İman

wikishia sitesinden

İman (Arapça: ایمان), İslam Peygamberi’nin (s.a.a) ve on iki İmam’ın (a.s) öğretilerine yürekten inanmaktır. Şii fıkıhçılar, taklit mercii, cami imamı, hâkim (kadı) ve zekât alanların iman sahibi olmasını gerekli bir koşul olarak öne sürmektedirler. Çoğu Şii alime göre ise iman taklit yoluyla yerine getirilemez.

Şii ilahiyatçılar, Tevhit, Peygamber’e (s.a.a), ilâhi adalete ve Mead’a (tekrar diriliş) inanmanın yanı sıra Peygamberden sonra masum imamların imamlığına inanmayı da imandan saymaktadır. Kur'an-ı Kerim'in öğretilerine göre iman, İslam'dan farklıdır ve daha yüksek bir makama sahiptir. Ayrıca, imanın artıp azalma özelliği vardır ve kimse kimseyi istemediği halde zorlama yoluyla iman ettiremez.

Pek çok Şii bilgin, İslam'ın İman’ın bir parçası olduğuna inanır ve bu nedenle her mümin Müslüman olarak kabul edilir ancak her Müslüman bir mümin olmak zorunda değildir. Elbette, Hace Nasire-l Din Tusi ve Şehit Sani gibi bazı Şii alimler, hakiki iman ve hakiki İslam'ın bir olduğunu ancak görünürde İslam'ın Hakiki imandan daha düşük bir mertebede olduğunu savunmaktadır.

Kelime Anlamı

Şii rivayetlerde ve fıkhi eserlerde iman, genel ve özel anlamda olmak üzere iki anlamda kullanılmıştır. Genel anlamı, İslam Peygamber'in tüm öğretilerine yürekten inanmaktır. Özel anlamı ise birinci anlama ek olarak On iki İmam'ın imamlığı ve vilayetine de inanmaktır.[1] İmanın bu özel anlamına göre ise On iki İmam'ın tüm Şiileri mümin olarak kabul edilirler.[2]

İçtihat, taklit, taharet, namaz, zekât, hums, oruç, itikâf, Hac, vakıf, adak, önyargı ve şehitlik gibi birçok alanda imanın özel anlamında kullanılmıştır.[3] Ayrıca tüm ibadetlerin sahihliği ve kabulünün koşulu bilinmektedir.[4] İman sahibi olma, mercii taklit, cami imamı, zekât ve humus alma hakkına sahip olan kimseler, hâkim, tanık ve malı bölen kişilerde şart koşulmuştur.[5] Birçok fıkıhçı, müezzin ve Vekil Haccı’ndaki vekilde de imanlı olması şartını belirtiyor.[6]

İmamiye alimlerinden Şeyh Müfit,[7] inancı içten bir kabul, sözlü ikrar ve taat (ibadet) olarak görmüştür. Sünni bir âlim olan Şafii[8] de aynı fikirdedir. Seyit Mürteza, Şeyh Tusi, İbn-i Meysem Behrani, Fazıl Mikdad ve Abdu-l Rezzak Lahici[9] gibi bazı İmamiye Alimleri, imanın kalbi bir duygu olduğuna ve dolayısıyla da imanın Allah'a Peygambere ve vahye yürekten inanmak olduğunu savunmaktadırlar. Böylelikle bu düşünceye göre mümin, yüreğiyle iman edendir yani dilin ikrarına gerek yoktur.

Örnekler

Kur'an-ı Kerim'de iman örnekleri vardır; Allah'a iman,[10] tüm peygamberlere iman,[11] Allah’ın peygamberlere vahyettiğine iman da dahil olmak üzere indirilen kutsal kitaplara iman,[12] Kıyamet Günü'ne iman,[13] meleklere inanç[14] ve gaybe iman etmek gibi.[15]

Şii ilahiyatçılar, iman için tevhit, ilâhî adalet, mead, peygamberlere ve masum imamların imametine inanmanın iman gereklilikleri olduğunu belirtmişlerdir.[16] Öte yandan Mutezile bunun aksine tevhit inancı, adalet ve Peygambere iman etmeyi ilahi azap ile tehdit ederek korkutmak suretiyle iyiliği emredip kötülükten sakındırılması gerektiğine inanırlar.[17] Eş'arîler, iman gerekliliğinin, Peygamberin getirdiklerinden kesin olarak bildiklerimizi tasdik etmek olduğuna inanırlar; Allah'ın birliği ve namazın farz olması gibi.[18]

Tesirleri ve Özellikleri

Kuran-ı Kerim'in pek çok ayeti iman, imanın etkileri ve özellikleri hakkındadır. Buna göre iman, İslam'dan farklıdır ve iman daha üst mertebededir.[19] İman, beraberinde derin bir Allah sevgisini getiren bir hakikattir[20] Allah, inananları "karanlıktan" çıkarır ve onları "nur" dünyasına getirir. [21]

Kuran-ı Kerim'e göre imanın artma ve azalma ihtimali vardır.[22] Bununla birlikte müminlerin kalpleri güven ve huzur içindedir.[23] Bunun yanı sıra Kuran-ı Kerim'de hiçbir insanın zorla imana erdirilemeyeceği ve mümin olamayacağı da bildirilmektedir.[24]

Kuran-ı Kerim'in bazı ayetlerinde müminlerin hataları, eksiklikleri, günahları hakkında uyarılmakta ve kendilerini düzeltmeleri istenilmektedir.[25]

Taklidi İman

Meşhur İmamiye alimleri imanda taklidin yeterli olmadığına inanmaktadırlar.[26] Mutezile ve Eş'arilerin çoğu bu konuda Şiilerle hemfikirlerdir.[27] Buna karşın Sünni fıkıhçılar,[28] Haşviyye ve Ta’limiyye, imanın taklit yoluyla sahih olduğunu düşünmüşlerdir.[29]

İslam ve İman İlişkisi

Pek çok Şii bilgin, İslam ve imanın iki farklı kavram olduğuna inanıyor ve buna göre İslam imanın bir parçasıdır. Yani her mümin Müslümandır, ancak her Müslüman mümin değildir.[30] Çoğu Eş'arî de aynı görüşe sahiptir.[31]

Bunun yanı sıra Mutezile[32] birçok Haricî, Zeydîye[33] Ebu Hanife ile takipçileri[34] ve Şeyh Tusi[35] İslam’la iman arasında herhangi bir farklılığı kabul görmemişlerdir.

Hicri Kameri yedinci yüzyıl Şii ilahiyatçısı Hace Nasirü-l Din Tusi,[36] Hicri Kameri onuncu yüzyılın büyük Şii fıkıhçısı Şehit Sani[37] ve Hicri Kameri sekizinci yüzyıl ilahiyatçısı Teftazani,[38] hakiki iman ve İslam'ın bir olduğuna inanmaktadırlar. Ancak Zahiri İslam'ın imandan farklı olduğuna ve imanın bir parçası olduğuna inanırlar; Buna göre, görünürde İslam'a bağlı olanlar Müslüman olarak kabul edilir ancak her Müslüman bir mümin olmak zorunda da değildir.

Çağımızın filozof ve müfessirlerinden Allame Tebatebayi’ye (Şemsi Kameri 1281-1381) göre, İslam ile iman mertebelere sahiptir böylece İslam'da herhangi bir seviyesine ulaşmak, bir sonraki iman seviyesine ulaşmak da şarttır. İslam'ın ilk mertebesi, ilâhi emir ve yasakların ortaya çıkışının kabulü olduğu için, imanın ilk aşaması kalbi inanç ve Kelime-i Şehadete olan inancıdır ki böylece bu İslam'ın alt kurallarının yerine getirilebilmesi için yol açar.[39]

Kaynakça

  1. Farsça Fıkıh Sözlüğü, "İman", cilt 1, s. 787.
  2. Şehit Sani, Mesalekü-l Efham, 1414 AH, cilt 5, s. 337-338.
  3. Farsça Fıkıh Sözlüğü, cilt 1, s. 787.
  4. Necefi, Cevahar el-Kelam, 1404 AH, cilt 15, s.63.
  5. Farsça Fıkıh Sözlüğü, "İman", cilt 1, s. 787.
  6. Farsça Fıkıh Sözlüğü, "İman", cilt 1, s. 787.
  7. Fazıl Mikdad, İrşadü-l Talibin, 1405 AH, s. 440; Şabbir, Hak el-Yakin, 1418 AH, s. 558, 559.
  8. Hamis, Usulu-d Din ile İmam Ebu Hanife, 1416 H., s.41.
  9. Seyyid Murtadha, ilahiyatta el-Dakhira, 1411 AH, s. 536, 537; Bahrani, Kava'd el-Maram fi Alam el-Kelam, 1406 AH, s.170; Fazıl Mikdad, İrşadü-l Talibin, 1405 AH, s. 442; Fazıl Mikdad, Teolocik Tartışmalarda İlahi Aşk, 2001, s.440; Lahici, İnanç Başkenti, 1985, s.165.
  10. Bakara Suresi, 256 ve 186 ayetleri; Al-i İmran Suresi, ayetler 52, 110; Nisa Suresi 193 ve 175.
  11. Al-i İmran Suresi, 179 ayet; Hadid Suresi, ayet 19; Bakara Suresi, 177 ayet; Nisa Suresi 136.
  12. Bakara Suresi 136; Nisa Suresi 162.
  13. Bakara Suresi, 62, 8, 126, 228, 232, 264. Ayetler.
  14. Bakara Suresi, 285 ve 177. ayetler.
  15. akara Suresi, 40. ayet.
  16. Gazali, İnanç Kuralları, 1405 AH, s. 145; Şehit Sani, The Facts of Faith, 1409 AH, s. 144 ve 164.
  17. Gazali, İnanç Kuralları, 1405 H., s.145.
  18. Taftazani, Şerh el-Makassid, 1409 AH, cilt 5, s. 177; Eci, Durumlar Kitabı, 1417 AH, cilt 3, s.527.
  19. Hucurat Suresi, 14. Ayet.
  20. Bakara Suresi, 165. Ayet.
  21. Bakara Suresi, 257. Ayet.
  22. Tevbe Suresi, 9 ve 124. Ayet.
  23. Rad Suresi, 13 ve 28 Ayet.
  24. Bakara Suresi, 256. Ayet.
  25. Saf Suresi, 2. Ayet; Münafikun Suresi 9; Mumtehune Suresi, 1; Hucurat Suresi 1-12; Mücadele Suresi 9.
  26. Şehit Sani, Hekayikü-l İman, 1409 AH, s.59.
  27. Taftazani, Şerhü-l Mekasid, 1409 H., cilt 5, s.218.
  28. Taftazani, Şerhü-l Mekasid, 1409 H., cilt 5, s.218.
  29. Şehit Sani, Hekayikü-l İman, 1409 AH, s.59.
  30. Şeyh Müfit, İlk Makaleler, Davari Yayınları, s.54.
  31. Bakalani, İlki Hazırlamak ve Kanıtı Özetlemek, 1414 H., s.391.
  32. Mutezile, Şerh el-Usül el-Hamse, 1408 AH, s. 705.
  33. Şeyh Müfit, İlk Makaleler, Davari Yayınları, s.54.
  34. Hamis, Usul el-Din ile İmam Ebu Hanife, 1416 H., s. 435, 436.
  35. Şeyh Tusi, el-Tibyan, Dar el-Ahya el-Tarath el-Arabi, 2. cilt, s.418.
  36. Hace Nasir el-Din Tusi, Rules of Beliefs, 1416 AH, s. 143, 142.
  37. Şehit Sani, Hekayikü-l İman, 1409 AH, pp.120, 121.
  38. Taftazani, Şerhü-l Mekasid, 1409 AH, cilt 5, s.207.
  39. Tebatebayi, el-Mizan, 1393 AH, cilt 1, s. 301, 303.

Bibliyografya

  • Aci, Azd el-Din, Kitabü-l Mavakif, Abdul Rahman Umayrah araştırması, Beyrut, Dar el-Cail, 1417 AH.
  • Bakalani, Muhammed ibn Tabib, İlkin Hazırlanması ve Kanıtın Özetlenmesi, Araştırma, Emad el-Din Ahmad Haidar, Beyrut, Kültür Kitapları Vakfı, 1414 AH.
  • Bahrani, Maysam Ibn Ali, Rules of Doctrine in theology, araştırma Seyyid Ahmed Hosseini, Kum, Büyük Ayetullah Maraşi Necefi Kütüphanesi, 1406 AH.
  • Taftazani, Mesud, Şerhü-l Mekasid, Dr. Abd el-Rahman Umayrah araştırması, Kum, Razi Yayınları, 1409 AH.
  • Hamis, Muhammed Abd el-Rahman, Usul el-Din ile İmam Ebu Hanife, Riyad, Dar el-Sama'i yayın ve dağıtım için, 1416 AH.
  • Hace Nasir el-Din Tusi, Muhammad ibn Muhammad, Rules of Beliefs, araştırma Ali Rabbani Golpayegani, Kum, Kum Seminary Management Center, 1416 AH.
  • Seyyid Murtadha, Ali ibn el-Husayn, el-Dakhirah in theology, Research by Seyyid Ahmad Husseini, Kum, Islamic Publishing Institute, 1411 AH.
  • Şabir, Seyyid Abdullah, Din Esaslarının İlimindeki Hakikat, Beyrut, el-A'lami, 1418 H.
  • Şehit Sani, Zayn el-Din ibn Ali, Mesalekü-l Efham el-Tankih Sharia el-Islam, Kum, Islamic Encyclopedia Foundation, 1414 AH.
  • Şehit Sani, Zayn el-Din Ali, Facts of Faith, Seyyed Mehdi Racaei'nin araştırması, Kum, Büyük Ayetullah Maraşi Necefi Okulu, 1409 AH.
  • Şeyh Tusi, Muhammed ibn Hassan, el-Tibyan Fi Tafsir el-Kuran, Beyrut, Dar el-Ahya el-Tarath el-Arabi, Bita.
  • Tebatebayi, Seyyid Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tafsir el-Kuran, Beyrut, el-Alami, 2014
  • el-Ghazali, Muhammed ibn Muhammed, The Rules of Beliefs, Research and Suspension of Musa Muhammad Ali, Beyrut, Vorld of Buks, 1405 AH.
  • Fazıl Mikdad, Öğrencilerin Nahc el-Mustarshiddin'e rehberliği, Seyyed Mehdi Racaei'nin araştırması, Kum, Büyük Ayetullah Marashi Nacafi *Kütüphanesi, 1405 AH.
  • Fazıl Mikdad, The Divine Love in Theological Discussions, araştırması Seyyed Muhammed Ali Ghazi Tebatebayi, Kum, Daftar Tablighat Islami *Publications, 2001.
  • Lahici, Abd el-Razzak, İnanç Başkenti, editör Sadegh Laricani, Tahran, el-Zahra, 1985.
  • Mu'tazili, Abd el-Cabbar, Şerh el-Usül el-Hamse, Ahmad ibn Husayn ibn Abu Hashim'in yorumu, Abdul Karim Uthman araştırması, Kahire, Vahba Okulu, 1408 AH.
  • Nacafi, Muhammed Hassan, Cavaher el-Kalam fi Şerh Şerh Sharia el-Islam, Abbas Kuchani ve Ali Akhundi tarafından düzenlenmiş, Beyrut, Dar el-Ahya el-Tarath el-Arabi, 1404 AH.
  • Hashemi Shahroudi, Seyed Mahmoud, Encyclopedia of Islamic Curisprudence Institute, Introduction to Faith.