Akıl

wikishia sitesinden

Akıl,(Arapça:العقل ) usul-u fıkıh uleması arasında meşhur görüse göre, akıl da şer'i hükümlerin için dört kaynaktan birisidir. Bu meyandaki önemli nokta, aklın şer'i hükümlerin istinbatında ve bu süreçteki gücünün ölçüsündedir. İmamiye fakihleri (Şia Caferi fakihler) içtihat makamında, akıldan ziyadesiyle istifade etmektedirler. Usul ilminde bunlardan bazıları tedvin edilmiştir. Ancak aklın halen tedvin edilmeyen çok sayıda uygulaması mevcuttur. Fıkıh istinbatında aklın kullanıldığı yerlerden bazıları şunlardan ibarettir:

  • Aklın hükmü, şer'i hüküm kaynağı unvanı ile kitap ve sünnetin paralel ve arzındadır: Bu esasa göre, şer'i hükümlerin bazıları ameli akıl ve fiillerin hüsnü kubhu yoluyla elde edilmekte ve bazıları şer'i bir emir ile başka bir emir arasındaki eşliği yoluyla ispat edilmektedir. Örneğin namazın farz oluşu ile abdestin başlangıç unvanı ile ispatı arasındaki eşlik gibi.
  • Akıl hükmünün, dini metinlerin güvenirlik, özgünlük ve orijinallik makamının ispatı: Bu işlevde, bir rivayet ve hadisin kabul edilme yolu ve onun içeriği esasına göre amel, onun (hadis ve içeriğe amelin) kati ve kesin akıl hükümleriyle çatışmaması ve çakışmaya uğramaması yoluyladır. Örneğin peygamberlerin ismet ve masumluk sıfatı kesin ve kati olan akıl delilleri ile ispat edildiğinden, peygamberlerin ismet ve masumluğunu reddeden hadislerin içeriği batıldır.
  • Şer'i hükümlerin, kitap ve sünnetten hükümlerin çıkarılma ve istinbatında aklın etkisi: Bu durumda müçtehit ve fakih, aklın yardımı ile bazı kaide ve kuralları keşfetmekte ve onların aracılığı ile kitap ve sünnetten şer'i hükümlerin istinbatına yönelir.
  • Aklın istinbat sürecindeki son işlevi, şer’i hükümlerin elde edilme ölçüt ve kriteridir.[1]

Kaynakça

  1. Ziaifar, "İctihadda Aklın Yeri", s. 234-230.

Bibliyografi

  • Ziaifar, Saeed, "İctihadda Aklın Yeri", Nakd ve Nazar, s. 31-32, 1382 h.ş.