Me'aric Suresi

Öncelik: b, kalite: c
linksiz
navbox'siz
yönlendirmesiz
wikishia sitesinden
Me'aric Suresi
Diğer İsimlerSeele,Vaki
Sure Numarası70
Cüz29
Nüzul
Nüzul Sırası77 ya 79
Mekki/MedeniMekki
İstatistiksel Bilgiler
Ayet Sayısı44
Kelime Sayısı217
Harf Sayısı972


Me'aric Suresi (Arapça: سورة المعارج) Kur'an-ı Kerim'in 70. suresi ve Mekki surelerinden biri olup 29. surede yer almaktadır. Bu surenin Me'aric (yani "dereceler") olarak isimlendirilmesi bu kelimenin üçüncü ayette kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Me'aric Suresi, kendisi için Allah'tan ceza isteyen birinin hikayesiyle başlar. Daha sonra kıyamet gününün özelliklerini, müminlerin bazı özellik ve hallerini, kâfirlerin durumlarını anlatıyor, son olarak da müşrikleri ve kâfirleri uyararak kıyamet gününü anlatıyor.

Me'aric Suresi'nin 1'den 3'e kadar olan ayetlerinin inişiyle ilgili olarak, bu ayetler Gadir ve İmam Ali'nin (a.s.) velayetini kabul etmeyen bir kişinin olayıyla ilgilidir. Bu sureyi okumanın fazileti üzerine, Peygamberimiz (s.a.v.)'den, kim Me'aric Suresini okursa, Allah'ın ona, emanetlerine ve antlaşmalarına sadık kalanların ve namazlarına dikkat edenlerin mükafatını vereceği rivayet edilmiştir.

İsimleri

Me'aric Suresi, adını üçüncü ayette geçen "Me'aric" kelimesinden almış ve bu ayette Allah-u Teâlâ zi'l Me’aric (Yüce makamlar) sahibi olarak anılmıştır. Sonraki ayette ise Melekler ve Ruh’un (Cebrail), miktarı (dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde Allah’a doğru göğe yükseldiği belirtilmiştir. Bu sureye “Seele” kelimesiyle başladığı için “Seele” Suresi de denmiştir; Seele sailun bi'azabi’v-vaki'. Ayrıca Me'aric Suresi bazen “Vaki” Suresi olarak da anılmıştır.

Özellikleri

Me'aric Suresi 44 ayet ve Şam karilerinin görüşüne göre ise, 43 ayettir. Ancak ilk görüş meşhurdur. Bu sure 217 kelime ve 972 harften oluşmaktadır. Mekke'de nazil olan sure, Mushaf’taki resmi sırası itibarıyla 70. ve iniş tertibine göre ise, Kur’an’ın 77. veya 79. suresidir. Ayrıca Mearic Suresi'nin 40. ayetinde doğuların ve batıların Rabbine yemin edilmiştir.

Konuları

Mearic Suresi Allah-u Teâlâ’dan kendisi için azap isteyen bir kimsenin hikâyesi ile başlamaktadır.[1] Ardından da kısaca müminlerin vasıf ve hallerine değinip, kâfirlerin durumlarını beyan ettikten sonra o günün “kâfirlere vaat edilen hesap ve ceza günü” olduğu hatırlatılarak son bulmaktadır. [2]

Meşhur Ayetler

Ana Madde: Azap Ayeti

سَأَلَ سَائِلٌ بِعَذَابٍ وَاقِعٍ لِّلْكَافِرِ‌ينَ لَيْسَ لَهُ دَافِعٌ

İsteyen biri, istedi gelip çatacak azabı. O azabı ki kâfirlerin başından defedecek yok.

Mecmau’l Beyan Tefsiri’nin ve bazı Ehlisünnet kaynaklarının yazdığına göre, bu ayet-i kerimeler Gadir-i Hum hakkında nazil olmuştur.

Bu ayet-i kerimelerin iniş sebepleri hakkında şöyle denilmiştir: Allah Resulü (s.a.a) İmam Ali’nin (a.s) velayetini halka açıkladıktan sonra “Numan b. Haris Fahri” adında bir şahıs, Peygamber Efendimizin (s.a.a) yanına gelerek itirazda bulundu ve şöyle dedi: Sen, bizleri Tevhide, Nübüvvete, Cihada, Hacca, Oruca, Namaza ve Zekâta emrettin; bizler de kabul ettik. Ama bu kadarıyla yetinmedin ve şimdi de bu genci bizim başımıza veli olarak tayin ettin. Acaba bu velayet ilanı, kendi yanından mıdır, yoksa Allah tarafından mıdır?

Allah Resulü (s.a.a) o şahsa, bu hükmün Allah tarafından olduğunu söyledi. O şahıs dedi ki eğer bu hüküm Allah tarafındansa başıma gökten bir taş düşsün.

Tam da o sırada başına gökten bir taş düştü ve o şahıs oracıkta ölüverdi ve bu ayet-i kerime orada nazil oldu. [3]

وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُ‌ومِ

Ve öyle kişilerdir onlar ki mallarında malum bir hak var. İsteyene ve mahrum olana. Bu ayet-i kerime zenginlerin fakirlere yardımcı olmaları gerektiğinin altını çizerek, mallarını iki pay etmeleri gerektiğini hatırlatıyor. Birincisi kendilerinin tanımış olduğu fakirler ikincisi ise, kendilerinden yardım isteyen fakirler.

İmam Sadık’a (a.s) «حَقٌّ مَعْلُومٌ» (malum hak) hakkında bir soru sordular. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurdu: Bu hak farz olan zekâttan ayrı bir şeydir. Maksat Allah’ın insana vermiş olduğu servetin bir kısmını ayırması ve onunla Sıla-i Rahim yapması ve yakınlarından meşakkat ve zorlukları bertaraf etmesidir. [4]

Fazilet ve Özellikleri

Ana Madde: Surelerin Faziletleri

Bu surenin fazileti hakkında Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Allah-u Teâlâ, Me'aric Suresi’ni okuyan kimseye, “emanete riayet eden ve namazlarına ehemmiyet veren” kimsenin sevabını verir. [5]

İmam Bakır’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim bu sureyi okumak da süreklilik gösterirse, Allah-u Teâlâ kıyamet günü onun günahlarını sormaz ve onu cennette Allah Resulü (s.a.a) ve Ehlibeyt (a.s) ile sakin eder. [6]

El-Burhan Tefsiri’nde bu surenin özellikleri hakkında şöyle yazmaktadır: Esirlerin ve mahkûmların düğümleri çözülür ve hacetler reva olur. [7]



Önceki Sure
Hakka Suresi
Me'aric Suresi Sonraki Sure
Nuh Suresi

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Bu konuda müfessirlerin görüşleri hakkında bilgi edinmek için, Kur'an, Bahaddin Hürremşahi'nin tercüme, açıklama ve kavramlar kitabına müracaat edebilirsiniz
  2. Danişname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1257 - 1258.
  3. Tabersi, Mecmau’l Beyan, 1390 h.ş, c 10, s 530; Kurtubî, el-Camiu’l Ahkamu’l Kuran, 1364 h.ş, c 19, s 278; Salebi, el-Keşf ve’l-Beyan, 1422 h.k, c 10, s 35.
  4. Meclisi, Biharu’l Envar, 1403 h.k, c 92, s 95.
  5. Tabersi, Mecmau’l Beyan, 1372 h.ş, c 10, s 527.
  6. Şeyh Saduk, Sevabu’l Amal, 1382 h.ş, s 119.
  7. Behrani, el-Burhan, 1416 h.k, c 5, s 418.
  8. Hameger, Muhammed, Kur’an sureleri, Nuru’s-Sakaleyn Kur’an ve İtret Kültür merkezi, birinci baskı, Kum, Neşri Nuşera, ş. 1392.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Daru'l Kur'ani'l Kerim, 1418 h.k. / m. 1376.
  • Danışname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, 1377 h.ş.
  • Behrani, Seyyid Haşim, el-Burhan, Tahran, Bonyad-ı Bi’set, 1416 h.k.
  • Salebi, el-Keşf ve’l-Beyan an Tefsiri’l Kuran, Daru’l İhyai’t-Turasi’l Arabi, Beyrut, 1422 h.k.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l Amal ve İkabu’l Amal, Tahkik: Sadık Hasanzade, Tahran, Ermağan Tuba, 1382 h.ş.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l Kuran, Kum, Defter-i İntişarat-ı İslami Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 1417 h.k.
  • Tabersi, Fazıl b. Hasan, Mecmau’l Beyan fi Tefsiri’l Kuran, Tercüme: Bistuni, Meşhed, Astan-ı Kuds-i Razavi, 1390 h.ş.
  • Tabersi, Fazıl b. Hasan, Mecmau’l Beyan fi Tefsiri’l Kuran, Tahran, Nasır Hüsrev, 1372 h.ş.