Osman’ın Öldürülmesi Meselesi

wikishia sitesinden

Bu makale, Osman bin Affan'ın öldürülmesi hakkındadır. Üçüncü halifeyi tanımak için Osman bin Affan'a bakınız.

Osman’ın Öldürülmesi Meselesi, H. Kameri 35 yılında Müslümanların üçüncü halifesi Osman bin Affan'a karşı halkın isyanı ve bu olaylar neticesinde suikaste uğrayarak ölmesi konusudur. Bu isyan Osman’ın Mısır valilisi Amr bin As'ı görevden alarak yerine Abdullah bin Ebi Serh'i ataması üzerine Mısır halkı tarafından başlatılmıştır. Tabii ki Osman'ın önemli devlet makamlarını Beni Ümeyye akrabalarına devretme tarzı ve hazineden (Beytu-l Mal) onlara verdiği birçok hediye sahabeler de dahil olmak üzere halk arasında bir çok kesim tarafından memnuniyetsizliğe ve çeşitli itirazlara neden oldu.

Mısırlı isyancılar itiraz için Medine'ye gittiler. İmam Ali'nin (a.s) aracılığı ve Osman'ın reform taahhüdüyle Mısır'a geri dönmek üzere yola koyuldular. Ancak yolda Osman'ın Mısır valisine gönderdiği fermanı götüren bir haberci yakaladılar. Osman Mısır valisine gönderdiği mektupta mısıra geri dönmekte olan isyancıların hapsedilmesini ve öldürülmelerini emrettiğini gördüler. Bunun üzerine isyancılar Medine'ye tekrar döndüler ve Osman'ın halifeliği bırakmasını istediler ancak Osman onların isteklerini kabul etmedi. İsyancılar Osman'ın evini kuşattılar ve kırk günlük kuşatmadan sonra öldürüldü. Daha sonra da Müslüman mezarlığına defnedilmesine izin vermediler.

İmam Ali (a.s) Osman'ın kusurlu olduğunu düşündüyse de onu öldürülmesine razı olmadı ve İmam Hasan (a.s) ile Abdullah bin Zübeyr gibi isimleri Osman'ın evini korumakla görevlendirdi.

Osman'ın öldürülmesi Müslümanlar arasında iç çekişmelere ve çeşitli iç savaşlara yol açtı. Mesela Benî Hâşim ile Benî Ümeyye arasındaki çekişmeler yeniden alevlendi. Ayşe, Talha ve Zübeyr, Osman'ın kan davasını bahane ederek Cemel Savaşını başlattılar ve dolayısıyla da bu olay İslam dünyasında fitnelerin başlangıcı olarak kabul edilir.


İslam Tarihindeki Önemi ve Yeri

Osman'ın öldürülmesi İslam peygamberi sonrasındaki dönemin en önemli olaylarından biri olarak kabul edilir. Bazı alimlere göre onun öldürülmesinden sonra İslam tarihi yeni bir aşamaya girmiştir.[1] Osman'ın öldürülmesinin çeşitli sonuçları da ortaya çıkmıştır ve sonraki olayların şekillenmesinde de baya etkili olmuştur. Sünni tarihçi İbn-i Hacer Askelani (Ölümü H. Kameri 852) Osman'ın öldürülmesini İslam dünyasındaki fitnelerinin başlangıcı olarak kabul etmiştir.[2]

Olayın Açıklaması

Kaynaklara göre Amr bin As'ın Mısır hükümetinden çıkarılması ve yerine Abdullah bin Abi Sarr'ın atanmasından sonra yaklaşık altı yüz Mısırlı isyan için Medine'ye doğru yola çıktılar. Böylelikle bu Osman'a karşı isyanların da başlangıç noktası oldu.[3] Diğer bazı görüşlere göreyse halifenin hazineden yaptığı bağışların ona karşı isyan başlamasına bağladılar.[4] Medine'ye doğru yola koyulan isyancılar diğer vilayetlere de çeşitli mektuplar göndererek herkesi Medine'ye çağırdılar.[5]

İsyancıların Medine'ye Girmesi ve Osman'ın Tövbe Etmesi

Muhalifler Medine'ye yaklaştığında Osman onları Mısır'a geri göndermesi için İmam Ali'den (a.s) yardım istedi.[6] Kaynaklara göre Osman, protestoculara sürgün edilenlerin tekrar vilayetlerine kabul edileceğini, hazinenin pay dağıtımında adaletin sağlanacağını, güvenilir ve güçlü kişilerin atanacağını vaat etti.[7] Osman daha sonra minbere çıkarak yaptıklarından dolayı tövbe ve İstiğfar etti ve insanları da söylediklerine şahit tuttu.[8] Bu olaydan sonra isyancılar şehirlerine doğru tekrar yola koyuldular.[9]

İsyancıların Tekrar Medine'ye Dönmesi

Medine'den döndüklerinde isyancılar Halife kölesini yanında bir mektup saklarken buldular.[10] Mektupta halifenin mührü bulunmaktaydı. İsyancıların hapsedilmesi ve öldürülmesi emri verilmişti. İsyancılar mektubu aldıktan sonra Medine'ye geri döndüler.[11] Kufiler de haberi alındıktan sonra Medine'ye doğru yola koyuldular.[12] İsyancılar, İmam Ali'nin (a.s) huzuruna çıktılar ve onunla birlikte Osman'ın yanına gittiler. Osman mektubu kendisinin yazmadığına ve hiçbir şekilde bu mektuptan haberi olmadığına dair yemin etti.[13] Ancak isyancılar buna ikna olmadılar ve Osman'ın halifeliği bırakması gerektiğini söylediler.[14] Osman onların bu sözlerini kabul etmedi ve bununla birlikte tekrar tövbe etmeye hazır olduğunu söyledi. İsyancılar onun önceki tövbesinden döndüğünü ileri sürerek Osman'ın hilafeti bırakmasını aksi takdirde ya öldürüleceklerini ya da Osman'ı öldürüceklerini söylediler.[15]

Osman'ın Evinin Kuşatılması

İsyancılar Osman'ın evini kuşatarak evine su ve yiyecek girmesini engellediler.[16] Kuşatmayı yapanlar Mısır, Basra, Kûfe ve Medine'nin bazı bölgelerinden insanlardı.[17] Osman'ın evinin kuşatması kırk gün sürdü.[18] Bu dönemde Osman, Muaviye ve İbn-i Âmr'a çeşitli mektuplar yazarak onlardan yardım istemiştir.[19] Ayrıca İmam Ali'nin (a.s) emriyle İmam Hasan'ın (a.s) emriyle Abdullah İbn-i Zübeyr ve Mervan bin Hakem gibi kişilerle birlikte Osman'ın evini korudu.[20]

Osman, İmam Ali'den (a.s), Talha'dan, Zübeyr'den ve Hz. Peygamber'in (s.a.a) eşlerinden kendisine su getirmelerini istedi.[21] Osman'a ilk olarak su getirmeye çalışanlar İmam Ali (a.s) ve peygamberin eşlerinden Ümmi Habibe oldu.[22] İmam Ali (a.s) su ve yiyecek verme girişiminin engellenmesinden sonra isyancıları kınadı ve onların bu eylemlerini müminlerin hatta kafirlerin bile amellerine benzemediğini söyledi. Evini neden bu şekilde kuşatılmasına izin veriyorsun ve dedi.[23] Tabii ki bazı gruplar gizlice de olsa halifeye su ulaştırmayı başardılar.[24]

Osman'ın Öldürülmesi ve Gömülmesi

Osman'ın öldürülmesiyle ilgili çeşitli rivayetler bulunmaktadır.[25] Bazı rivayetlere göre önce bir grup eve saldırmış ve daha sonra evdekiler onları geri püskürtmüştü. Bir süre sonra yine saldırdılar ve bu kez bu saldırıda Osman öldürüldü.[26] Aynı saldırıda karısı Naila'nın parmakları da kesildi.[27]

Osman'ın öldürülmesi Hicrî Kameri 35 yılı Zilhicce ayının 18'i olarak kabul edilir.[28] Osman'ın öldürüldüğü gün tarihte "Yevmü-l Dar Vakası" “واقعه یوم الدار” olarak da bilinir.[29] Teberi’nin aktardığı bir rivayete göre Osman'ın cesedi üç gün boyunca orada öylece ortada kaldı. Daha sonra diğer cesetlerin bir kısmı Baki Mezarlığına götürüldü ancak bazıları onun Baki Mezarlığına defnedilmesini engelledi. Bu yüzden de Hüşşi Kevkab'a (Yahudi mezarlığı) defnedildi ve daha sonra Muaviye burayı Bakiyye'ye ekledi.[30]

Hoşnutsuzlukların ve İsyanın Nedenleri

Bazıları Osman'a karşı duyulan rahatsızlıkların ve isyanın ani olmadığına ve zamanla çeşitli faktörlerin muhalif bir kanadın oluşmasına yol açtığına inanıyor.[31] Bu faktörler daha çok Halife'nin yaptıklarıyla ilgiliydi.[32] Bunlardan bazıları şöyle sıralanmaktadır:

Beni Ümeyye’nin Sorumluluk Gerektiren Makamlara Atanması

İmam Ali (a.s): Üçüncüsü (Osman) iktidara geldi... ve onun baba nesebi (Beni Ümeyye) onunla birlikte yükseldi ve böylelikle hazineyi taze filizlenmiş bahar otlarını yiyen bir deve gibi yağmaladı. Sonunda ip pamuk olup inceldiği yerden koptu ve amelleri kendi sonunu getirdi.[33]

Bir tarihçi olan Resul Caferiyan'a (Doğum H. Ş. 1343) göre Osman önemli hükümet pozisyonlarının çoğunu Beni Ümeyye mensuplarına devretti ve neredeyse tüm güç onların eline geçti.[34] Osman'ın Beni Ümeyye'yi önemli makamlara atamadaki rolünün "Beni Ümeyye Devleti" olarak tanımlanabilecek kadar ileri gittiği söylenir.[35] Tarihsel kaynaklar bunlardan bazılarını sıraladı. Osmanlı boyları ve sorumlulukları şu şekildedir:

Yöneticilerin Soyu ve Osman ile Akrabalıkları
Isim Soy ve Osman Ile Ilişki Sorumluluk
Velid bin Akabe Osman'ın anne tarafından erkek kardeşi Kufe Hükümdarı[36]
Abdullah bin Amr Osman'ın amca oğlu Basra Hükümdarı[37]
Abdullah bin Ebi Serh Osman'ın üvey kardeşi Mısır Hükümdarı[38]
Muaviye bin Ebu Süfyan Beni Ümeyye Şam Hükümdarı[39]
Mervan bin Hakem Osman’ın amca oğlu ve damadı Katip[40]
Sad bin As Beni Ümeyye Kufe Hükümdarı[41]


Osman'ın akrabalarının önemli makamlara atanması ve yönetme biçimleri birçok Müslümanın isyan etmesine neden oldu.[42] Çünkü Abdullah bin Amr daha öncesinde bir mürted olduğu beyan edilmiştir.[43] Velid bin Akabe ise Kur’an-ı Kerim'de bir günahkâr (Fasik) olarak tarif edilmiştir.[44] Mervan bin Hakem ve babası da Peygamber (s.a.a) tarafından Medine'den kovulmuştur ancak Osman onları Medine'ye geri getirmiştir.[45]

Osman’ın Beytülmal Dağıtımı

Osman hilafete geldikten sonra çok zengin olmuştu.[46] Osman'ın en önemli sorunu hazineyi (Beytülmali) paylaştırmasındaki adaletsizliği olarak kabul ediliyordu.[47] Osman, Beni Ümeyye'ye çok fazla mal vermiştir.[48] Örneğin, Afrika'dan gelen humusları Mervan bin Hakem'e[49] ve başka bir dönemde de Abdullah bin Ebi Serh'e vermiştir.[50] Ayrıca bir çok hazine malını Haris bin Hakem[51], Hakem bin Ebi-l As[52], Abdullah bin Halit ve diğer bazı belli isimlere dağıttı.[53] Osman'dan önceki halifelerin dönemlerinde de icraatlarına karşı çıkanlara karşı insanlara bu tür haksızlıklar yapılmıştır.[54] Böylece bu eylemler toplum üzerinde geniş bir şekilde olumsuz etkiler yaratmış ve birçok kimsede şüphe uyandırmamıştır.[55]

Abdullah bin Sebe

Bazı Sünni tarihçiler Abdullah bin Sebe adında birinin Osman'a karşı çeşitli propaganda ve isyanlarda rol oynadığına inanırlar.[56] Bir grup Şii[57] ve Sünni akademisyenin aksine[58] Abdullah bin Sebe adında birinin tarihteki varlığından bile şüphe etmişlerdir. Ayrıca Resul Caferiyan'a göre İslam toplumu daha yeni Müslüman olmuş bir Yahudi tarafından Müslümanların halifeye karşı bir ayaklanma başlatacak kadar saf ve bilinçsiz değildi.[59]

Sahabelerin Olaya Tepkileri

Sünni bir alim olan Taha Hüseyin (ölüm 1973), Muhacir ve Ensar sahabelerinden hiçbirinin Osman'ın öldürülmesinde rol oynamadığına inanmaktadır; Bazı sahabeler Osman'ın muamelesine karşı çıktılar ancak susmak zorunda kaldılar. Bazıları hiçbir şekilde tepki göstermezken bazıları da Medine'yi terk etti.[60] Osman'ın evinin kuşatılmasında ve öldürülmesinde sahabelerin rolü hakkında kaynaklarda anlatılanların çok zayıf rivayetler olduğuna inanılmaktadır.[61] Sünnilerin bütün sahabelerin adaletli olduğuna inandıkları ve Osman'ın öldürülmesinde bir rolü olduğuna inanmanın bu itikada aykırı olduğu için Sünni camia tarafından bu tür bir analiz yapmaktan kaçınılmıştır.[62] Ancak çeşitli kaynaklara göre bazı sahabeler Osman'a karşı çıkan isyanlarda ciddi rol oynamışlardır. Bunlara örnek olarak Haşim bin Utbe, Osman'ın katillerini Hz. Muhammed'in (s.a.a) sahabeleri çocukları vb. olarak tanıtmıştır.[63] Osman'ın karısı da eşinin öldürülmesinden sonra Muaviye'ye bir mektup yazdı ve içinde Medine halkını Osman'ı evinde kuşatan insanlar olarak görüyordu. [64]

İmam Ali (a.s)

Bir yandan da İmam Ali (a.s) Osman'a “حَمَّالُ الْخَطَایا”, "Hamal el-Hattaya; Hataları çok olan kişi"[65] olarak adlandırdı ve mazlum olarak öldürüldüğüne inanmadığını bu şekilde belirtmiş oldu.[66] Öte yandan da Osman'ın öldürülmesine karşı çıktı ve kanından dolayı kendisini sorumlu tutanlara bu olayda kendisinin en masum insan olduğunu söyledi.[67] Ayrıca isyancılara tavsiyelerde bulundu ve onlara kendi hatalarını gösterdi.[68]

Osman'ın evinin kuşatılması sırasında bazı kimseler, Osman öldürülürse şehirde olmaması için İmam Ali'nin (a.s) Medine'yi terk etmesini önerdiler. Ancak İmam Ali (a.s) onların bu teklifini kabul etmedi.[69]

Ayrica İmam Ali (a.s), kendisini Osman'ı öldürmekle itham eden Muaviye'den gelen bir mektuba cevaben şöyle yazmıştır: elime dilime asla bulaşmamış bir şeyle itham ediyorsun beni (Osman'ın öldürülmesine atıfta bulunarak), Sen ve Şam ehl-i bunu bahane ettiniz ve onu bana atfettin, alimleriniz cahillerinizi ve özürlülerinizin sorumlularını buna teşvik ettiği ölçüde.[70]

Talha

Mısırlı bir tarihçi olan Taha Hüseyin (ölümü 1973), Talha'yı isyancıların tarafında durma arzusunu gizlemeyen ve hatta isyancılardan bir grup insana maddi olarak destek sunduğunu belirtir.[71] Bunların yanı sıra bazı nakillere göre Talha'nın önerisiyle Osman'ın evine su ve yiyecek götürülmesi engellenmiştir.[72]

İbn Ebi el-Hadid Mu'tezili'nin Şerhi Nehсü'l Belâğa'daki rivayetine dayanarak Cemel Savaşı başlamadan önce İmam Ali (a.s) Zübeyr ile yaptığı görüşmede ona şöyle demiştir:Sen ve Talha, Osman'ı öldürmekten suçlusunuz ve kendini Osman'ın varislerine el bağlı teslim etmelisin.[73]

Muaviye

İmam Ali (a.s) tarafından aktarılan bir rivayette: "Hangisi onun öldürülmesinin yolunu açtı; Osman'ın yerinde kalarak yaptıklarını durdurmasına yardım eden Ali mi, yoksa Osman'ın yardım istemesine rağmen Muaviye'nin yardıma gelen askerleri geri çekerek Osman’ın başına ölüm ordusunu gönde“mesi mi?"[74]

Osman kuşatma altındayken Muaviye'ye bir mektup yazarak yardım istedi. Muaviye de on iki bin kişilik bir ordu gönderdi. Ama bir sonraki emir verilene kadar Levant sınırlarında kalmalarını emretti.[75] Bu ordu Medine yakınlarına ulaşmasına rağmen halifeye yardım etmekten kaçındı ve Şam tarafından gönderilen elçi Osman'ın durumunu öğrenmek için yanına gittiğinde Osman ona “Sizler kanımı dökenlerin peşine düşmek için öldürülmemi bekliyorsunuz.” dedi.[76]

İmam Ali (a.s), Muaviye'yi Osman'ı öldürmekle suçladı ve Muaviye onu Osman'ı öldürmekle suçladığında ise Muaviye'nin Osman'a yardım etmediğini ve Osman’ın evi kuşatmaya alındığı esnada onu savunduğunu hatırlattı.[77]

Diğer sahabeler de Muaviye'ye hitap ederek ordusuyla Osman’ı desteklemeyerek Osman'ın öldürülmesini beklediğini ve böylece Osman'ın öldürülmesinden onu sorumlu tuttular.[78]

Ayşe

Muhammed bin Cerir Taberi'ye göre Ayşe, Osman hakkında şunları söyledi: “اُقْتُلُوا نَعْثَلا فَقَدْ کفَر ” “Osman'ı öldür, çünkü o bir kâfir oldu.”[79]

Asiler Medine'deyken Mervan bin Hakem Ayşe'den halife ile isyancılar arasında arabuluculuk yapmasını istedi. Ayşe haccı bahane ederek Medine’den ayrıldı ve Osman'ı parçalayıp denize atmak istediğini söyledi.[80] Daha sonra ise Osman'ın ölümünün ardından fikrini değiştirerek onun kanını yerde bırakmayacağını iddia etti.[81] Sa'd bin Ebi Vakkas'ın İbn-i As'a yazdığı mektupta şöyle denilmiştir: Osman, Ayşe'nin çektiği ve Talha'nın cilaladığı bir kılıçla öldürüldü.[82] Osman'ın öldürülmesi ve insanların İmam Ali'ye (a.s) biat etmesi ile Ayşe tekrar Mekke'ye dönerek halka hitap etti ve bu olayın müsebbibi olarak İmam Ali'yi (a.s) suçladı.[83] Bu tavır değişikliği ile Ayşe, Hz. Peygamber'in (s.a.a) diğer eşlerinden Ümmü Seleme, insanları Osman'ı öldürmeye tahrik ettiği için onu kınadı ve ona “Siz bu yaptıklarınızdan sonra bugün nasıl bunları söylüyorsunuz.” diyerek karşı çıktı.[84] Ayşe ona şöyle cevap verdi: “Şimdi söylediklerim o zaman söylediklerimden daha iyidir.”[85]

Sonuçları

Osman'ın öldürülmesinin bazı önemli sonuçları oldu. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • İmam Ali'nin (a.s) halifelik döneminde ortaya çıkacak savaşlarının oluşumuna zemin hazırlanması: Tarihçilere göre Cemel Savaşı, Osman'ın intikamı bahane edilerek Ayşe, Talha ve Zübeyr tarafından başlatılmıştır.[86] Elbette İmam Ali (a.s) onlara yazdığı bir mektupta Osman'ın öldürülmesindeki rolü ve Osman'ın intikamı konusundaki iddialarında haksızlıklarından bahsetmiştir.[87] İmam Ali (a.s) Talha ve Zübeyr hakkında da hak talep ettiklerine işaret ederek: “Onu (Osman’ı) kendileri bıraktılar ve (Osman'ın) kanını kendileri dökerken intikam almak için bahane olarak da kullandılar.”[88]
  • Beni Ümeyye ve Beni Haşim arasındaki anlaşmazlık: Beni Ümeyye, Araplar arasındaki üstünlüklerini ve güçlerini yeniden kazanmak için Osman'ın öldürülmesini bir araç olarak kullandılar.[89] Onlar kendilerini Osman'ın intikamcıları ve İmam Ali'yi (a.s) de onun öldürülmesinden sorumlu tuttular.[90] Resul Caferyan'a göre Osman’ın ölümü en çok Muaviye’nin işine yaradı.[91] Osman'ın ölümünden sonra Maviye minbere çıktı ve kendisini Osman'ın intikamcısı olarak ilan etti.[92] Osman'ın karısı Naila'nın kesilen parmakları ve Osman'ın kanlı gömleği Şam halkını kışkırtmak için bir bahane olarak kullandı.[93]
  • Nasibilerin (Ehlibeyt düşmanlarının) oluşumu: Osman'ın öldürülmesiyle Nasibilerin oluşmaya başladı ve Emeviler tarafından da tanındığı söylenmektedir.[94]

Ayrıca Bakınız

Kaynakça

  1. Al-Ghabban, Osman bin Affan'ın ölümünün Fitnesi, 1419 h.k, cilt 1, sayfa 238.
  2. İbn Hacer, el-Asaba, 1415 h.k, cilt 4, s.379.
  3. Ibn Kesir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, c.7, s.170.
  4. İbn Esir, El-Kamel, 1385 h.k, cilt 3, s.167.
  5. İbn Haldun, İbn Haldun Tarihi, 1408 h.k, cilt 2, s.594.
  6. İbn Kesir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, cilt 7, s. 170-171.
  7. Şeyh Tusi, el-Amali, 1414 h.k, s.713; Dhahabi, History of Islam, 1409 h.k, cilt.3, s.443; Khalifa, Tarih Khalifa, 1415 h.k, s.99.
  8. İbn Kesir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, cilt 7, s. 171-172.
  9. İbn Kesir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, cilt 7, s. 171-170
  10. İbn Esir, Al Kamal, 1385 h.k, cilt.3, s.168.
  11. Dhahabi, History of Islam, 1409 h.k, cilt 3, s. 442-443.
  12. İbn Haldun, İbn Haldun Tarihi, 1408 h.k, cilt 2, s.599.
  13. Dhahabi, History of Islam, 1409 h.k, cilt 3, s. 442-443.
  14. İbn Haldun, İbn Haldun Tarihi, 1408 h.k, cilt 2, s.599.
  15. İbn Esir, El-Kamel, 1385 h.k, cilt.3, s.169.
  16. İbn Esir, Al Kamal, 1385 h.k, cilt.3, s.172.
  17. İbn Esir, Asad al-Ghaba, 1409 h.k, cilt 3, sayfa 490.
  18. İbn Esir, Al Kamal, 1385 h.k, cilt.3, s.172.
  19. İbn Esir, El-Kamel, 1385 h.k, cilt.3, s.170.
  20. İbn Abd al-Barr, al-Istiyab, 1412 h.k, cilt.3, s.1046.
  21. İbn Esir, Al Kamal, 1385 h.k, cilt 3, s.173.
  22. Taberi, Tarikh al-Umm val-Muluk, 1387 h.k, c.4, s.386.
  23. Taberi, Tarikh al-Umm val-Muluk, 1387 h.k, c.4, s.386.
  24. İbn Esir, Al Kamal, 1385 h.k, cilt 3, s.174.
  25. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 149.
  26. İbn Atham, el-Futuh, 1411 h.k, cilt 2, sayfa 426.
  27. Ibn al-Taqtaqi, al-Fahri, 1418 h.k, s. 104.
  28. İbn Saad, Tabaqat Al-Kubari, 1410 AH, cilt.3, s.22.
  29. Ibn al-Taqtaqi, al-Fahri, 1418 h.k, s.104
  30. Taberi, Tarikh al-Umm val-Muluk, 1387 AH, cilt 4, s.412.
  31. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 103.
  32. Al-Sheikh, "Esbab Al-Fatna Fi Ahd Uthman", s. 455.
  33. Nahj al-Balagheh, Sobhi Saleh, Khutbah 3.
  34. Jafarian, Halifeler Tarihi, 1380 h.ş, s.144.
  35. Bakhtiari, "Osman Hükümetinin Siyasi Yapısı", s.65.
  36. Dinvari, Al-Akhbar al-Tawal, 1368 h.ş, s.139
  37. Dinvari, Al-Akhbar al-Tawal, 1368 h.ş, s.139.
  38. Dinvari, Al-Akhbar al-Tawal, 1368 h.ş, s.139
  39. Khalifa, Tarikh Khalifa, 1415 h.k, s.106.
  40. Khalifa, Tarikh Khalifa, 1415 h.k, s.106
  41. İbn Abd al-Barr, al-Istiyab, 1412 h.k, cilt 2, sayfa 622.
  42. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 105.
  43. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 106.
  44. İbn Abd al-Barr, al-Istiyab, 1412 h.k, cilt 4, sayfa 1553.
  45. İbn Abd al-Barr, al-Estiyab, 1412 h.k, cilt 1, s.359.
  46. Al-Sheikh, "Esbab Al-Fatna Fi Ahad Uthman", s. 455.
  47. Yaqoubi, Tarikh Eliaqoubi, Beirut, c. 2, s. 173
  48. Ibn Kathir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, c. 7, s. 171.
  49. Balazri, Ansab al-Ashraf, 1417 h.k, cilt 5, s.580.
  50. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 156.
  51. Balazri, Ansab al-Ashraf, 1417 h.k, cilt 5, sayfa 541.
  52. Moghdisi, Al-Bad'a va al-Tarikh, Bursa'id, cilt 5, sayfa 200.
  53. Ibn al-Taqtaqi, al-Fahri, 1418 h.k, s. 102-103.
  54. Ibn al-Taqtaqi, al-Fahri, 1418 h.k, s. 102-103.
  55. Al-Sheikh, "Esbab Al-Fatna Fi Ahad Uthman", s. 455.
  56. İbn Kesir, al-Badaiya wa al-Nahaiya, 1407 h.k, cilt 7, sayfa 167; İbn Haldun, İbn Haldun Tarihi, 1408 h.k, Cilt 2, s.587.
  57. Askari'ye bakın, Abdullah bin Saba ve Asatir Akhri, 1375 h.k.
  58. Taha Hossein, Al-Fatnah Al-Kubari, 2012, cilt 2, s.102.
  59. Jafarian, Halifeler Tarihi, 1380 h.ş, s.156.
  60. Hüseyin, "Ali ve Osman'ı öldürmenin büyük fitnesi", s. 45.
  61. Al-Ghabban, Osman bin Affan'ın ölümünün Fitnesi, 1419 h.k, cilt 1, s.237.
  62. Al-Ghabban, Osman bin Affan'ın ölümünün Fitnesi, 1419 h.k, cilt 1, sayfa 116
  63. Taberi, Tarikh al-Umam val-Muluk, 1387 h.k, cilt.5, s.43.
  64. İbn Cüzi, el-Muntazem, 1412 h.k, cilt 5, s.61.
  65. Thaghafi, Al-Gharat, 1395 h.k, cilt 1, sayfa 26.
  66. Nasr bin Muzahm, Waqa Saffin, 1404 h.k, s.202.
  67. Nahj al-Balagheh, Sobhi Saleh, Mektup 6.
  68. Örneğin İbn Esir, El-Kamel, 1385 h.k, cilt 3, s.173'e bakın.
  69. Meclis, Bihar al-Anwar, 1403 h.k, cilt.31, s.487; Balazri, Ansab al-Ashraf, 1417 h.k, cilt 5, s.568.
  70. Makarem Shirazi, Nahj al-Balagha, akıcı Farsça çevirisiyle, 1384 h.ş, cilt 1, s.697.
  71. Hüseyin, "Ali ve Osman'ı öldürmenin büyük fitnesi", s. 45.
  72. İbn Kuteybe, Al-İmamet ve Al-Siyasah, 1410 h.k, cilt 1, sayfa 57.
  73. İbn Ebi el-Hadid, Nahj al-Balaghah Üzerine Yorum, Yayıncı: Ayetullah al-Azmi al-Marashi al-Nejafi okulu (r.a), cilt 2, s. 167.
  74. Yaqoubi, Tarikh Eliaqoubi, Beyrut, cilt 2, sayfa 175.
  75. Yaqoubi, Tarikh Eliaqoubi, Beyrut, cilt 2, sayfa 175.
  76. Yaqoubi, Tarikh Eliaqoubi, Beyrut, cilt 2, sayfa 175.
  77. Nahj al-Balagheh, Sobhi Saleh, Mektup 28.
  78. Bkz. Jafarian, Halifeler Tarihi, 1380 h.ş, s. 174-175.
  79. Taberi, Tarikh al-Umam val-Muluk, 1387 h.k, c.4, s.459.
  80. Yaqoubi, Tarikh Eliaqoubi, Beyrut, cilt 2, sayfa 175.
  81. İbn Haldun, Divan al-Mubtada va al-Khabar, 1408 h.k, cilt 2, sayfa 607.
  82. Abdul Maksud, İmam Ali bin Abi Talib, Maktaba Al-Irfan, Cilt 2, sayfa 236.
  83. Abdul Maksud, İmam Ali bin Ebi Talib, Maktaba Al-Irfan, Cilt 2, sayfa 267.
  84. İbn Atham, el-Futuh, 1411 h.k, cilt 2, sayfa 437.
  85. Taberi, Tarikh al-Umam val-Muluk, 1387 h.k, cilt.4, s.459
  86. Örneğin bkz. İbn Esir, Al-Kamel, 1385 h.k., Cilt 3, sayfa 205-208.
  87. Nahj al-Balagha, Sobhi Saleh, Mektup 54.
  88. Nahj al-Balagheh, Sobhi Saleh, Hutbe 22.
  89. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 165.
  90. Gharib, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, s. 152.
  91. Jafarian, Halifeler Tarihi, 1380 h.ş, s.178.
  92. Nasr bin Muzahm, vaqa Saffin, 1404 h.k, s.81.
  93. Ibn al-Taqtaqi, al-Fahri, 1418 h.k, s. 104.
  94. Kothari, "Nesibiliğin tarihsel köklerinin araştırılması", s. 99.

Bibliyografyi

  • İbn Esir, Ali İbn Muhammed, Asad alghaba Fi Marafah Sahabah, Beyrut, Dar al-Fikr, 1409 h.k.
  • İbn Esir, Ali İbn Muhammed, Al-Kamal fi al-Tarikh, Beyrut, Dar Sadir, 1385 h.k.
  • İbn Atham Kufi, Ahmed İbn Atham, el-Futuh, araştırma: Ali Shiri, Beyrut, Dar al-Azwa, 1411 h.k.
  • Ibn al-Taqatqi, Muhammad bin Ali, al-Fakhri, araştırma: Abd al-Qadir Muhammad Mayo, Beyrut, Dar al-Qalam al-Arabi, ilk baskı, 1418 h.k.
  • Ibn al-Ibari, Tarikh al-Qatz al-Daw, Beyrut, Dar al-Sharq, 1992.
  • İbn Jozi, Abd al-Rahman bin Ali, al-Muntazem, araştırmacı: Muhammed Abd al-Qader Atta, Mostafa Abd al-Qader Atta, Beyrut, Dar al-Kitab al-Alamiya, ilk baskı, 1412 h.k.
  • Ibn Hajr Asqlani, Ahmad Bin Ali, Al-Asabah Fi Mi'eez Sahabah, Research by Adel Ahmad Abdul Mojood, Ali Muhammad Moawad, Beyrut, Dar al-Kitab Al-Alamiya, 1415 h.k.
  • İbn Haldun, Abdurrahman bin Muhammed, İbn Haldun Tarihi, Halil Shahadah tarafından araştırma, Beyrut, Dar el-Fikr, ikinci baskı, 1408 h.k.
  • İbn Saad, Muhammed İbn Saad, Tabaqat al-Kubari, araştırma: Muhammed Abd al-Qadir Atta, Beyrut, Dar al-Kutb al-Alamiya, ilk baskı, 1410 h.k.
  • İbn Abd al-Barr, Yusuf bin Abd Allah, Al-Istiyab fi Marafah al-Sahhab, araştırma: Ali Muhammed al-Bajawi, Beyrut, Dar al-Jeel, ilk baskı, 1412 h.k.
  • Ibn Qutaiba Dinuri, Abdullah bin Muslim, Al-Imamah and Al-Siyasah, araştırma: Ali Shiri, Beyrut, Dar al-Awtah, ilk baskı, 1410 h.k.
  • Ibn Keshir Damaschi, Ismail Ibn Omar, al-Badaiya wa al-Nahiya, Beyrut, Dar al-Fikr, 1407 h.k.
  • Ibn Maskaweh, Abu Ali, milletin yaşadıkları, Abu al-Qasim Emami tarafından yapılan araştırma, Tahran, Suruş, ikinci baskı, 1379 h.ş.
  • Al-Sheikh, Abdul Moneim, "Osman Çağında Fitnenin Sebepleri", Al-Ezher Dergisi, Sayı 22, Muharrem 1370 h.k.
  • Al-Ghabban, Muhammed bin Abdullah, Osman bin Affan'ın ölümünün Fitnesi, Medine, Al-Jamaeeh al-Islamiyya, 1419 h.k.
  • Bakhtiari, Shahla, "Osman Hükümetinin Siyasi Yapısı", Keihan Andisheh Magazine, Sayı 77, Mayıs 1377 h.ş.
  • Balazri, Ahmad bin Yahya, Ansab al-Ashraf, Araştırma: Sohail Zakar, Riaz Zarkali, Beyrut, Dar al-Fikr, ilk baskı, 1417 h.k.
  • Thaqfi, Ibrahim bin Muhammad, Al-Gharat, düzenleyen: Jalaluddin Muhaddith, Tahran, National Art Association, birinci baskı, 1395 h.k.
  • Jafarian, Rasul, Halifelerin Tarihi, Kum, Dalil Ma, 1380 h.ş.
  • Hossein, Taha, "Ali ve Osman'ı öldürmenin büyük fitnesi", çeviri: Reza Radi, Golestan Qur'an Magazine, Sayı 10, Nisan 1379 h.ş.
  • Hossein, Taha, Alfatna Al-Kabari, Kahire, Hindawi, 2012.
  • Khalifa bin Khayyat, Khalifa bin Khayyat Tarihi, Fawaz Research, Beyrut, Dar al-Kutb al-Alamiya, 1415 h.k.
  • Dinvari, Ahmed bin Dawood, Al-Akhbar al-Tawwal, Kum, Al-Radhi's Manifesto, 1368 h.ş.
  • Dhahabi, Muhammed bin Ahmad, Tarikh al-Islam, araştırma: Omar Abdus Salam Tadmari, Beyrut, Dar al-Kitab al-Arabi, ikinci baskı, 1409 h.k.
  • Şeyh Tusi, Muhammed bin Hasan, Al-Mali, Kum, Dar al-Taqwa, ilk baskı, 1414 h.k.
  • Şeyh Mofid, Muhammed bin Muhammed, Al-Khatsas, Kum, Şeyh Mofid Kongresi, ilk baskı, 1413 h.k.
  • Tabari, Muhammed bin Cerir, Milletler Tarihi ve Al-Muluk, araştırma: Muhammed Abolfazl İbrahim, Beyrut, Dar al-Trath, ikinci baskı, 1387 h.k.
  • Abdul Maqsood, Abdul Fattah, Imam Ali bin Abi Talib, Beyrut, Al-Irfan School, Bita.
  • Gharib, Ma'mun, Halifelik Osman bin Affan, Kahire, Al-Katab Yayıncılık Merkezi, Bita.
  • Kothari, Ahmad, «بررسی ریشه‌های تاریخی ناصبی‌گری», Siraj Monir dergisinde, sayı 16, kış 1393 h.ş.
  • Majlesi, Mohammad Baqer, Bihar al-Anwar, Beyrut, Dar Ehiya al-Trath al-Arabi, ikinci baskı, 1403 h.k.
  • Moghadsi, Motahar bin Taher, al-Midah and al-Tarikh, Bur Saeed, School of Al-Taqfah al-Diniya, Bita.
  • Makarem Shirazi, Nasser, Nahj al-Balagheh, akıcı Farsça çevirisiyle, Yayıncı: Medrese al-Imam Ali bin Abi Talib (a.s), Kum, 1384 h.ş.
  • Nasr bin Muzahim, Waqqa Safin, düzenleyen: Abdussalam Mohammad Haroun, Kum, School of Ayetullah al-Marashi al-Necefi, ikinci baskı, 1404 h.k.
  • Nahj al-Balaghah, araştırma: Sobhi Saleh, Kum, Hijrat, ilk baskı, 1414 h.k.
  • Yaqoubi, Ahmed bin Abi Yaqoob, Tariho-l Yaqoubi, Beyrut, Dar Sader, birinci baskı, Bita.