Casiye Suresi

wikishia sitesinden
(Casiye sayfasından yönlendirildi)
Casiye Suresi
Casiye
Diğer İsimlerŞeriat
Sure Numarası45
Cüz25
Nüzul
Nüzul Sırası65
Mekki/MedeniMekki
İstatistiksel Bilgiler
Ayet Sayısı37
Kelime Sayısı489
Harf Sayısı2085


Casiye Suresi (Arapça: سورة الجاثیة), 45-ci suredir ve Kuran'ın 25-ci cüzünde yer alan Mekki surelerinden biridir. Bu sureye Casiye ismi verilmesinin sebebi, 28-ci ayette her ümmetin kıyamet günü amellerinin harfiyen almak için diz çökeceğinden bahsedilmesidir.Casiye kelime anlamı olarak diz çökmek anlamına gelir.

Kuran'ın sıhhati, Allah'ın birliği ve sapkın inançlarında ısrar eden sapkınların tehdit edilmesinin tartışılması, müminlere kafirleri bağışlama çağrısı ve kıyamet sahnelerinin anlatılması bu surede ele alınan konuların bazılarıdır. Bu sureyi okumanın faziletleri arasında Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'den rivayet edilmiştir ki, Casiye suresini kim okursa, Allah onun hatalarını örter ve hesap sırasında korku ve endişesini giderir.

Surenin Tanıtımı

Bu sureye ‘‘Casiye’’ (diz çökmek) demişlerdir. Zira surenin 28. ayetinde her ümmetin kıyamet günü diz çökerek amel defterlerini alacaklarına işaret edilmiştir. Bu kelime, Kur’an-ı Kerim’de yalnızca bu surede olmak üzere bir kere geçmiştir.

Mukatta harflerle (ha-mim) başlayan yirmi altıncı suredir. Havamim surelerinin ise altıncısıdır. [1] Sureye "Şeriat Suresi" de denmiştir. Bu kelime, Kur’an’da yalnızca bu surenin 18. ayetinde ve bir kere geçmiştir.

Küfe karilerine göre 37 ve diğer karilere göre ise, 36 veya 39 ayettir. Ancak birinci görüş doğru ve meşhurdur. Mushaf sırasına göre kırk beşinci ve iniş sırasına göre ise, altmış beşinci suredir. Sure Mekki surelerdendir. Sure 489 kelime ve 2085 harften oluşmaktadır. Hacim ve boyut olarak mesani surelerden ve bir hizipten daha küçüktür.[2]

İçeriği

Sure, Kur’an’ın Allah tarafından inişine işaret ederek başlamakta ve göklerde, yeryüzünde, insanın yaratılışında, yaratıklarda, gece ve gündüzün değişmesinde müminler ve yakin ehli için ibretler olduğuna değinmiştir. Allah’ın ayetlerini görmezlikten gelen, alaya alan günahkâr ve yalancılar kınanmakta, elemli ve rezil edici bir azaba çarptırılacakları beyan edilmektedir. Ayrıca nefsin heva ve hevesine uyanların durumu açıklanmaktadır.[3]


Meşhur Ayetler

اللَّهُ الَّذِي سخَّرَ لَكُمُ الْبَحْرَ لِتَجْرِيَ الْفُلْكُ فِيهِ بِأَمْرِهِ وَلِتَبْتَغُوا مِن فَضْلِهِ وَلَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

Öyle bir Allah'tır ki üstünde gemi, emriyle kayıp gitsin ve siz de lûtfundan, ihsânından nasîbinizi arayıp elde edin de şükreyleyin diye râm etmiştir denizi size. (Casiye Suresi / 12)

وَسَخَّرَ لَكُم مَّا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا مِّنْهُ إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَاتٍ لَّقَوْمٍ يَتَفَكَّرُونَ

Ve râm etmiştir size, ne varsa göklerde ve ne varsa yeryüzünde, hepsi de onun rahmetindendir; şüphe yok ki bunda da deliller var düşünen topluluğa. (Casiye Suresi / 13)

Bu ayet-i kerimeler, her daim hatiplerin ve edebiyatçıların dikkatini üzerine çekmiştir. Zira bu ayet-i kerimeden, Tevhid ve Allah’ı tanımak gibi önemli dersler çıkarmışlardır.

Bu ayet-i kerimeler yerde, gökte ve denizde olan her şeyi insan için yaratan bir Allah’tan bahsetmektedir. Zira insanoğlu hani olurda bu sayede Allah’ın fazl-u kereminden faydalanarak, Allah’ın vermiş olduğu nimetlere karşılık şükür vazifesini yerine getiriverir.

Yüce Allah, Casiye Suresi'nin 13. ayet-i kerimesinde, insanların atife ve duygularından istifade etmektedir. Bir sonraki ayet-i kerimede ise, insanların düşüncelerine hitap etmektedir.

مَنْ عَمِلَ صَالِحًا فَلِنَفْسِهِ وَمَنْ أَسَاء فَعَلَيْهَا ثُمَّ إِلَى رَبِّكُمْ تُرْجَعُونَ

Kim iyilik ederse kendisinedir ve kim kötülükte bulunursa gene kendisine, sonra Rabbinize döndürüleceksiniz. (Casiye Suresi / 15)

Bu tabir, defalarca Kur’an ayetlerinde beyan edilmiştir ( Lokman Suresi 12- Zümer Suresi 41) "bizim, Allah’a isyan etmemizin veya itaat etmemizin O’na ne faydası ve ne zararı var?" diyenlere verilmiş bir cevaptır.

Bu ayetler, şunu söylemek istiyor: Tüm bunların zarar ve karı sizin aleyh ve lehinizedir. Salih ameller karşılığında kemale erişenler sizlersiniz. İşlemiş olduğunuz günahlar sayesinde İlahi rahmetten sonra, İlahi gazaba duçar olan ve ebedi lanete uğrayan, yine sizlersiniz. [5]

Şu atasözü (İyilik de yapsan, kötülük de yapsan, her ne yaparsan yap kendine yaparsın) halkın genelde kullandığı terimlerden biridir ve bu ayet-i kerimenin manasına işaret etmektedir.

21. ayet-i kerime İmam Ali (a.s) ve bazı sahabeler hakkında nazil olmuştur

أًمْ حَسِبَ الَّذِينَ اجْتَرَحُوا السَّيِّئَاتِ أّن نَّجْعَلَهُمْ كَالَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ سَوَاء مَّحْيَاهُم وَمَمَاتُهُمْ سَاء مَا يَحْكُمُونَ

Yoksa kötülük kazananlar, kendilerini de îmân edenler ve iyi işlerde bulunanlarla eşit mi tutacağız, yaşamları da, ölümleri de onlarla bir olacak mı sanıyorlar? Ne de kötü hükmediyorlar. (Casiye Suresi / 21)

İbn-i Abbas’tan nakledilen bir rivayete göre bu ayet-i kerime, iman getiren 3 kişi, yani İmam Ali (a.s), Hz. Hamza (a.s) ve Ubeyde b. Haris; müşriklerden iman getirmeyerek, günaha mürtekip olan 3 kişi, yani Rabia’nın oğulları Utbe, Şeybe ve Velid b. Utbe hakkında nazil olmuştur. [6]

Fazilet ve Özellikleri

Casiye Suresi'ni okumanın fazileti hakkında Allah Resulü’nden (s.a.a) şöyle bir hadis-i şerif nakledilmiştir: Her kim Casiye Suresi'ni okursa, Yüce Allah onun ayıplarını örter ve hesaba çekilme anında ondan korku ve endişeyi giderir. [7]

Casiye Suresi'ni okumanın fazileti hakkında İmam Bakır’dan (a.s) şöyle bir rivayet nakledilmiştir: Her kim Casiye Suresi'ni okursa, onun mükâfatı şudur: Ateş ona dokunmaz, cehennem ateşinin uluma sesini işitmez ve Peygamber efendimiz (s.a.a) ile beraber olur. [8]

"El-Burhan" Tefsirinde, Casiye Suresi'ni okumanın fazileti hakkında bazı özellikler zikredilmiştir: Örneğin; zalimlerin şerrinden âmânda olur, halk arasında onurlu ve saygın olur [9] dedikoducunun şerrinden âmânda olur [10] gibi.

Casiye Suresi'nin Arapça ve Türkçe Meali


Önceki Sure
Duhan Suresi
Casiye Suresi Sonraki Sure
Ahkaf Suresi

Dış Bağlantılar

Kaynakça

  1. Daneşname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c 2, s 1250.
  2. Daneşname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1250.
  3. Daneşname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, s. 1250.
  4. Hameger, Muhammed, Kur’an sureleri, Nuru’s-Sakaleyn Kur’an ve İtret Kültür merkezi, birinci baskı, Kum, Neşri Nuşera, ş. 1392.
  5. Mekarim Şirazi, Bergozide-i Tefsir-i Numune, 1387 h.ş, c 4, s 404.
  6. Muhakkik, Numune-i Beyanat der Şan-i Nüzul-i Ayat ez Nazar-i Şeyh Tusi, 1361 h.ş, s 709.
  7. Tabersi, Mecmau’l-Beyan, 1390 h.ş, c 9, s 118.
  8. İbn-i Babeveyh, Sevabu’l-Amal, 1382 h.ş, s 114.
  9. Behrani, el-Burhan Tefsiri, 1416 h.k, c 5, s 23.
  10. Behrani, el-Burhan Tefsiri, 1416 h.k, c 5, s 231.

Bibliyografi

  • Kur’an-ı Kerim, tercüme: Muhammed Mehdi Fuladvend, Tahran, Dâru'l- Kur'âni'l-Kerîm, 1418 h.k./ 1376 h.ş.
  • Daneşname-i Kur’an ve Kur’an Pejuhi, c. 2, Bahaddin Hürremşahi’nin katkılarıyla, Tahran, Dustan, Nahid, 1377 h.ş.
  • Behrani, Seyyid Haşim, el-Burhan, Tahran, Bonyad-i Bi’set, 1416 h.k.
  • Sadi, Muslih bin Abdullah, Gülistan, Dibaçe, Tashih; Hüseyin Üstatveli, İntişarat; Gadyani, 29. Baskı, 1393 h.ş.
  • Şeyh Saduk, Muhammed b. Ali, Sevabu’l-Amal ve İkabu’l-Amal, Tahkik; Sadık Hasanzade, Tahran, Ermağan Tuba, 1382 h.ş.
  • Tabatabai, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l-Kur’an, Tercüme; Seyyid Muhammed Bakır Hemdani, Kum, Defter-i İntişarat-i İslamiyi Camia-i Müderrisin-i Havza-i İlmiye-i Kum, 5. baskı, 1374 h.ş.
  • Tabersi, Fadıl b. Hasan, Mecmau’l-Beyan fi Tefsiri’l-Kur’an, Tercüme; Bistuni, Meşhet, Astan-i Kuds-i Razavi, 1390 h.ş.
  • Ali Babayi, Ahmet, Bergozide-i Tefsir-i Numune, Tahran, Daru’l-Kutubi’l-İslamiye, 1387 h.ş.
  • Muhakkik, Muhammed Bakır, Numune-i Beyanat der Şan-i Nüzul-i Ayat ez Nazer-i Şeyh Tusi, Tahran, İntişarat-i İslami, 4. baskı, 1361 h.ş.
  • Marifet, Muhammed Hadi, Amuzeş-i Ulum-i Kur’an, Merkez-i Çap ve Neşr-i Sazman-i Tebligat-i İslami, 1. baskı, 1371 h.ş.