Sure

Öncelik: c, kalite: c
linksiz
kategorisiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
Sıra Alfabetik Sıralama Surenin Adı Ayet Numaraları Nüzul Sırası Mekki / Medeni
1 63 Fatiha 7 5 Mekki
2 16 Bakara 286 87 Medeni
3 1 Al-i İmran 200 89 Medeni
4 104 Nisa 176 92 Medeni
5 84 Maide 120 112 Medeni
6 12 En'am 165 55 Mekki
7 7 A'raf 206 39 Mekki
8 13 Enfal 75 88 Medeni
9 23 Tevbe 129 113 Medeni
10 114 Yunus 109 51 Mekki
11 110 Hud 123 52 Mekki
12 113 Yusuf 111 53 Mekki
13 37 Ra'd 43 96 Medeni
14 2 İbrahim 52 72 Mekki
15 30 Hicr 99 54 Mekki
16 103 Nahl 128 70 Mekki
17 6 İsra 111 50 Mekki
18 80 Kehf 110 69 Mekki
19 90 Meryem 98 44 Mekki
20 54 Taha 135 45 Mekki
21 9 Enbiya 112 73 Mekki
22 29 Hac 78 103 Medeni
23 98 Müminun 118 74 Mekki
24 108 Nur 64 102 Medeni
25 67 Furkan 77 42 Mekki
26 45 Şuara 227 47 Mekki
27 106 Neml 93 48 Mekki
28 75 Kasas 88 49 Mekki
29 60 Ankebut 69 85 Mekki
30 38 Rum 60 84 Mekki
31 82 Lokman 34 57 Mekki
32 43 Secde 30 75 Mekki
33 3 Ahzab 73 90 Medeni
34 42 Sebe 54 58 Mekki
35 64 Fatır 45 43 Mekki
36 112 Yasin 83 41 Mekki
37 49 Fussilet 182 56 Mekki
38 48 Sad 88 38 Mekki
39 41 Zümer 75 59 Mekki
40 62 Gafir 85 60 Mekki
41 68 Fussilet 54 61 Mekki
42 47 Şura 53 62 Mekki
43 39 Zuhruf 89 63 Mekki
44 34 Duhan 59 64 Mekki
45 25 Casiye 37 65 Mekki
46 4 Ahkaf 35 66 Mekki
47 87 Muhammed 38 95 Medeni
48 65 Feth 29 111 Medeni
49 31 Hucurat 18 106 Medeni
50 71 Kaf 45 34 Mekki
51 35 Zariyat 60 67 Mekki
52 55 Tur 49 76 Mekki
53 102 Necm 62 23 Mekki
54 77 Kamer 55 37 Mekki
55 36 Rahman 78 97 Medeni
56 111 Vakıa 96 46 Mekki
57 32 Hadid 29 94 Medeni
58 86 Mücadele 22 105 Medeni
59 33 Haşr 24 101 Medeni
60 96 Mümtehine 13 91 Medeni
61 50 Saf 14 109 Medeni
62 26 Cumua 11 110 Medeni
63 97 Münafikun 11 104 Medeni
64 20 Tegabun 18 108 Medeni
65 53 Talak 12 99 Medeni
66 19 Tahrim 12 107 Medeni
67 95 Mülk 30 77 Mekki
68 76 Kalem 52 2 Mekki
69 28 Hakka 52 78 Mekki
70 94 Mearic 44 79 Mekki
71 107 Nuh 28 71 Mekki
72 27 Cin 28 40 Mekki
73 91 Müzemmil 20 3 Mekki
74 88 Müdessir 56 4 Mekki
75 78 Kıyamet 40 31 Mekki
76 10 İnsan 31 98 Medeni
77 89 Mürselat 50 33 Mekki
78 101 Nebe 40 80 Mekki
79 99 Nazi'at 46 81 Mekki
80 57 Abese 42 24 Mekki
81 22 Tekvir 29 7 Mekki
82 14 İnfitar 19 82 Mekki
83 93 Mutaffifin 36 86 Mekki
84 11 İnşikak 25 83 Mekki
85 15 Buruc 22 27 Mekki
86 52 Tarık 17 36 Mekki
87 8 A'la 19 8 Mekki
88 61 Gaşiye 26 68 Mekki
89 66 Fecr 30 10 Mekki
90 17 Beled 20 35 Mekki
91 46 Şems 15 26 Mekki
92 83 Leyl 21 9 Mekki
93 51 Duha 11 11 Mekki
94 44 İnşirah 8 12 Mekki
95 24 Tin 8 28 Mekki
96 59 Alak 19 1 Mekki
97 73 Kadir 5 25 Mekki
98 18 Beyyine 8 100 Medeni
99 40 Zilzal 8 93 Medeni
100 56 Adiyat 11 14 Mekki
101 72 Kari'a 11 30 Mekki
102 21 Tekasur 8 16 Mekki
103 58 Asr 3 13 Mekki
104 109 Hümeze 9 32 Mekki
105 70 Fil 5 19 Mekki
106 74 Kureyş 4 29 Mekki
107 85 Ma'un Suresi 7 17 Mekki
108 81 Kevser 3 15 Mekki
109 79 kafirun 6 18 Mekki
110 105 Nasr 3 114 Medeni
111 92 Mesed 5 6 Mekki
112 5 İhlas 4 22 Mekki
113 69 Felak 5 20 Mekki
114 100 Nas 6 21 Mekki

Sure (Arapça: السورة), sözlükte yükseklik ve yüceltiyle birlikte heyecan anlamındadır. Terminolojik açıdan ise, içerik bütünlüğü olan ve bir bölüme sahip Allah’ın kelamından bilgilendirici bir parça anlamındadır. Kur’an-ı Kerim, ilk suresi Fatiha ve son suresi Nas olmak üzere 114 sureden oluşmaktadır. Kur’an sureleri “Tevbe” suresi dışında “Bismillahirrahmanirrahim”le başlar. Sure sözcüğü, 8 kere tekil olarak ve 1 kere de çoğul şeklinde Kur’an’da geçmiştir. Kur’an-ı Kerim surelerinin sıralamasının tevkifi (sıralamasının değiştirilemez olması) veya içtihadi olması konusunda fikir ayrılıkları bulunmaktadır.

Sure’nin Anlamı

“Sure” sözlükte, aşama ve derece, bir nesnenin bölüm ve parçası, yükseklik ve yüceltiyle birlikte heyecan anlamındadır.[1]-[2] Terminolojik açıdan ise, içerik bütünlüğü olan ve bir bölüme sahip Allah’ın kelamından bilgilendirici bir parça anlamındadır. Kur’an sureleri “Tevbe” suresi dışında “Bismillahirrahmanirrahim”le başlar. Sure sözcüğü, 8 kere tekil olarak ve 1 kere de çoğul şeklinde Kur’an’da geçmiştir. İlahî kitabın farklı kesitleri de bu sebeple sure olarak adlandırılmıştır. Örneğin şehir veya köy suru, muhalif ve düşmanların saldırılarına mani olduğu gibi her bir sure de muannit ve inatçılar karşısında Allah’ın heyecan, yücelik ve zuhurunu sembolize eder.[3]-[4] Yahut şehir, şehir içindeki evler ve tüm şeyleri kapsadığından Kur’an sureleri de o surenin tüm ayet ve kelimelerini kapsadığından “sure” denmektedir.[5] Bazı sözlükçüler, surenin bir nesneden arta kalan bir bölüm veya kesit anlamına gelen “su’r” kökünden türediğini söylemişlerdir.[6]

Surelerin Bölümlendirilmesi

Nüzul Zamanına Göre Bölümlendirilmesi

Kur’an-ı Kerim sureleri, nüzul zamanına göre Mekki ve Medeni olmak üzere ikiye ayrılır:

* Mekki

Meşhur görüşe göre Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) Medine’ye hicretinden önce nazil olan ayetler (ister Mekke’de ve ister Medine’de nazil olmuş olsun) “Mekki sure” olarak adlandırılmaktadır.

* Medeni

Hz. Resul-ü Kibriya Efendimizin (s.a.a) Medine’ye hicretinden sonra nazil olan ayetler (ister Mekke’de ve ister Medine’de nazil olmuş olsun) “Medeni sure” olarak adlandırılmaktadır.[7]-[8]

Surelerin Mekki ve Medeni sureler olduğuna dair iki farklı ölçü daha belirtilmiştir. Birincisi Mekke’de (ve çevresinde) nazil olan sureler, hicretten sonra nazil olsa bile Mekki suredir. Medine’de (ve çevresinde) nazil olan sureler, hicretten önce nazil olsa bile Medeni suredir. Diğer ölçü ise, Mekke ehline hitap edilirse, Mekki ve Medine halkına hitap edilirse, Medeni suredir.[9]-[10]-[11]-[12]

Ayetlere Göre Bölümlendirilmesi

Kur’an sureleri, uzunluk veya kısalık ya da içerik ve ayet sayısına göre Seb’i Tival, Miun, Mesani ve Mufassal olarak bölünmektedir.

* Seb-i Tıval (Tuvel)

Kur’an’ın uzun surelerden oluşan surelere denir. Tıval (tuvel) sureler, şu yedi sureden ibarettir: Bakara, Al-i İmran, Nisa, Maide, En’am, A’raf ve Yunus.

* Miun

Kur’an-ı Kerim’de es-Seb‘u’t-Tıval (tuvel) sureleri dışında ayet sayısı yüzün üzerinde olan surelere verilen ortak addır. Miun sureleri şunlardır:

Enfal, Tevbe, Nahl, Hud, Yusuf, Kehf, İsra, Ta-Ha, Mü’minun, Şuara, Saffat.

* Mesani

Sözlükte “yedi” anlamındaki seb‘ kelimesiyle “katlamak, bükmek; iki katını almak” manasındaki “seny” kökünden mesnanın (bir şeyin katı) çoğulu mesaniden oluşur ve “tekrarlanan, iki kattan ibaret olan yedi” anlamına gelir.

Mesani sureler ayet sayısı 100’ün altında olan surelere verilen ortak addır. Yirmi kadar sure mesani surelerdendir. Kasas, Neml, Ankebut, Yasin, Sad gibi sureler mesani surelerdendir.

* Mufassal

Kısa surelere “mufassal” sureler denir. Kısa oldukları ve besmele ile aralarındaki fasılalar (aralar) çok olduğu için böyle anılmaktadır ve ya bu surelerdeki ayetlerin fasılaları daha çok olduğundandır.[13]-[14]-[15]

Kur’an Surelerinin Sayısı

Kur’an surelerinin sayısı, Müslümanların neredeyse tamamının ittifakı ve çoğunluğuna göre 114 sureden oluşmaktadır. Lakin Ehlibeyt İmamlarından (a.s) nakledilen bazı rivayetlere göre, Duha ve İnşirah suresi ile Fil ve Kureyş suresinin bir sure olduğu nakledilmiştir. Buna göre Kur’an surelerinin sayısı 112 olur.[16] Osman’ın kopyasından önce bazı sahabeler tarafından toplanan Mushaf ile Osman’ın kopyası arasında surelerin sayısı konusunda az bir farklılık vardır. Örneğin Abdullah b. Mesud’un Mushaf’ındaki sure sayısı 111,[17] Ubey b. Kâb’ın Mushaf’ındaki sure sayısı ise, 115 olarak nakledilmiştir.[18] Şu anda Müslümanların elinde mevcut bulunan Kur’an’lar, üçüncü halife Osman tarafından toplatılmış ve 114 sureden oluşmaktadır. Bu kopya Osman sonrasında Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s) ve diğer Ehlibeyt İmamları (a.s) tarafından da onaylanmıştır.[19]

Sure İsimlerinin Konulması

Kur’an-ı Kerim surelerinin her biri kendine özgü bir isimle adlandırılmıştır. Genellikle her surenin başındaki bazı kelimeler veya surenin içeriğinde ve mesajında yatan bazı sözcükler isim olarak konulmuştur. Dolayısıyla her surenin ismi ile içeriğinin bir uyumu vardır. Örneğin Bakara suresi, surede İsrail oğullarının ineğinden bahsedildiği için bu isimle anılmıştır. Veya Nisa suresi, kadınlarla ilgili hükümleri barındırdığından dolayı bu isimle anılmıştır.[20] Kur’an-ı Kerim’in bazı surelerinin birden fazla ismi bulunmaktadır. Suyuti, Fatiha suresi için 25’in üzerinde isim zikretmiştir.[21]

İsimlerin konulmasının tevkifi ve Hz. Resul-ü Kibriya Efendimiz (s.a.a) ve vahiy kılavuzluğu tarafından mı, yoksa sahabe ve Kur’an’ı toplayanlar tarafından mı konulduğu konusunda görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Suyuti ve Zerkeşi ve bir grup Kur’an araştırmacısı surelerin isimlerinin tevkifi olduğu ve Hz. Resulullah (s.a.a) tarafından konulduğu görüşünü savunmaktadırlar.[22]-[23]

Çağımızın ünlü hekim ve müfessirlerinden Ayetullah Cevadi Amuli, Kur’an surelerinin tevkifi olduğu görüşünü kabul etmemekte ve Kur’an’ın meşhur surelerinin “Alem-i bil-Galebe” olarak bilmekte ve bu sure isimlerinin Masum İmamlar (a.s) tarafından da kullanılmasını insanların genelinin bu isimleri kullanmasına bağlamaktadır. Ayetullah Cevadi Amuli şöyle demektedir: “Yüce bilgileri ve marifetleri, derin hikmetleri ve çok sayıda hükümleri içeren surelerin “bir hayvan” adıyla anılması veya içinde kırk tane tevhidi ihticac ve kanıtın olduğu En’am suresinin “dört ayaklı bir hayvan” adıyla anılması yahut çok derin marifetleri ve birçok peygamber kıssasını barındıran Neml suresinin “karınca” adıyla anılması uzak bir ihtimaldir.[24]

Surelerin İniş Sırası

Meşhur görüşe göre, Kur’an-ı Kerim 23 yıl zarfından yavaş yavaş Hz. Resulullah’a (s.a.a) inmiştir.[25] Tıpkı tarihin tanıklığına göre, Hz. Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Kur’an-ı Kerim’i iniş sırasına göre toplayarak, bir deveye yükleyen ve sahabelerin yanına getirerek onlara sunan, ancak sahabeler tarafından kabul görmeyerek ‘bizim buna ihtiyacımız yoktur’ denilerek, Mushaf’ı reddedilen ilk kişi Müminlerin Emiri Hz. Ali’dir (a.s).[26] Hz. Ali (a.s) Mushaf’ı geri getirmiş ve o günden sonra kimseye göstermemiştir. Şia inancına göre bu Kur’an, Hz. Ali’den (a.s) sonra öteki Ehlibeyt İmamlarına (a.s) irs olarak ulaşmıştır. Şu anda Hz. Hüccet İmam Mehdi’nin (a.f) yanındadır.[27] Şeyh Mufid’in dediğine göre, Müminlerin Emiri Hz. Ali (a.s), Kur’an’ı evvelinden sonuna kadar nüzul sırasına göre toplamış ve Mekki sureleri, Medeni surelerden ve mensuh sureleri nasih surelerden önce getirmiştir.[28]

Surelerin Mushaf Esasına Göre Sıralaması

Şu anda Müslümanların elinde olan mevcut Kur’an-ı Kerim’ler, üçüncü halife Osman b. Affan’ın emri ile toplatılarak, bir araya getirilmiştir. Bu Kur’an’lar Fatiha suresinden başlar ve Nas suresiyle sona erer. Bu kopya İmam Ali (a.s) tarafından ve sonraki İmamlar (a.s) tarafından teyit edilmiştir.[29] Surelerin sıralamasının tevkifi veya içtihadi olduğu konusunda ortak bir görüş bulunmamaktadır. Suyuti gibi bazı Kur’an araştırmacıları şöyle demektedirler: “Kur’an’ın sıralaması tevkifidir ve bu Hz. Resulullah’ın (s.a.a) emri ve vahyin rehberliğiyle gerçekleşmiştir.”[30] Bazıları surelerin sıralamasının içtihadi olduğunu ve bunu Osman’ın Mushaf’ını düzenleyenlerin yaptığını söylemektedirler. Üçüncü görüş ise, Kur’an-ı Kerim surelerinin sıralamasının tevkif ve içtihat karışımı bir şey olduğunu söylemektedir. Şöyle ki bazı surelerin sıralaması Allah Resulü’nün (s.a.a) emri ile bazı surelerin sıralaması ise, Osman b. Affan tarafından Kur’an’ın toplanması işiyle görevlendirilen bazı sahabelerin içtihadi ile gerçekleşmiştir.[31]-[32]-[33]

İlk Sure

Kur’an-ı Kerim’in nazil olan ilk suresi hakkında üç görüş bulunmaktadır: Bazıları Hz. Fahri Kainat Efendimize (s.a.a) peygamberliğinin başlangıcında nazil olan ilk surenin Alak suresi olduğunu söylemektedir. Bazıları ilk inen surenin Müdessir suresi olduğunu söylemektedir. İbn-i Seleme, şöyle diyor: Cabir İbn-i Abdullah Ensari’ye nazil olan ilk sure veya ayetin hangi sure olduğunu sordum. Şöyle dedi: “Ya Eyyuhel Müdessir”. Üçüncü grup ise, ilk nazil olan surenin Fatiha suresi olduğunu söylemektedir.[34]-[35]-[36]

Bazı Kur’an araştırmacısı yazarlar bu üç görüşü şu şekilde toparlamaktadırlar: Peygamber efendimizin (s.a.a) peygamberliği ile birlikte ilk önce Alak suresinin ilk üç veya beş ayeti nazil oldu. Ardından Müdessir suresinin başından birkaç ayet nazil oldu; ancak Peygamber Efendimize (s.a.a) eksiksiz ve tam bir şekilde nazil olan ilk sure Fatiha suresidir.[37]

Son Sure

Hz. Resul-ü Kibriya Efendimize (s.a.a) nazil olan son sure hakkında görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Bazıları Beraat (Tevbe) suresini, bazıları Nasr suresini ve bazıları ise, Maide suresini son sure olarak bilmektedir.[38] Şia rivayetlerine göre, son sure Nasr suresidir. Bu sure nazil olduğunda Hz. Resulullah (s.a.a) sureyi ashabına okumuş ve Peygamber Efendimizin (s.a.a) amcası Abbas dışında herkes mutlu olmuştur. Abbas çok üzülmüş ve ‘öyle sanıyorum ki bu sure senin çalışmalarının sonunu haber vermektedir’, demiştir. Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) ise, şöyle buyurmuştur: “Evet, düşündüğün gibidir.” Hz. Peygamber Efendimiz (s.a.a) o günden sonra iki yıldan çok yaşamamıştır.[39] Nasr suresi, Mekke’nin fethinin gerçekleştiği hicretin sekizinci yılında nazil olmuş; Beraat (Tevbe) suresi ise, Mekke’nin fethinden sonra ve hicretin dokuzuncu yılı nazil olmuştur. Bu iki farklı görülen rivayetler şu şekilde toparlanmaktadır: Tam ve eksiksiz nazil olan son sure, Nasr suresidir; ayetleri önceden eksik olan Tevbe suresinin ise, bu son ayetlerle tamamlanmasıdır.[40]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. Mustafavi, et-Tahkik fi Kelimat’il Kur’ani’l Kerim, c. 5, s. 313.
  2. Ragıb İsfahani, Müfredat-ı Elfazu’l Kur’an, s. 434.
  3. Cevadi Amuli, Tefsir-i Tesnim, c. 2, s. 411.
  4. Mustafavi, et-Tahkik fi Kelimat’il Kur’ani’l Kerim, c. 5, s. 314.
  5. Ragıb İsfahani, Müfredat-ı Elfazu’l Kur’an, s. 434.
  6. İbn-i Manzur, Lisanu’l Arab, c. 4, s. 386.
  7. Ebu Zuhre, Mucize-i Bozorg, Pejuheş der Ulum-u Kur’ani, s. 41.
  8. Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 239.
  9. Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 239.
  10. Suyuti, el-İtkan fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 46.
  11. Marifet, et-Temhid fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 130.
  12. Hurremşahi, Kur’an Pejuhi, c. 1, s. 23.
  13. Marifet, et-Temhid fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 282.
  14. Ramyar, Tarih-i Kur’an, s. 594.
  15. Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 307.
  16. Merkezi Ferhengi ve Maarif-i Kur’an-ı Kerim, Ulumu’l Kur’an inde’l Müfessirin, c. 1, s. 273.
  17. Marifet, et-Temhid fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 313.
  18. Marifet, et-Temhid fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 323.
  19. Marifet, et-Temhid fi Ulumu’l Kur’an, c. 1, s. 342 – 341.
  20. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 197.
  21. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 187.
  22. Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 339.
  23. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 197.
  24. Cevadi Amuli, Tefsir-i Tesnim, c. 2, s. 27.
  25. Tabatabai, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 2, s. 15.
  26. Meclisi, Biharu’l Envar, c. 89, s. 52, hadis: 18.
  27. Meclisi, Biharu’l Envar, c. 89, s. 42, hadis: 1.
  28. Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 290.
  29. Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 341–342.
  30. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 97.
  31. Zerkeşi, el-Burhan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 324.
  32. Ramyar, Tarih-i Kur’an, s. 597.
  33. Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 280.
  34. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 41.
  35. Marifet, Telhisi et-Temhid, c. 1, s. 80.
  36. Zemahşeri, el-Keşşaf, c. 4, s. 775.
  37. Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 127.
  38. Bkz. Suyuti, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 101 ve Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 127.
  39. Tabersi, Mecmeu’l Beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 10, s. 554.
  40. Marifet, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, c. 1, s. 128.

Bibliyografi

  • İbn-i Manzur, Muhammed b. Mükerrem, Lisanu’l Arab, Neşr-i Edeb Havza, Kum, 1363 h.ş.
  • Ebu Zuhre, Muhammed, Mütercim: Zebihi, Mahmut, Mucize-i Bozorg Pejuheşi der Ulumu’l Kur’ani, Astan-ı Kudsi Razevi, 1370 h.ş.
  • El-Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l Envar, Daru İhyau’t-Turas el-Arabi, Beyrut, ikinci baskı.
  • Cevadi Amuli, Abdullah, Tefsir-i Tesnim, İsra, altıncı baskı, 1389 h.ş.
  • Hurremşahi, Bahattin, Kur’an Pejuhi, Hikmet, Tahran, 1389 h.ş.
  • Ragıb İsfahani, Hüseyin b. Muhammed, Müfredat Elfazu’l Kur’an, Daru’l Kalem, Beyrut, birinci baskı, 1412 h.k.
  • Ramyar, Mahmut, Tarih-i Kur’an, Emir Kebir, üçüncü baskı, 1369 h.ş.
  • Zerkeşi, Muhammed b. Abdullah, el-Burhan fi Ulumi’l Kur’an, Daru’l Fikr, Beyrut, birinci baskı, 1408 h.k.
  • Zemahşeri, Mahmut, el-Keşşaf an Hakaiki Gavamisi’t-Tenzil ve Uyunu’l Akavil fi Vucuhi’t-Tevil, Daru’l Kitabu’l-Arabi, Beyrut, üçüncü baskı, 1407 h.k.
  • Suyuti, Celalettin, el-İtkan fi Ulumi’l Kur’an, Menşurat-ı Razi, Kum, ikinci baskı, 1363 h.ş.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, Müssese el-İlmi lil-Matbuat, Beyrut, birinci baskı, 1417 h.k.
  • Merkezi Ferhengi ve Maarif-i Kur’an-ı Kerim, Ulumu’l Kur’an inde’l Müfessirin, Bostan-ı Kitap, ikinci baskı, Kum, 1386 h.ş.
  • Mustafavi, Hasan, et-Tahkik fi Kelimati’l Kur’ani’l Kerim, Daru’l Kutubu’l İlmiye, Beyrut, 1430 h.k.
  • Marifet, Muhammed Hadi, et-Temhid fi Ulumi’l Kur’an, Neşr-i İslami, birinci baskı, Kum, 1412 h.k.
  • Marifet, Muhammed Hadi, Telhis et-Temhid, Zevi’l Kurba, birinci baskı, Kum, 1388 h.ş.