı Günü
13 Zakirlerin Münacatı Çarşamba Günü
14 Sığınanların Münacatı Perşembe Günü
15 Zahidlerin Münacatı Cuma Günü

Tövbe Edenlerin veya Taibin münacatı (Arapça: مناجات التائبین), İmam Zeynel Abidin’den (a.s) nakledilen on beş münacattan biridir. Konusu tövbe ve istiğfar hakkındadır. Duada günahın kötü ve zarar verici sonuçlarına değinilmiştir.

Senedi

Bu dua, es-Sahifeti’s-Saniyeti’s-Seccadiye, Biharu’l-Envar[1] ve Mefatihu’l-Cinan[2] kitaplarında nakledilmiştir. Allame Meclisi (r.a), bu duanın Cuma günü okunduğunu belirtmiştir.[3]

İçeriği ve Mesajları

  • Kusurlardan dolayı tövbe ve istiğfar etmek.
  • Dünya ve ahirette zillet ve alçaklığa, Allah’tan uzaklığa ve kalplerin ölümüne neden olan günahın yıkıcı sonuçlarına işaret edilmiştir.
  • Tövbenin ilahî rahmete ulaşmaya neden olduğuna değinilmiştir.
  • Allah’la tevazulu bir şekilde, yakarırcasına ve iltimas edercesine konuşmak insanın ilahî rahmete ulaşmasına yardımcı olur.
  • Allah’ın kulların günahlarını örtüp gizlediğine değinilmiştir.
  • İnsanı ölüm girdabına atan günahların bağışlanmasına yönelik istekte bulunmak.
  • İnsanın gizlediği rüsva edici hatalarının gizli kalması için talepte bulunmak.
  • Günahkârların Allah tarafından kınanma ve azarlanmaya müstahak olduklarına işaret edilmektedir.
  • Allah’ın çaresizlere icabet eden, zararı bertaraf eden, büyük ihsan sahibi, sırları bilen, hataları örten sıfatlarına değinerek Allah’tan bağış dilemek.[4]

Şerhleri

  1. Tövbe edenlerin münacatı” “Baz Geşt Be Suyu Dust” (Dosta Dönüş) adıyla, Muhammed Salih Ahmedvend tarafından tercüme edilerek muhtasar olarak şerh edilmiştir.[5]
  2. “Tövbe edenlerin münacatı” “Baz Geşt Be Suyu O” (Ona Dönüş) adıyla Muhammed Bakır Tahriri tarafından şerhi yapılmıştır.[6]
  3. Tövbe edenlerin münacatı “Tefsiri İrfani Münacatı Taibin” adıyla Ebu’l Fazl Behram Pur tarafından şerh edilmiştir.[7]

Duanın Metni ve Tercümesi

Duanın Arapça Metni Duanın Türkçe Anlamı
بِسْمِ اللَّـهِ الرَّحْمَـٰنِ الرَّحِيمِ

إِلَهِي أَلْبَسَتْنِي الْخَطَايَا ثَوْبَ مَذَلَّتِي وَ جَلَّلَنِي التَّبَاعُدُ مِنْكَ لِبَاسَ مَسْكَنَتِي وَ أَمَاتَ قَلْبِي عَظِيمُ جِنَايَتِي فَأَحْيِهِ بِتَوْبَةٍ مِنْكَ يَا أَمَلِي وَ بُغْيَتِي وَ يَا سُؤْلِي وَ مُنْيَتِي‏ فَوَعِزَّتِكَ مَا أَجِدُ لِذُنُوبِي سِوَاكَ غَافِراً وَ لاَ أَرَى لِكَسْرِي غَيْرَكَ جَابِراً وَ قَدْ خَضَعْتُ بِالْإِنَابَةِ إِلَيْكَ وَ عَنَوْتُ بِالاِسْتِكَانَةِ لَدَيْكَ‏ فَإِنْ طَرَدْتَنِي مِنْ بَابِكَ فَبِمَنْ أَلُوذُ وَ إِنْ رَدَدْتَنِي عَنْ جَنَابِكَ فَبِمَنْ أَعُوذُ فَوَا أَسَفَاهْ مِنْ خَجْلَتِي وَ افْتِضَاحِي وَ وَا لَهْفَاهْ مِنْ سُوءِ عَمَلِي وَ اجْتِرَاحِي

أَسْأَلُكَ يَا غَافِرَ الذَّنْبِ الْكَبِيرِ وَ يَا جَابِرَ الْعَظْمِ الْكَسِيرِ أَنْ تَهَبَ لِي مُوبِقَاتِ الْجَرَائِرِ وَ تَسْتُرَ عَلَيَّ فَاضِحَاتِ السَّرَائِرِ وَ لاَ تُخْلِنِي فِي مَشْهَدِ الْقِيَامَةِ مِنْ بَرْدِ عَفْوِكَ وَ غَفْرِكَ وَ لاَ تُعْرِنِي مِنْ جَمِيلِ صَفْحِكَ وَ سَتْرِكَ‏ إِلَهِي ظَلِّلْ عَلَى ذُنُوبِي غَمَامَ رَحْمَتِكَ وَ أَرْسِلْ عَلَى عُيُوبِي سَحَابَ رَأْفَتِكَ
إِلَهِي هَلْ يَرْجِعُ الْعَبْدُ الْآبِقُ إِلاَّ إِلَى مَوْلاَهُ أَمْ هَلْ يُجِيرُهُ مِنْ سَخَطِهِ أَحَدٌ سِوَاهُ‏
إِلَهِي إِنْ كَانَ النَّدَمُ عَلَى الذَّنْبِ تَوْبَةً فَإِنِّي وَ عِزَّتِكَ مِنَ النَّادِمِينَ وَ إِنْ كَانَ الاِسْتِغْفَارُ مِنَ الْخَطِيئَةِ حِطَّةً فَإِنِّي لَكَ مِنَ الْمُسْتَغْفِرِينَ لَكَ الْعُتْبَى حَتَّى تَرْضَى
إِلَهِي بِقُدْرَتِكَ عَلَيَّ تُبْ عَلَيَّ وَ بِحِلْمِكَ عَنِّي اعْفُ عَنِّي وَ بِعِلْمِكَ بِي ارْفَقْ بِي
إِلَهِي أَنْتَ الَّذِي فَتَحْتَ لِعِبَادِكَ بَاباً إِلَى عَفْوِكَ سَمَّيْتَهُ التَّوْبَةَ فَقُلْتَ تُوبُوا إِلَى اللَّهِ تَوْبَةً نَصُوحاً فَمَا عُذْرُ مَنْ أَغْفَلَ دُخُولَ الْبَابِ بَعْدَ فَتْحِه
إِلَهِي إِنْ كَانَ قَبُحَ الذَّنْبُ مِنْ عَبْدِكَ فَلْيَحْسُنِ الْعَفْوُ مِنْ عِنْدِكَ‏
إِلَهِي مَا أَنَا بِأَوَّلِ مَنْ عَصَاكَ فَتُبْتَ عَلَيْهِ وَ تَعَرَّضَ لِمَعْرُوفِكَ فَجُدْتَ عَلَيْهِ‏
يَا مُجِيبَ الْمُضْطَرِّ يَا كَاشِفَ الضُّرِّ يَا عَظِيمَ الْبِرِّ يَا عَلِيماً بِمَا فِي السِّرِّ يَا جَمِيلَ السِّتْرِ (السَّتْرِ) اسْتَشْفَعْتُ بِجُودِكَ وَ كَرَمِكَ إِلَيْكَ وَ تَوَسَّلْتُ بِجَنَابِكَ (بِجِنَانِكَ) وَ تَرَحُّمِكَ لَدَيْكَ ‏فَاسْتَجِبْ دُعَائِي وَ لاَ تُخَيِّبْ فِيكَ رَجَائِي وَ تَقَبَّلْ تَوْبَتِي وَ كَفِّرْ خَطِيئَتِي بِمَنِّكَ وَ رَحْمَتِكَ يَا أَرْحَمَ الرَّاحِمِينَ‏.

Ey Rabb'im! Hata ve günahlar bana zillet elbisesini giydirdi ve senden uzak oluşum üzerime acizlik perdesini örttü ve suçumun ağırlığı kalbimi öldürdü.

Ey umudum ve arzum ve ey isteğim ve gayem! Nasip edeceğin bir tövbeyle şu ölü kalbimi yeniden dirilt! İzzetine andolsun ki, senden başka günahlarımı bağışlayacak ve yaramı saracak birini göremiyorum. Sana dönerek teslim oldum ve zillet içinde sana boyun eğdim. Eğer kapından kovarsan kime sığınayım? Eğer beni nezdinden uzaklaştırırsan kime yöneleyim? Utancımdan ve ayıplarımdan dolayı eyvahlar olsun bana. Kötü hareketlerim ve kazancımdan dolayı yazıklar olsun bana!

Ey büyük günahları bağışlayan ve ey kırılmış kemiği iyileştiren, karşı gelmelerimi görmezlikten gel, gizli olan ayıplarımı ört, kıyamet sahrasında beni bağışından ayırma ve beni affından ve güzel örtünden mahrum eyleme.

Ey Rabb'im! Günahlarımı rahmet bulutunun gölgesinde gizli tut, kusurlarıma ve kötü amellerime lütuf ve muhabbet yağmurunu yağdır. Ey Rabb'im! (Efendisinden) kaçmış köle efendisinden gayri kime dönebilir? Ve efendisinin gazabından kim onu sakındırabilir?

Ey Rabb'im! Eğer günahlarından pişman olmak, (senin katında) tövbe etmekse, izzetine andolsun ki artık ben de pişman olanlardanım ve eğer istiğfar edip af dilemek hata ve günahların affedilmesine sebep oluyorsa ben de artık istiğfar edenlerdenim, razı oluncaya kadar beni muhafaza etmeye (kınamana) hakkın var senin.

Ey Rabb'im! Benim üzerimde olan kudretin hatırına tövbemi kabul et ve günahlarım karşısındaki sabrın hürmetine beni affet ve benim hakkımdaki ilmin hakkına bana muhabbet gözüyle bak!

Ey Rabb'im! Kullarına bağışlamak için onların yüzüne tövbe isminde bir kapı açan ve onlara “Allah'ın katına yönelerek gerçekten tövbe edin" diyen sensin; öyleyse (günahlarım için) açtığın bu kapıdan girmekten gafil olanların özrü nedir?!

Ey Rabb'im! Kulunun günah işlemesi çirkinse, senin (günahkâr kulunu) affetmen güzeldir.

Ey Rabb'im! Ben, sana yönelip de kendisini affettiğin, kendisine ihsanda bulunduğun sana yönelen ilk günahkâr değilim.

Ey darlığa düşenin imdadına koşan, ey belayı bertaraf eden, ey büyük bağış sahibi, ey gizlileri bilen, ey günahları en güzel örten! Rahmet ve keremini aracı kılarak ve merhametini vasıta ederek kapına geldim; artık duamı kabul et ve senin lütfuna olan ümidimi boşa çıkarma; bağış ve merhametin hürmetine hatalarımı örtüver ve tövbemi kabul et; ey merhametlilerin en merhametlisi!

.

Kaynakça

  1. Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 91, s. 142.
  2. Kummi, Mefatihu’l-Cinan, 164.
  3. Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 91, s. 142.
  4. Misbah, Seccadehayi Suluk, c. 1, s. 47, 130.
  5. Milli Kütüphane.
  6. Milli Kütüphane.
  7. Astanı Kudsi Razevi Dijital Kütüphanesi.

Bibliyografi

  • Misbah, Muhammed Taki, Seccadehayi Suluk, Şerhi Münacathayi Hz. Seccad (a.s), İntişarat Müessese Amuzeş ve Pejuheş İmam Humeyni (r.a), Kum, 1390.
  • Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, daru ihya et-turas el-arabi, Beyrut, ikinci baskı, k. 1403.
  • Kummi, Şeyh Abbas, Mefatihu’l-Cinan, Neşri Meş’er, Kum, ş. 1387.