Talha bin Ubeydullah

Öncelik: a, kalite: c
linksiz
resimsiz
infobox'siz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
(Talha bin Ubeydullah Teymi sayfasından yönlendirildi)
Talha bin Ubeydullah

Talha b. Ubeydullah (Arapça: طلحة بن عبيدالله‎), (d. 598, Mekke - ö. 656) Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) sahabesi, ilk Müslümanlardan ve birinci halife Ebu Bekir b. Ebu Kuhafe’nin amcaoğludur. Sadr-ı İslam’daki savaşlarda bulunmuş ve cesaret örnekleri göstermiştir.

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) vefat ettikten sonra ilk halifelerle iş birliğine tutuşmuş ve ülkelerin fethedilmesi için düzenlenen savaşlara aktif bir şekilde katılmıştır. Talha, ikinci halife tarafından halifenin seçilmesi için belirlenen altı kişilik şurada yer almıştır. Üçüncü halife Osman’ın öldürülmesinde aktif bir rol oynamış ve tarihte halifenin öldürülmesi için insanları tahrik edip, kışkırtanlardan biri olarak sayılmıştır. Osman’ın öldürülmesinden sonra Hz. Ali’ye (a.s) biat etmiş; ancak kısa bir süre sonra biatini bozmuş ve Zübeyr, Ayşe ve bir grup Emevi ile birlikte hak halife İmam Ali’ye (a.s) karşı Cemel Savaşını başlatmışlardır. “Nakisin savaşı” diye de meşhur olan bu savaşta Nakisin ordusunda (Ayşe, Talha ve Zübeyr’in ordusu) bulunan Mervan b. Hakem tarafından öldürülmüştür.

Yaşamı

Ebu Muhammed Talha b. Ubeydullah b. Osman b. Amr b. Ka’b b. Sa’d b. Teym b. Merre b. Ka’b b. Lu’y b. Galib Kureşi Temimi, Bi’setten 10 yıl kadar önce dünyaya gelmiştir. Annesi, Sa’be binti Hazremi, Hz. Peygamber’in (s.a.a) dönemini idrak etmiş ve Talha’nın hanedanı tarafından Müslüman olarak dünyadan göçtüğü iddia edilmiştir.[1]

Talha’nın eşleri: Hammane binti Cahş (Hz. Peygamber’in (s.a.a) teyze kızı ve Muhammed ve İmran’ın annesi), Ebu Bekir’in kızı Ümmü Gülsüm (Yakup, İsmail, Zekeriya, Ayşe’yi dünyaya getirmiştir), Sude binti Avf (İsa ve Yahya’nın annesi), Havle binti Ka’ka b. Muabbid b. Zurare b. Ades Temimi (Musa’nın annesi), Ümmü Haris binti Kusame (Ümmü İshak’ın annesi), Ümmü Aban binti Utbe b. Rabia (İshak’ın annesi) ve Taglibiye kavminden bir kadın (Salih’in annesi). Yine “Su’be” ve “Meryem” adında iki cariye.[2]

İslam

Talha b. Ubeydullah’ın Ebu Bekir tarafından İslam’a davet edildiği iddia edilmiştir.[3] Başka bir rivayete göre, Talha, Şam’da, Mekke’de bir peygamberin ortaya çıkacağını duymuş ve Mekke’ye döndükten sonra Ebu Bekir’le birlikte Müslüman olmuştur.[4]

Sünni kaynaklarda Talha, Ebu Bekir’le birlikte genellikle Nuvfel b. Huveylid b. Adviye veya Osman b. Ubeydullah (Talha’nın kardeşi) tarafından işkence edilmiştir. Nuvfel veya Osman tarafından her ikisi bir ipe bağlanmış ve namaz kılmaları engellenmeğe çalışılmıştır.[5] Talha, Hz. Resulullah Efendimizden (s.a.a) önce Medine’ye hicret eden muhacirlerden biridir.[6] Ben-i Hars b. Hazrec’den Habib b. Esaf’ın evinde sükûnet etmeye başlamıştır.[7] Yine Sünni kaynakların rivayet ettiğine göre, Talha, Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ve Ebu Bekir için Şam’dan iki beyaz elbise getirmiş ve o beyaz elbise ile Efendimiz (s.a.a) Medine’ye girmiştir.[8]

Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a), Mekke’de Talha ve Zübeyr[9] veya Said b. Zeyd[10] veya Sa’d b. Ebu Vakkas[11] arasında kardeşlik ahdi kıymış ve Medine’ye hicret ettikten sonra Talha ile Ka’b b. Malik[12] veya Ebu Eyyüp el-Ensari[13] veya Ebu b. Ka’b[14] arasında kardeşlik akdi kıymıştır.

Talha, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) ravilerindendir. Yine aşağıdaki ünlü hadis Talha tarafından rivayet edilmiştir. Talha şöyle diyor: Peygamber’e (s.a.a) “Size nasıl salavat getirelim?” dedim. Şöyle buyurdular: “Allahumme salli ale Muhammed ve ale Al-i Muhammed kema salleyte ale İbrahim’e inneke Hamidun Mecid ve barik ale Muhammed ve ale Al-i Muhammed kema barekte ale Al-i İbrahim’e inneke hamidun mecid.”[15]

Yahya, Musa, İsa, Kays b. Ebu Hazim, Ahnef b. Kays, Saib b. Yezid, Ebu Osman Nahdi ve Ebu Selme b. Abdurrahman gibi bazı sahabeler ondan rivayetler nakletmişlerdir.[16]

Gazvelerdeki Yeri

Talha, Bedir Savaşı sırasında Medine’de değildi. Hz. Resul-i Kibriya Efendimiz (s.a.a) onunla Said b. Zeyd’i casusluk yapmaları için Şam’a göndermişti. Talha, Şam’dan döndüğünde Müslümanlar Bedir’den geri dönmekteydiler. Talha, seferden döndükten sonra Hz. Resulullah’ın (s.a.a) yanına giderek, ondan Bedir Savaşı'nda elde edilen ganimetlerden istemiştir. Hz. Resulullah (s.a.a), Bedir Savaşı'ndan elde edilen ganimetlerden bir kısmını ona vermiştir.[17]

Talha, Uhud Savaşı'nda yer almış ve nakledilen bazı rivayetlere göre savaşta cesaret göstermiştir. Talha bu savaşta yaralanmış ve parmaklarından bazılarını kaybetmiştir.[18]

Talha, savaşın sonunda Müslümanların yenilgisi ve Hz. Resul-i Kibriya Efendimizin (s.a.a) öldürüldüğü haberi yayılınca, aralarında Ömer b. Hattab’ın da olduğu Ensar ve Muhacirlerden bir grupla birlikte savaştan kaçmıştır. Enes b. Nadr, savaştan kaçanlara dönerek şöyle demiştir: “Neden oturmuşsunuz?” “Peygamber öldürüldü!” dediklerinde, Enes onlara şöyle demiştir: “Öyleyse siz de yiğitçe öldürülmek için gidiniz ve Peygamberin öldürüldüğü yolda ölünüz.”[19]

Elbette bazı nakillere göre Talha Kureyş’in saldırısının ortalarında (ki bu esnada çok sayıda Müslüman kaçmıştır) Hz. Peygamber’in (s.a.a) yanında geride kalan az sayıdaki sahabeden birisi olarak tutarlı kalmıştır.[20]

Talha, Tebük Savaşı'ndan önce, Münafıklardan bazı kişilerin Yahudi Süheylim'in Casum mevkiindeki evinde toplanıp, Tebük Gazvesi'ne çıkacak, halkı Hz. Peygamber'in (s.a.a) etrafından dağıtmak üzere toplandıkları haberi duyulunca, Peygamber Efendimiz (s.a.a) Talha’yı münafıkları dağıtmak için görevlendirmiştir.[21]

Hz. Peygamber’i (s.a.a) İncitmesi

Talha, Hz. Fahri Kâinat Efendimizin (s.a.a) eşleri hakkında uygunsuz şeyler söylemiş ve Efendimizin (s.a.a) rahatsız olmasına neden olmuştur. Bu nedenle Talha’yı kınayan ayetler nazil olmuştur. Talha, “Peygamber ölürse, eşi Ayşe ile evleneceğim” demiş ve bunun üzerine şu ayeti kerime nazil olmuştur: “Sizin Allah'ın Resulünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. Çünkü bu, Allah katında büyük (bir günah)’tır.” Ahzab suresi, 53. ayet.[22]

Halifeler Devri

Talha b. Ubeydullah, birinci halife Ebu Bekir’in yanında yer alarak, Ridde savaşlarında yer alan kişilerden biridir.[23] Yine Ömer b. Hattab, Osman b. Affan ve Abdurrahman b. Ebu Bekir’le birlikte Ebu Bekir defnedilmeden önce kabrine girmiş ve sonra Ebu Bekir’i defnetmişlerdir.[24]

Talha, bazı yerlerde Ömer’e haddinden fazla yüz verdiği için Ebu Bekir’e serzenişte bulunmuştur.[25] Yine Ömer’in Ebu Bekir’den sonra onun yerine halef olarak atanmasına itiraz eden kişilerden biridir.[26]

Talha, İran’ın fethi gibi bazı fetihlerde Ömer b. Hattab’ın halifeliği döneminde Abdurrahman b. Avf ve Zübeyr b. Avvam’la birlikte savaşlar silsilesinde yer almıştır.[27] Yine bazı savaşlarda Ömer’e danışmanlık yapmıştır.[28]

Üçüncü Halifenin Seçimi İçin Altı Kişilik Şura

Talha, İmam Ali aleyhi selam, Osman b. Affan, Zübeyr b. Avvam, Abdurrahman b. Avf ve Sa’d b. Ebu Vakkas’la birlikte üçüncü halifenin seçimindeki altı kişilik şurada yer aldı. Ömer, Talha hakkında şöyle demiştir: “O, şan ve övgü elde etmek için malını bağışlar; başkalarının malına ulaşmaya çalışır ve yine o, kibirli biridir.”[29]

Bazılarının naklettiğine göre Talha o sırada Medine dışındaydı. Ama gelip katılınca Osman lehine oyunu vermiştir.[30] Bazılarına göre ise, Ömer öldükten ve Osman’a biat ettikten sonra Medine’ye geri dönmüştür.[31]

Osman’ın Öldürülmesindeki Payı

Hicretin 35. yılında Osman’ın evinin kuşatılmasında Talha’nın da aktif bir şekilde payı vardı. Talha, Osman’ın evinin kuşatma altında tutulmasını ısrarla istemekte ve eve su ve yiyecek maddelerinin ulaşmasına şiddetle karşı çıkmaktaydı. Hz. İmam Ali (aleyhisselam) bundan haberdar olunca rahatsız olmuş ve bunun üzerine Talha, Osman’ın evine su götürülmesine izin vermiştir.[32]

Yine muhasara ve kuşatma günlerinde, Talha, Medine şehrinin cemaat imamı görevini yürütmüştür.[33]

İbn-i A’sam’ın naklettiğine göre Talha, Ben-i Teym kabilesinden bir kişi ile birlikte Osman’ın evini kuşatmış ve bunun üzerine Osman, Hz. Ali’den (a.s) yardım istemiştir. Hz. Ali’nin (a.s) müdahalesi ile Talha arkadaşı ile birlikte Osman’ın evini kuşatmaktan vazgeçmiştir.[34]

Talha, Osman'ın öldürülmesinde itham altında kalmıştır. Bu konu hakkında bazı karineler vardır. Örneğin:

  • Osman b. Affan, evinin kuşatma altına alındığında, Talha’yı kendisine karşı muhalefetin sorumlusu olarak bilmiş ve onu hilafete karşı ayaklanmadaki ana unsur olarak tanıtmıştır.[35]
  • Yine Yakubi, Talha, Zübeyr ve Ayşe’yi üçüncü halife Osman’ın öldürülmesinde halkı tahrik eden ana unsurlar olarak tanıtmıştır.[36]
  • Hatta Talha’nın oğlu Muhammed de babasını Osman’ın öldürülmesinde ortak bilmektedir.[37]
  • Mervan b. Hakem, Talha’yı Cemel Savaşı'nda öldürme nedeni olarak hiç kimsenin Osman’ı öldürmek için Talha kadar çaba sarf etmediğine bağlamıştır.[38]

Biatini Bozması ve Cemel Savaşı

Talha, Osman öldürüldükten sonra İmam Ali’ye (aleyhisselam) biat eden ilk kişi olmuştur.[39] Elleri felçli olduğundan Ben-i Esed’den birisi onun biat etmesini uğursuzluk olarak yorumlamıştır.[40] Talha, biat ettikten kısa bir süre sonra biatini bozmuş ve Hz. Ali (a.s) ve İslam ordusuna karşı Zübeyr ve Ayşe ile birlikte Basra’ya doğru yola koyularak, Cemel Savaşı'nı başlatmıştır.

Talha, hicretin 36. yılında Zübeyr ve Ayşe ile birlikte hak imam ve halifeye karşı savaş başlatmıştır.[41]

Nakledildiğine göre, Talha ve Zübeyr Basra’ya girdikten sonra Abdullah b. Hekim Temimi, Talha’nın Osman’a karşı bir ordu topladığına dair yazdığı yazıları önlerine koymuştur. Abdullah, Talha’ya şöyle demiştir: “Ne oldu da dün bir ordunun teşkil olması için vurgu yapıyordun ve bugün Osman’ın kanının (karşılığını) talep ediyorsun?” Talha şöyle demiştir: “Bugün Osman’ın olayında tövbe ve kanını talep etmekten başka bir şeyi uygun görmüyorum.”[42]

Müminlerin Emiri Hz. Ali (aleyhisselam) bu savaşta Talha’yı en hilekâr ve düzenbaz; Zübeyr, Ayşe ve Ya’la b. Muniye’yi ise, en azılı ve zorlu düşman olarak nitelendirmiştir.[43]

Mervan b. Hakem, savaşın başında “Bugünden sonra artık Osman’ın kanını talep etmeyeceğim” demiştir. Mervan savaş başlar başlamaz veya Cemel ordusu kaçtığında ve yenilginin kaçınılmaz olduğu belirince, Talha b. Ubeydullah’a doğru bir ok atmış ve ok Talha’nın dizine isabet etmiştir. Talha bu okla yaralanmış; kan kaybından ölmüş ve Basra’da bir nehir kenarında defnedilmiştir.[44] Denildiğine göre, öldürüldüğünde 64 veya 62 yaşındaydı.[45]

Talha’nın Servet ve Zenginliği

Talha öldüğünde geride oldukça büyük bir servet bırakmıştır. Talha’nın Irak topraklarındaki hububat gelirleri dört yüz ile beş yüz bin dirhem arasında ve hububattan günlük kazancı bin dirhem kadardı. Yine Serat’taki hububatının değeri on bin dinardı. Aynı şekilde nakledildiğine göre para, arazi, hayvan ve mal varlığı olarak kendisinden geriye kalan miktar (dinar ve dirhem olarak) otuz milyon dirhemdir. İki milyon iki yüz bin dirhem; iki yüz bin dinar nakit ve gerisi arazi, hayvan, maldır. Keza rivayet edildiğine göre, Talha b. Ubeydullah öldüğünde hazinedarının elinde iki milyon iki yüz bin dirhem nakit para, hurmalık ve diğer mallarının değerinin toplamı otuz milyon dirhem olarak belirlenmiştir. Başka bir nakilde ise, Talha b. Ubeydullah öldürüldüğünde her birinde üç yüz ritl altın olan yüz erkek inek derisi geride bırakmıştır.[46]

Ehlisünnet'teki Yeri

Talha, Sünni Müslümanlar nezdinde yüce bir makama sahiptir. Kendisini Aşere-i Mübeşşereden (Sünni Müslümanlara göre, Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) cennetle müjdelediği on kişi) saymakta ve “Talhatu’l Hayr”, “Talhatu’l Feyyaz” bilmekte ve fetva sahibi 20 sahabeden biri (Yedi büyük müftü sahabeden sonra) olarak telakki etmektedirler. Keza Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) büyük ravilerinden saymakta ve oğulları: Yahya ve Musa ve yine Kays b. Ebu Hazim, Ebu Selme b. Abdurrahman ve Malik b. Ebu Amir ondan rivayet nakletmişlerdir.[47] Yine Talha’yı Hz. Hamza (a.s), Hz. Ali (a.s), Hz. Cafer b. Ebu Talib (a.s), Ebu Bekir, Ömer b. Hattab, Ebu Ubeyde Cerrah, Osman b. Affan, Osman b. Ma’zun (r.a), Abdurrahman b. Avf, Sa’d b. Ebu Vakkas ve Zübeyr b. Avam’la birlikte Hz. Peygamber Efendimizin (s.a.a) 12 Havarisi olarak saymaktadırlar.[48]

Kaynakça

  1. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 129.
  2. İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, c. 3, s. 160, 161; Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 88, 244 ve c. 10, s. 117, 130; İbn-i Hazm, Cemhuretu Ensabu’l-Arab, s. 157.
  3. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 1, s. 251, 252; Mesudi, Murucu’z-Zeheb, c. 2, s. 277; İbn-i Esir, Usdu’l-Gabe, c. 2, s. 468.
  4. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 115; Beyhaki, Delailu’n-Nübüvvet, Mukaddime, s. 27; İbn-i Kesir Demeşki, el-Bidayetu ve’n-Nihayet, c. 3, s. 29.
  5. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 1, s. 282; İbn-i Cevzi, el-Muntazam, c. 5, s. 112; İbn-i Esir, Usdu’l-Gabe, c. 2, s. 468.
  6. Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 269; Mukrizi, Emtau’l-Esma, c. 1, s. 68, 69.
  7. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 1, s. 477.
  8. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 61.
  9. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 2, s. 561.
  10. Haşimi Bağdadi, el-Muhbir, s. 71.
  11. İbn-i Kuteybe, el-Maarif, s. 228.
  12. İbn-i Abdulbirr, el-İstiab, c. 2, s. 764.
  13. İbn-i Esir, Usdu’l-Gabe, c. 2, s. 468.
  14. Haşimi Bağdadi, el-Muhbir, s. 73; Ensabu’l-Eşraf, c. 1, s. 271.
  15. Mukrizi, Emtau’l-Esma, c. 11, s. 33.
  16. Zehebi, Tarihu’l-İslam, c. 3, s. 523.
  17. Et-Tenbih ve’l-Eşraf, s. 205; İbn-i Hayyat, Tarih-i Halife, s. 24; İbn-i Abdulbirr, el-İstiab, c. 2, s. 764, 765.
  18. Mukrizi, Emtau’l-Esma, c. 1, s. 156, 157.
  19. Taberi, Tarih-i Taberi, c. 2, s. 517.
  20. Zerkuli, el-İ’lam, c. 3, s. 229.
  21. İbn-i Hişam, es-Siyretu’n-Nebeviyye, c. 2, s. 517; İbn-i Kesir Demeşki, el-Bidayet ve’n-Nihayet, c. 5, s. 3.
  22. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 123; Tefsiru’l-Kur’anu’l-Azim, c. 6, s. 403.
  23. Belazuri, Fethu’l-Buldan, s. 100; Mesudi, el-Bedu’ ve Tarih, c. 5, s. 157.
  24. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 95.
  25. Taberi, Tarih-i Taberi, c. 3, s. 275.
  26. Taberi, Tarih-i Taberi, c. 3, s. 433.
  27. Taberi, Tarih-i Taberi, c. 3, s. 481, 488.
  28. İbn-i A’sam Kûfi, el-Futuh, c. 2, s. 292.
  29. Yakubi, Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 158.
  30. İbn-i Kuteybe, el-İmamet ve’s-Siyaset, c. 1, s. 42, 44.
  31. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 504.
  32. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 561.
  33. İbn-i Kesir Demeşki, el-Bidayet ve’n-Nihayet, c. 7, s. 177.
  34. İbn-i A’sam Kûfi, el-Futuh, c. 2, s. 423.
  35. Taberi, Tarih-i Taberi, c. 4, s. 379.
  36. Yakubi, Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 175.
  37. İbn-i Kuteybe, el-İmamet ve’s-Siyaset, c. 1, s. 84.
  38. İbn-i A’sam Kûfi, el-Futuh, c. 2, s. 84.
  39. Yakubi, Tarih-i Yakubi, c. 2, s. 178; İbn-i A’sam Kûfi, el-Futuh, c. 2, s. 436.
  40. Ensabu’l-Eşraf, c. 2, s. 206, 207.
  41. İbn-i Hayyat, Tarih-i Halife, s. 108.
  42. Ensabu’l-Eşraf, c. 2, s. 229, 230.
  43. İbn-i A’sam Kûfi, el-Futuh, c. 2, s. 463, 464.
  44. İbn-i Hayyat, Tarih-i Halife, s. 108; Ensabu’l-Eşraf, c. 2, s. 246, 247, c. 6, s. 257; İbn-i Abdulbirr, el-İstiab, c. 2, s. 768.
  45. Ensabu’l-Eşraf, c. 10, s. 128; Mesudi, el-Bed’u ve’t-Tarih, c. 5, s. 82.
  46. İbn-i Sa’d, et-Tabakatu’l-Kubra, c. 3, s. 166, 167.
  47. İbn-i Hacer Askalani, el-İsabet, c. 3, s. 430.
  48. Bağdadi, el-Munmik, s. 423; El-Marifet ve’t-Tarih, c. 2, s. 535 ve 536.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim.
  • İbn-i Esir Cezvi, Ebu’l-Hasan İzzettin, Usdu’l-Gabe fi Marifeti’s-Sahabe, Beyrut, Daru Fikr, 1989.
  • İbn-i A’sam Kûfi, Ebu Muhammed Ahmed, el-Futuh, tahkik: Ali Şiri, Beyrut, Daru’l-Adva, birinci baskı, 1991.
  • İbn-i Cevzi, Ebu’l-Ferec, Abdurrahman b. Ali el-Kureşi, el-Muntazam fi Tarihi’l-Umem ve’l-Muluk, tahkik: Muhammed Abdulkadir Ata ve Mustafa Abdulkadir Ata, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, m. 1992.
  • İbn-i Hazm, Cemhuret Ensabu’l-Arab, tahkik: Lecnet mine’l-Ulema, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, 1983.
  • İbn-i Hayyat, Ebu Amr Halife b. Hayyat, Leysi Usfuri, Tarih-i Halife b. Hayyat, tahkik: Fevaz, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, m. 1995.
  • İbn-i Sa’d, Muhammed Haşimi Basri, et-Tabakatu’l-Kubra, tahkik: Muhammed Abdulkadir Ata, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, m. 1990.
  • İbn-i Abdulbirr, Ebu Ömer Yusuf b. Abdullah b. Muhammed, el-İstiab fi Marifeti’l-Ashab, tahkik: Ali Muhammed el-Becavi, Beyrut, Daru’l-Ceyl, birinci baskı, m. 1992.
  • İbn-i Kuteybe, Ebu Muhammed Abdullah b. Müslim, el-İmamet ve’s-Siyaset el-Marifet Bi-Tarihi’l-Hulefa, Tahkik: Ali Şiri, Beyrut, Daru’l-Adva, birinci baskı, m. 1990.
  • İbn-i Kuteybe, Ebu Muhammed b. Müslim, el-Maarif, tahkik: Servet Akkaşe, el-Kahire, el-Heyetu’l-Mısriye el-Amme lil-Kitab, ikinci baskı, m. 1992.
  • İbn-i Kesir Demeşki, Ebu’l-Feda İsmail b. Ömer, el-Bidayet ve’n-Nihayet, Beyrut, Daru’l-Fikr, m. 1986.
  • İbn-i Hişam Humeyri Mafiri, Abdulmelik, es-Siyretu’n-Nebeviyye, tahkik: Mustafa es-Saka ve İbrahim el-Biyari ve Abulhafiz Şelbi, Beyrut, Daru’l-Marifet.
  • İbn-i Hacer Askalani, Ahmed b. Ali, el-İsabet fi Temiyiz’s-Sahabe, Tahkik: Adil Ahmed Abdulmevcud ve Ali Muhammed Muavvaz, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, m. 1995.
  • Besuy, Ebu Yusuf Yakub b. Süfyan, el-Mafiet ve’t-Tarih, tahkik: Ekrem Ziya el-Amri, Beyrut, Müessese er-Risalet, ikinci baskı, m. 1981.
  • Bağdadi, Muhammed b. Habib, el-Munmik fi Ahbari Kureyş, tahkik: Hurşid Ahmed Faruk, Beyrut, Alemu’l-Kutub, birinci baskı, m. 1985.
  • Belazuri, Ebu’l-Hasan Ahmed b. Yahya, Fethu’l-Buldan, Beyrut, Dar ve Mektebetu’l-Hilal, 1988.
  • Belazuri, Ahmed b. Yahya b. Cabir, Cemel min Ensabu’l-Eşraf, tahkik: Suheyl Zekkar ve Riyad Zerkuli, Beyrut, Daru’l-Fikr, birinci baskı, 1996.
  • Beyhaki, Ebu Bekir Ahmed b. Hüseyin, Delailu’n-Nübüvvet ve Marifet Ahval Sahibu’ş-Şeriat, tahkik: Abdulmuti Kaleci, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, 1985.
  • Zehebi, Ebu Abdullah Şemsettin Muhammed b. Ahmed, Tarih-i İslam ve Vefayatu’l-Meşahir ve’l-A’lam, tahkik: Ömer Abdusselam Tedmiri, Beyrut, Daru’l-Kitabu’l-Arabi, ikinci baskı, 1993.
  • Zerkuli, Hayrettin, el-İ’lam Kamus Teracum li-Eşheru’r-Rical ve’n-Nisa mine’l-Arab ve’l-Mustear Beyn ve’l-Musteşrekin, Beyrut, Daru’l-İlm lil-Melayin, sekizinci baskı, m. 1989.
  • Taberi, Ebu Cafer Muhammed b. Cerir, Tarihu’l-Umem ve’l-Muluk, tahkik: Muhammed Ebu’l-Fazl İbrahim, Beyrut, Daru’l-Turas, ikinci baskı, m. 1967.
  • Mesudi, Ebu’l-Hasan Ali b. Hüseyin b. Ali, Murucu’z-Zeheb ve Maadinu’l-Cevher, tahkik: Esad Dağir, Kum, Daru’l-Hicret, ikinci baskı, 1409 h.k.
  • Mesudi, Ebu’l-Hasan Ali b. Hüseyin, et-Tenbih ve’l-Eşraf, tashih: Abdullah İsmail es-Savi, Kahire, Daru-Savi.
  • Mukaddesi, Mutahhar b. Tahir, el-Bed’u ve’t-Tarih, Bur Said, Mektebetu’s-Sakafi ed-Diniyet.
  • Mukrizi, Takiyuddin Ahmed b. Ali, Emtau’l-Esma bima lil-Nebi mine’l-Ahval ve’l-Emval ve’l-Hifde ve’l-Mata, tahkik: Muhammed Abdulhamid el-Namisi, Beyrut, Daru’l-Kutubu’l-İlmiye, birinci baskı, m. 1999.
  • Haşimi Bağdadi, Ebu Cafer Muhammed b. Habib b. Ümeyye, el-Muhbir, tahkik: İlzet Lihten Şetitir, Beyrut, Daru’l-Afaku’l-Cedidet.
  • Yakubi, Ahmed b. Ebu Yakub Vazih el-Katibu’l-Abbasi, Tarihu’l-Yakubi, Beyrut, Daru Sadır.